Devlet içine çöreklenmiş paralel yapının emniyet-yargı ve bürokrasideki uzantıları üzerinden gerçekleştirmek istediği darbe girişimi (17 Aralık) sürecinden bu yana en dikkat çekici, en sürpriz gelişme şüphesiz meydanlarda yaşanıyor.

Ak Parti'ye gönül vermiş, iktidarı destekleyenler meydanları dolduruyor.
İlaveten son dönemde bu ülkenin Başbakanına yapılan saldırıları, ithamları, her türlü şantaj ve baskıları görenler, hem bu oyunu bozmak hem de Başbakan'a, dolayısıyla da istikrar ve demokrasisine sahip çıkma adına meydanlara koşuyor.
Ak Parti tarihinde görülmemiş kalabalıklar, lebaleb dolu meydanlar, yüzbinler buluşuyor.
İlgileri bambaşka...

Coşkuları her zamankinden farklı.
Bir görev üstlenmiş gibi, bu da bizim vatana sahip çıkma sorumluluğumuzdur dercesine, yüreğiyle meydanları dolduruyor.
30 Mart bir yerel seçim.
Ancak hava hiçte öyle değil.
Adayların, başkanların esamesi yok gibi.
Kimse adaylarla ilgilenmiyor.

Tüm dikkatler Başbakan Erdoğan'ın üzerinde.
Bu sebeple de anketler başkanın alacağı oydan ziyade partinin alacağı oy üzerine yapılıyor.
Özetle millet, kendi iradesine yönelik, 3. köprü, gezi olayları, 17-25 Aralık operasyonları ve tarihin en büyük tele-kulak skandalı üzerinden yapılan irade hırsızlığının peşine düşmüş.
Millet, hükümet nezdinde yetkisini verdiği Başbakan'a yönelik hırsızlığın-yolsuzluğun-darbe girişiminin haddini bildirmek için meydanlara koşuyor.
Herkes Başbakan'ın ne diyeceğini merak ediyor.
Pür dikkat dinliyorlar.

Kürsüdeki Başbakan'la ağız birliği yapmışçasına aynı sözü söylüyor, aynı dili konuşuyorlar.
O nedenle, miting boyunca meydanlardaki coşku ve sevgi seli hep diri duruyor.
Milletin sevgilisi Menderes'in asıldığı darbede, 70 ve 12 Eylül darbelerinde ve 28 Şubat'ta iradesini teslim ettiği iktidarların hep aynı ve benzer oyunlarla ellerinden alındığını çözmüş bu millet.
Yine aynı senaryolar.
Filmi çekenlerle oynayanlar ve senaryoları yazanlar farklı sadece.
Bu kez figüranların üzerinde ithal kostümler var.
Millet, iradesine karşı ipotek koymak isteyenlere 'dur' demek için meydanlarda.
'Vesayetlere hayır' diye haykırıyor.

Adeta iradenin temsili olan Başbakan'a kalkan oluyorlar.
Hep bir ağızdan ''Erdoğan'ı yedirmeyiz'' diyorlar.
Apaçık görünen bir şey var ki miting meydanlarındaki vatandaş, iradesine ipotek koymak isteyen iki yüzlü paralelcileri  iyi tanıyor.
O nedenle de Erdoğan'la aynı dili konuşuyor, meydanları dolduruyor.
Halk Başbakanına, Başbakan'da halkına güveniyor.
Herkesin gözünün içi gülüyor.

Başbakanın her söylediğini birebir tekrarlıyorlar.
Kimi bayrak sallıyor. Kimi slogan atıyor, kimi dua ediyor, kimi de yanındakine gerçekleri anlatmaya çalışıyor.
Eller havada, kalpler meydanda kenetleniyor.
Milletin ortak sesi ''bu vatan bizim''.
Geleceğimizi, çocuklarımızın yarınlarını güvence altına almak için oyun oynamak istemiyorlar.
12 yılda ülkeyi getirdiği nokta ortada.
Hizmeti, yatırımları ve ülkeye kazandırdığı itibar ortada.
Ülkenin ve bu milletin kaderinin onun şahsında şekillendiğinin farkındalar.
Tayyip Erdoğan'ı milletin ta kendisi görüyorlar.
Geleceklerinin onunla birlikte şekillenmesini istiyorlar.
30 Mart'ta millet kendisinin ve ülkenin geleceğini oylayacak.
Millet bunun farkında.

Vereceği oylarla İsrail'e, okyanus ötesine, vesayetçilere, dünya barışı adı altında kendi tahakkümünü kurmaya çalışan paralelcilere okkalı bir cevap verecek.

Başbakan R. Tayyip Erdoğan'la birlikte katıldığım Edirne, Tekirdağ ve Silivri mitingleri bana bunu söylüyor.
Evet, dün internet medyasından yayın yönetmeni arkadaşlarımızla Başbakan'ın bu mitinglerini takip ettim. Başbakan'ın helikopterinde bu gezilere internet medyası ilk kez davet edildi.

Gezinin Tekirdağ ayağında Başbakan Erdoğan'la keyifli bir sohbet imkanı bulduk.



Moralli, kararlı ve çizdiği yol haritasından emindi.

Yorgun olmasına rağmen ilgiliydi ve internet sitelerini yakından ilgilendiren yasanın Meclis'te olduğunu ve en kısa sürede çıkarılacağının müjdesini verdi.
Seçim meydanlarında söylediklerinden farklı şeyler söylemedi. Ancak, asıl adımları 30 Mart seçimleri sonrasında atacaklarının sinyallerini verdi.
Yargı kurumları, MİT, TİB ve daha birçok birimle ilgili radikal değişiklikler düşündüklerini bizimle paylaştı.
Edirne Selimiye Camii'nin gölgesindeki muhteşem kalabalık ve Tekirdağ sahilinde on binlerin buluştuğu miting Başbakan Erdoğan'ı motive etmişti.
Ancak son dakika da karar verilen Silivri mitingi Erdoğan'ı adeta coşturdu.
Edirne mitinginde açılan ve Başbakan'ı Silivri'ye davet eden bir pankart üzerine Tekirdağ'da karar verildi Silivri buluşmasına.
3 saat gibi kısa bir zamanda toplanan 30 bin kişi Silivri'de Erdoğan'a moral oldu.
Günün sonunda yorgunluğunu unuttu daha gür bir sesle İstanbullularla kucaklaştı.
Silivri'deki coşkulu kalabalıktan duyduğu memnuniyeti  vedalaşırken bizimle de paylaştı.
Başbakan için şimdi tek bir hedef var?
Kendi ifadesiyle söylüyorum: ''30 Mart'ı kazasız belasız atlatmak''

İbrahim Erdoğan
Haber7.com - Genel Yayın Yönetmeni

ibrahim.erdogan@haber7.com
twitter.com/ierdogan53