Elçi neden gitti? Suriye için düğmeye basıldı mı?

  • GİRİŞ26.10.2011 06:37
  • GÜNCELLEME26.10.2011 06:37

Terörle öfkelendik, depremle üzüldük. Öfkemiz ve acımız hala devam ediyor ama bizler, öfkemizi merhamet operasyonuna, dayanışma örneğine dönüştürmeyi bildik. Ancak bu şekilde öfkelerimizin üstesinden gelebileceğimize bir kez daha tanık olduk.

Ama etrafımızda fırtınalar kopuyor. Kendi dertlerimize odaklanırken bunları da bir şekilde takip edebiliyor olmalıyız. 'Arap Baharı'nın ilk ülkesi Tunus'ta seçim yapıldı ve İslamcılar zafer ilan etti. Birkaç yıl içinde "Sudan'dan Suriye'ye Müslüman Kardeşler kuşağı oluşacak" tezi biraz daha netleşti.

Libya'da Kaddafi'nin hazin sonu ve "yeni Libya"ya ilişkin yoğun tartışmalar yaşanıyor. Bir süre sonra Körfez bölgesinde Şii ayaklanması beklentisi hakim. Bu da, İran-S. Arabistan çatışmasını şiddetlendirecek demektir. İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılması tartışılırken, küresel ekonomik kriz özellikle Batı'da jeopolitik çözülmeleri artırıyor. AB'nin merkez ülkeleri arasında ciddi tartışmalar yaşanıyor.

Ama bizim için en acil, yakın tehdit Suriye olacak. Düşük yoğunluklu iç savaş, korkulan anlamda mezhep üzerinden kanlı bir iç savaşa dönüşür mü? Dönüşürse, İran'dan Lübnan'a kadar nasıl bir etki uyandırır? Bu genel istikrarsızlık döneminde PKK nasıl bir bölgesel 'kart'a dönüşür?

Öyle görünüyor ki, Suriye düğümünün çözülmesi, Suriye üzerindeki Büyük Oyun'un sıcak çatışma olarak ortaya çıkması bütün ülkeleri derinden sarsacak. Tabi en başta İran, S. Arabistan ve Türkiye'yi. Son günlerde, bu eğilimin arttığına yönelik işaretler var.

Köşe yazısının tamamını okumak izin bu linki kullanabilirsiniz

İbrahim Karagül - Yeni Şafak

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat