Disney turnusolu

  • GİRİŞ07.08.2023 08:56
  • GÜNCELLEME07.08.2023 08:56

Bir haftadır Disney + isimli Amerikan yayın platformunun Atatürk dizisini Ermeni lobisinin baskılarıyla yayınlamamasını konuşuyoruz. Mevzuyu konuşması, tartışması ve karşı çıkması gerekenlerin Atatürkçüler olması gerekirken, onlardan ısrarla ses çıkmıyor. Ses çıkaran Ak Parti hükümetini ise samimi olmamakla suçluyorlar. Hükümet üyelerinin ve destekçilerinin kalbini yarıp samimiyetlerini ölçebiliyorlar mı bilemiyoruz ama samimiyet testinden kendilerinin kaldığı apaçık ortada.

Akla şöyle bir soru geliyor; Eğer Atatürk’e soğuk kesim, Amerikalı yayıncıya verdiği tepkide samimi değilse, gerçek Atatürkçüler neden gerçek bir tepkide bulunmuyorlar? Dedikleri gibi bir samimiyetsizlik varsa, neden kendileri samimi bir şekilde platformu protesto etmiyorlar? Mesela neden Türkiye’deki lisansının iptal edilmesi çağrısında bulunmuyorlar. Malumdur ki bu ülkede birisi Atatürk aleyhinde konuştuğu zaman ortalığı velveleye verirler. Onların hemen arkasından savcılar harekete geçer ve dava açarlar. Niye aynısını Disney için yapmazlar?

Aslında cevabı malum bir soru bu. Çünkü “Atatürkçü sessizlik” daha derin manalar ifade ediyor. Bir kere ortada bir ikiyüzlülük var. Bir yüz ülkenin muhafazakâr kesimine bakıyor -ki o kesime karşı Atatürk ölümsüzleştirilmekte, sembol yapılmakta, korunmakta ve onun için saldırıya bile geçilmektedir. İnsanın bir kişiyi ve ideolojiyi sevmesi ve savunması kadar doğal bir şey yoktur. Bizdeki Atatürkçüler bu uğurda Atatürkçü olmayanlara karşı saygı perdesini yırtsalar bile yine de bir yere kadar anlaşılabilir. 

Fakat aynı kesim, iki yüzünün diğer yüzünü Disney’e döndüğünde aslandan kediye dönüşüyorsa ortada bir samimiyetsizlik var demektir. Başka bir deyişle, Atatürkçülere göre Disney’de vücut bulmuş Batı tarzı yaşam, sanat ve dünyevi getiriler Atatürk’le sembolize edilen Türk tipi laik yaşam tarzından daha üstündür. Çünkü onlara göre yerel ve taklidi modernlikle sadece Türkiye’de bir statü sahibi olunabilir. Oysa ki küresel şirketlerle çalışmak onları küresel kültürün parçası yapacaktır ve ceplerini dolduracaktır. 

Dolayısıyla yerel modernlikle (!) Batı modernizmi arasında tercih yapmaları gerektiğinde Batıyı tercih ediyorlar. Bu yüzden de Disney ve benzeri platformlardan akan kaynakların kesilmemesi ve Türklükten üstün (!) bir sınıfa dahil olmak için Atatürk bile feda edilebiliyor. Sonuç olarak ölümsüzleştirdikleri Atatürk, mevzu Disney olunca öldürülebiliyor. 

Onlar için tek sorun Atatürkçü olmayanlara karşı düştükleri küçük düşürücü pozisyondur. Bazıları Disney’e tepki koymak yerine tepki koyanların samimiyetini sorgulayarak dikkatleri başka yöne çevirmeye çalıştı ama başarılı olamadı. Çoğunluk ise sessiz kalarak tartışmaların bitmesini bekliyor. Muhtemelen de mevzu unutulduğunda yine Atatürk güzellemeleri yapacaklardır. 

 

Ancak bir kez daha göstermiş olacaklar ki inandıkları pek de fazla milli değer yokmuş. Bunu 15 Temmuz’da millet ülkeyi kurtarmak için kendini tankın önüne attığında, kendilerini ülkenin sahibi olarak görenlerin ATM kuyruğuna girmesinden hatırlıyoruz. Veya son seçimlerde iktidar olmak için terör örgütleriyle bile ittifak yapmalarından biliyoruz. 

Eğer ki bu ülkede sadece kendileri yaşasaydı (mesela dedikleri gibi koca bir kesimi Arabistan’a gönderselerdi) muhtemelen Cumhuriyet devrimlerine bizzat kendileri karşı çıkarlardı. Çünkü amaç batılılaşmaksa batıdan da öte bir batı olmadığına göre taklidi batıdan kurtulmak isterlerdi. 

 Diğer yandan bir duruşu olmayanlar, ideolojilere hamallık ya da askerlik yapmazlar. Çünkü eyyamcıdırlar, bencildirler, çıkarcıdırlar ve zora gelmezler. Dolayısıyla bugün mütedeyyin insanlara karşı Atatürk’ü kullananlar, mezkûr insanların olmadığı ortamda Atatürk’ü de harcarlardı. 

Yorumlar1

  • Kaan 9 ay önce Şikayet Et
    Çok çok yerinde tespitler ellerinize sağlık
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat