“İrfandan yoksun bir kültür, hamallıktan başka bir şey değildir. Kültürümüzü irfanımızla mutlaka takviye etmeliyiz”.

Yukarıdaki ifadeler, Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan’ın (3-5/Mart-2017/III. Milli Kültür Şurası) konuşmasından alıntılanan ve Prof. Dr. Ahmet Ögke’nin, “Elmalı’da Diriliş Medeniyeti” isimli kitabından.

“Bu coğrafyanın inşacı ve imarcıları” başlığını kapsayan bölgemiz ise Akdeniz’in incisi Antalya’yadır.

Yalnız Antalya denilince akla hemen; güneş, kum, deniz ve devamını çağrıştıran eğlence yüklü Antalya gelmesin.

Antalya’yı bu topraklara vatan ederek bağışlayan inşacılar ve imarcılar gelsin. Antalya’yı fetheden öncülerle, bin yıllık devlet oluşumuzun temellerini atanlar gelsin. Antalya’yı coğrafya olarak vatan edinenler ve insanları da bu uğurda imar edenlerin naaşları toprak altında ama ruhaniyetleri yaşamaktadır.

İnsanoğlu başta olmak üzere bütün canlıları merkeze alarak, örneklikleriyle birlikte yaptıkları maddi-manevi hizmetleri, irşatları, amelleri, vefatlarından sonra da yaşatılmaya, anılmaya, hatırlamaya ve hatırlatılmaya çalışılmaktadır.

Manevi değeri yüksek bu gayretleri yerinde görmek ve bir nebze katkıda bulunmak için hafta sonu yolumuz erenlerin manevi huzuruyla buluştu ve kabirlerini ziyaret ederek, ruhaniyetlerine selamlarımızı gönderdik.

•

Antalya’yı bizlere vatan olarak emanet bırakan imar ve inşacıların başında elbette; Selçuklu atalarımız gelmekle birlikte, fetihten önce ve hemen sonrasında bölgeye gelen Allah dostları erenlerimiz, velilerimiz gelmektedir.

İşte Antalya merkez ve bölgesinde bulunan Selçuklu komutanlarla birlikte bunlara yoldaşlık eden erenleri günümüzde derli toplu şekilde anlatan, anılmasını, hatırlamasını sağlayan Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği yerli-milli kültürün takipçileri ve destekçileriyle birlikteydik.

Bu isimlerden birisi de Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslami Bilimler Bölümü Başkanı ve fakülte bünyesi kurulu, Tasavvuf Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ögke idi.

•

Erenler der ki; “Bir şehre veya beldeye varınca, önce o beldenin ulu kişisi ziyaret edilir ve ne iş görülecekse o vakit işe başlanır”.

Yıllardır nereye varmak nasip olsa bu tavsiyeye uymaya gayret ederim. Görmek nimetini bir mükâfat addederek her şehirde önce o bölgenin ulu kişilerinin kabirlerini ziyaret edip, ruhaniyetlerine selam vermeye özenirim.

Antalya seyahatimizde de öyle oldu. Ahmet Ögke hocanın refakatinde, Antalya merkezden 1200 metre rakımlı Cennet tasvirli Elmalı ve çevresinde bulunan uluları ziyaret edip, Antalya ve civarındaki insan imarı üzerine tarihe yolculuk ettik.

Ezcümle:

Bu topraklar üzerinde devlet kurmak ve devleti muhafaza etmek, sadece silah-asker-top-tüfek, çeşitli silah veya başka maddi güçlerle mümkün değildir.

Esas güç; insanı inşa ve imar eden İslam ahlakıyla ahlaklanmış tasavvuf büyüklerinin; halkı “ikilikten-fitneden-fesattan-riyadan-münafıklıktan” koruyan; aralarında “birliği-dirliği-bütünlüğü” sağlayan ve “Bir” olana bağlayan erenler, velilerdir.

Bu ruhu anlamadan bu toprakları anlamak imkânsızdır. Yarına devam edeceğiz.

YENİ AKİT