CHP için dün ne demişlerdi, ne diyorlar?

  • GİRİŞ25.05.2010 15:15
  • GÜNCELLEME25.05.2010 15:15

Hüseyin Yayman'ın yazı dizisi

Yazılı basında yer alan yorumlar aslında fazla söze gerek bırakmıyor. Kılıçdaroğlu’na en büyük desteği veren Yalçın Doğan’ın (23.05.2010) Pazar günkü izlenim yazısı olayı özetleyecek mahiyette. Doğan yazısının başlığında “Türkiye’yi sarsacak tsunami gibi”  derken bir liderin doğduğuna dikkat çekiyordu: 

“…10. Yıl Marşı’yla birlikte çılgın tezahürat doruğa vuruyor. Aynı anda “Başbakan Kemal” temposu. Ne o? Maçlarda görülen Meksika dalgası benzeri heyecan fırtınası içinde Kemal Kılıçdaroğlu kurultay salonuna giriyor.

Bu, normal bir kurultay değil, insanlar zincirlerinden boşanmış, sanki çölde suya kavuşmak için hücum ediyor. Bir an önce iktidara ulaşmaya can atıyor.

Bu kurultay Kılıçdaroğlu’nu aşan bir kurultay. Onun liderliğinde, yıllar sonra ilk kez iktidar inancını yakalamış CHP, şimdi geniş bir yelpazeye yayılmak üzere.

Kılıçdaroğlu’nun kürsüye gelmesiyle birlikte, bu kurultay lider yaratan kurultaya dönüşüyor. O halim selim, sakin güç, kürsüde AKP iktidarına duman attırıyor

”TÜRK HALKI ARTIK AKP'YE MAHKUM DEĞİL"

Zincirlerinden boşalan CHP’liler mi, yoksa Yalçın Doğan mı sizin değerlendirmenize bırakıyorum. Tamam bunlar heyecanla söylenmiş ve amacını aşan sözler, kabul. Peki Yalçın Doğan’ın Baykal’ın kaset iddiaları ortaya çıktığında ne dediğini hatırlıyor musunuz? İşte 11 Mayıs 2010 tarihli ‘Baykal Komplonun Rövanşını Fena Aldı” yazısında söyledikleri. Takdir sizin…Gerçekten söyleyecek söz bulamıyor insan…

“…CHP'li olunca, erdemli olacaksın, erdemli olmayı savunacaksın.
Erdem ne demek? Sözlüğe göre, ahlakın övdüğü doğruluk, iyi olma, demek.

O iğrenç kaset doğru olsa bile, Türk siyasal yaşamında bir muhalefet liderine yapılan eşi görülmemiş bir komplo.
Komplo hırsı muhalefet liderine kadar uzanıyorsa, bu ülkede artık hiç kimsenin güvencesi yok. (Bu cümleyi son yıllarda farklı olaylarda ne kadar çok kullanıyoruz).”

Baykal’ın istifasını ona komplo kuranlara karşı rövanşı almak olarak gören ve heran Baykal’ın dönebileceğini söyleyen Yalçın Doğan, 10 gün aradan sonra neler yazmış görüyorsunuz… Bakın aynı Yalçın Doğan 14 Mayıs 2010 tarihli yazısında yani henüz durum netleşmemişken ne demiş:

“…Ortada ne bir ideolojik çıkış var, ne de bir kadro. İdeoloji ve kadro olmadığı için, CHP alışkanlığından vazgeçemiyor, Deniz Baykal'a sarılıyor.”

Medyada ‘cool’ tavrı ile bilinen ve Alman ekolünden olan Yalçın Doğan’ın bu tavrı aslında sürpriz değil. Bundan daha iyi ‘kral öldü yaşasın kral’ tavrı olabilir mi? Ahmet Turan Alkan’ın dediği gibi “yandaşlık raconunu da on paralık ettiniz” Fakat bu artık yandaşlığı geçti, doğrudan partizanlığa dönüştü.

Bir başka örnek Hürriyet’in ‘sakin gücü’ Tufan Türenç. Kaset iddialarının ortaya çıktığı ilk günden itibaren Baykal’ın istifasını isteyen Türenç, kongre salonunda Baykal’ın gidişinin keyfini çıkarıyordu. İşte Türenç’in değerlendirmeleri:

“…Şunu söylemek sanırım abartı olmaz. Türkiye bu kurultayda dürüst, yüreği ülkesi ve halkı için çarpan bir lidere kavuştu.

Ülkesinin ve insanlarının sorunlarını, bu sorunların çözümünü bilen bir lidere kavuştu.

Hiç kimse kuşku duymasın CHP’de son bir haftadaki baş döndürücü değişim ülkemizin yazgısını güzelliklere taşıyacak nitelikte.


En önemlisi de Türkiye artık alternatifsizlik içinde çırpınan bir ülke olmaktan kurtulacak.

Türk halkı, artık AKP’ye mahkûm değil.”

İnsan sormadan edemiyor? Yahu ne oluyor? Nedir bu heyecan? ‘Türk halkı AKP’ye mahkûm değil’ ifadesiyle neyi kast ediyorsun? AKP  başka bir ülkenin partisi mi?

BU NE YAMAN ÇELİŞKİ?

Peki tamam bu da kabul. Amacını aşan ifadeler ve kongre heyecanıyla sehven söylenmiş sözler. Sayın Türenç’in Baykal hakkında 12 Mayıs 2010 tarihli ‘AKP İktidarına Düşen Önemli Görev’ isimli yazısında ne yazmış biliyor musunuz?

“…CHP’liler büyük bir üzüntü içinde. Çünkü partileri yükseliyordu. AKP’yi iktidarı yitirme korkusu sarmıştı.

Yıllardan beri içerden ve dışardan yoğun bir şekilde yürütülen “Baykal kaldığı sürece CHP iktidar olamaz” propagandası etkisizleşmeye başlamıştı.

Beyinleri yıkanan ve “Baykal varken CHP’ye oy vermem” diyen insanların inadı kırılıyordu”

Hani belki CHP’liler zafer sarhoşluğu içinde bu yazıları hatırlamayacak ama sayın Baykal da mı, tarihte mi hatırlamayacak? Hem CHP’nin yükselme trendinde olduğunu ve önünün AKP tarafından kesilmek istendiğinden bahsedeceksiniz hem de Baykal’ı istifa ettirip ellerinizi ovuşturacaksınız. Bu ne yaman çelişki?

CHP medyası en başta Kemal Kılıçdaroğlu’na ölçüsüz sevinç gösterileriyle haksızlık ettiğinin farkında değil…Türkiye yakın tarihinde birçok siyaset mühendisliğini yaşayarak gördü…

**

(1) Kenan Evren, 12 Eylül’den Önce ve Sonra: Ne Demişlerdi? Ne Dediler? Ne diyorlar? AD Yayıncılık 1997

Yarın devam edeceğiz…

Yorumlar4

  • Ahmet Kaya 13 yıl önce Şikayet Et
    Ali Sezer... Gerçekten CHPliysen kesinlikle yalan söylemiyorsun.Çünkü bunu bende çok gördüm.Baykal varken oy vermem diyenler çoktu ve yine CHPye oy verdiler.Alternatif yoktu.Ve yıllara baktığında %25i pek aşmaz.CHPnin oyu.Bunun % 8ini alevi vatandaşlardan alıyorlar.Diğer bir kısmını asker kökenlilerden alıyor. Cumhuriyet mitinleri altında CHP mitinglerini hatırlarsan İzmir dolup taşmıştı.CHP iktidar görülüyordu.Oysa insanoğlu o an kendisini teselli etmekteydi.Ak Parti %37ye düşer ama malesef CHPde aynı kalır.
    Cevapla
  • mehmet tokat 13 yıl önce Şikayet Et
    DOĞAN MEDYA İLK DEFA BİR KONUDA (1 YÖNDEN) DOĞRUYU SÖYLEMİŞTİR !. chp değişmiştir bu doğrudur. ESKİDEN SADECE ERGENEKON AVUKATIYIZ DİYEN CHP ŞİMDİ ERGENEKONUN KURTARICISI OLACAĞIZ SÖZ VERİYORUZ DEMİŞTİR. chp değişmiştir. artık ergenekona, cuntacılara, balyozculara daha çok bağlılık yemini etmişlerdir.
    Cevapla
  • Ali Sezer 13 yıl önce Şikayet Et
    Aç tavuk. Şunu bir türlü anlamıyorlar, chp liyim ama baykal varken oy vermem diyenlerin hepsi seçim sandığı gelince yine oylarını chp ye verdiler, ve almış oldukları %23 oy (belediye seçimleri) zaten tavan oydu. chp çatlasa da patlasa da hatta olmaz bi şey söyliyeyim değil kılıçdaroğlu Mustafa Kemal Atatürk kalksa gelse alacağı oy budur
    Cevapla
  • Mehmet Yenici 13 yıl önce Şikayet Et
    Analiz. Dün istifa ettiği için ağlayanlar, sızlayanlar, açlık grevi yapanların hemen hepsi kurultayda hazır bulundular. Timsah gözyaşları kısa sürdü! Bugün medya birilerine rüzgar veriyorlarsa bilinki arkasında istemedikleri ve hazmedemedikleri kişilere zarar vermek içindir. Kara kaşının kara gözünün hatırı için değildir. Özellikle arkasında darbe yiyen, hortumu kesilen medya patronlarını aramak lazım. Birçok kanalda canlı yayınlar boşuna değil. Şimdi bir rüzgar var ama bu rüzgar kısa zamanda felakete dönüşecektir.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat