'Alman Ergenekonu' ve PKK'ya para transferi...
- GİRİŞ04.10.2011 06:41
- GÜNCELLEME04.10.2011 06:41
Almanya'nın Türkiye'deki istihbarat faaliyetleri hiçbir zaman sorgulanmaz. ABD sorgulanır, İsrail sorgulanır, bütün boyutlarıyla tartışılır ama konu Almanya olunca herkes sessizliğe bürünür. Alman istihbaratının bu ülkenin kılcal damarlarına kadar işlediğini bildiğimiz halde, Mossad, CIA ve Rus istihbaratının en gizli operasyonlarından bir şekilde haberdar olduğumuz halde bu konuda neden kimse bir söz söyleyemez? Yıllardır bunu hep şaşkınlıkla izledim. Sarsıcı olaylar oldu, suikastler işlendi, etnik ve mezhep eksenli çatışmalar çıkarıldı ama Alman istihbaratına tek söz söylenmedi. Mesela; Alevi-Sünni meselesinin merkezinde hep Almanya vardır ama herkes bunu bilmezlikten geldi.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın; "Bazı Alman vakıflarının belediyeler ve müteahhitler üzerinden teröre dolaylı para aktardığı"na dair cümleleri, sadece PKK'nın para kaynaklarını değil, Alman istihbaratının, derin devletinin Türkiye operasyonlarını da tartışmaya açması gerekiyor. Bu fırsat da suskunlukla geçiştirilirse Türkiye adına gerçekten talihsizlik olacak.
Bugün, Türkiye'nin etkisini artırma, pozisyonunu güçlendirme, küresel güç olma yolunda karşısına dikilen en belirgin ülke Almanya. Fransa ile birlikte önce Türkiye'nin Avrupa Birliği projesini işlemez hale getirdiler. Yine Fransa ile birlikte, Türkiye kamuoyunun birkaç haftadır izlediği ancak uzun zamandır devam eden, Doğu Akdeniz'deki krizin mimarı da Almanya. Akdeniz'de ve Balkanlar'da; İsrail, Fransa, Yunanistan ve Rum Kesimi ile Türkiye karşıtı eksen oluşumunun mimarlığını da Almanya yapıyor. Türkiye'yi bütün bölgelerden tecrit etmek, Anadolu'ya hapsetmek, Anadolu'da ise PKK üzerinden Kürt meselesiyle ve Alevi-Sünni sorunlarıyla bu ülkenin bütün enerjisini tüketmek Alman dış politikasının önceliklerinden.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
(İbrahim Karagül - Yeni Şafak)
Yorumlar2