Turizmin tarihini ötelediği şehir Antalya

  • GİRİŞ10.11.2023 10:59
  • GÜNCELLEME10.11.2023 10:59

Şehirleri ve devletleri uzun ömürlü kılan sebeplerin başında, toplumun milli birliğini sağlayan tarihine-kültürüne ve bunların toplamı olan medeniyete sahip çıkmakla mümkündür.

Antalya tarihi bakımdan en kadim şehirlerimizdendir. Lakin gelin görün ki, sahil ilçeleriyle birlikte Antalya sadece sanki herhangi bir denizin ortasında adalardan oluşan kumar ve eğlence merkezli şehir gibi algılanmakta ve tanınmakta.

İşin garibi şehrin yöneticilerinin de önemli kısmı, Antalya ve civarına turizm, para ve eğlence gözlüğüyle bakmakta!

Şehrin tarihine-kültürüne-sanatına-dini-milli değer yargılarına bu gözle bakmayıp, hakiki kimliğine sahip çıkan, çıkmakla kalmayıp, şehre dost insanlar da var.

Antalya’nın “Kaleiçi” olarak bilinen merkezdeki bölge bile şehrin tarihini-kültürünü-ekonomisin-sanatını ve bunları kuran medeniyetini anlamak için yeter de artar bile.

Aklıselim her insanın kabul edeceği gibi Büyükşehir Belediyesi ve merkez Muratpaşa İlçesinin CHP’de olması hasebiyle elbet Antalya; “deniz-kum-güneş-alkol ve eğlence” beşlisinden öte geçememekte! Haliyle yerli yabancı insanlar da böyle tanıyor ve biliyor.

Oysa turizmin tarihini ötelediği şehir Antalya, hiç de öyle değil. Selçuklu ve Osmanlı medeniyetinin başlangıç noktasını oluşturmaktadır.

Kültür ve tarih kavramının turizme heba edildiği şehrin tarihi havzasını dostlarla gezerken, en çok duyduğum iki isim oldu.

Birincisi halen İçişleri Bakan Yardımcımız olan Münir Karaloğlu ile Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay.

Münir Karaloğlu, 2016-2020 tarihleri arasında Antalya Valiliği yapmış. Antalya’nın yüzyıldır el değmeyen tarihi eserlerini gün yüzüne çıkarmış ve yeniden tarihimize kazandırmış. Bir örnek vermekle yetinelim:

Kaleiçi Hesapçı Sokak’ta bulunan ve milattan sonra 6. yüzyılda Roma tapınağı olarak inşa edilen yapı, Bizanslılar döneminde bazilikaya (toplanma yerine) çevrilmiş.

Selçukluların Antalya’yı fethine müteakiben yapıya Camii Cedid (Yeni Cami) adı verilmiş. Osmanlı hâkimiyetinde de II. Bayezid’in oğlu Şehzade Korkut’un Teke Sancak Beyliğine getirilmesi sonrasında cami onarılarak “Şehzade Korkut Camii” adını almış. Son yüz yılda “Kesik Minare” olarak da bilinen Şehzade Korkut Camii’nin başına gelmeyen kalmamış.

Allah razı olsun Vali Münir Karaloğlu kiliseye çevrilmesini son anda önlemiş.

Gelelim Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın Antalya ile olan ilgisine. Şöyle: Antalya’nın yine büyük zorlukla yeniden açılan ve önemli hizmetler icra eden Antalya Mevlevihane’sinde yapılan programların hadimi Konya Büyükşehir Belediyesi adına Uğur İbrahim Altay imiş. Tebrikler, teşekkürler

Mevlevihane’de yerlilik ve millik adına, kültürümüz ve tarihimiz adına programlar yapılmakta, şehrin kültürel ve tarihi kimliğine orada sahip çıkılmakta!

Ezcümle:

İnsan, bilmediğinden değil, bazen de bildiğinden susar. Edep bilir susar, sabır bilir susar, saygı bilir susar.

Bu toprakların-vatanın sahipleri, bunları bilerek susanlardır, sanılmasın ki olup bitenlerin farkında değiller.

Yeni Akit Gazetesi / Hüseyin Öztürk

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat