ABD'yi "Müslüman parası" kurtaracak

  • GİRİŞ28.04.2010 07:48
  • GÜNCELLEME28.04.2010 07:48

Barack Obama'nın, Beyaz Saray'a geçer geçmez adeta bir seferberlik havasında başlattığı, Türkiye ve Mısır konuşmalarıyla çerçevesini çizdiği İslam dünyasıyla yakınlaşma projesinin "barış" niyetlerinden çok ekonomik beklentilere göre biçimlendirildiğini, küresel ekonomik kriz yüzünden "dibe vuran" ülkelerin daha birkaç yıl önce "İslam-Müslüman-terör-tehdit" paranoyası yaşarken şimdi bu işbirliği için adeta yarıştığını görüyoruz.

George Bush'un son Ortadoğu turu, para talebi ve tehdit için yapılmıştı. Ekonomik sarsıntılar yüzünden ABD piyasasından kaçan fonları yöneten Körfez ülkelerine, "ya fonları tekrar bize yönlendirirsiniz ya da her şeyi başınıza yıkarım" diyen Bush, başarılı olamamıştı. Obama, farklı bir dil kullanarak aynı şeyi deniyor şimdi.

Savaş yerine barış, tehdit yerine işbirliği, askeri seçenek yerine ekonomik projelerle ABD için çıkar yol aranıyor. Tehdit, şantaj, ambargo ve tecrit, ekonomik çöküş yaşayan ABD için hem teşvik edici bir yöntem değil hem de başarı şansı çok az. Küresel ölçekte güç kaymaları ABD'nin en güçlü ve geleneksel kozlarını elinden almış görünüyor.

Obama, uzun süredir hazırlıkları yapılan Girişimcilik Zirvesi için elli ülkeden 250 girişimciyi Pazartesi günü bir araya getirdi. Türkiye'den de ekonomi çevrelerinin katıldığı zirve, ABD ile İslam dünyası arasında yeni tür ekonomik ortaklıkların temellerini atmayı amaçlıyor. Her ne kadar "ortak ekonomik projeler" amaçlansa da bunun bizim dilimizdeki anlamı şu:

ABD, İslam dünyasındaki biriken parayı istiyor. Bir zamanlar "yeşil sermaye" adı konularak küresel düzeyde tasfiye operasyonlarına konu olan bu birikim, krizden kurtulma arayışlarında üzerinde durulan önemli konulardan biri. ABD ve Müslüman ülkelerdeki ekonomi çevreleri ve kurumları bir araya getirilecek, ortak çatı oluşumlar şekillenecek.

Yazının devamına bu linkten ulaşabilirsiniz
İbrahim KARAGÜL / Yeni Şafak

Yorumlar1

  • mehmet tokat 15 yıl önce Şikayet Et
    BUGÜN BBC RADYODA MISIRI DİNLEDİM, MISIR DARBECİLERİ KONUŞUYORDU. aynı biz.. aynı senaryolar, aynı yalanlar.. darbeleri yapanlar pişman, yapmayanlar yeni darbe konuşuyor, bu da olmadı diyor. faili meçhule giden devlet başkanları, yargıda bunların soruşturmalarının imkansızlığı, polise, askere, devlete güvenmeme.. bi yandan da bayram yapan israil, abd, fransa, almanya, ingiltere... ŞUNU ANLADIM, BU SENARYOLAR GLOBAL.. global masonluğun senaryoları bunlar.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat