Türkiye uzun zamandan beridir Amerika’nın açık ve gizli ambargolarıyla mücadele ediyor. Mezkûr ambargolar yüzünden birçok silah ve mühimmat satın alınamıyor. ABD ambargo koyarken bir yandan da Türkiye’yi kendilerinin İran ve Rusya’ya koyduğu ambargolara uymaya zorluyor ve uymadığı zaman da ceza kesiyor. Bu çifte standardı bir yana bırakarak Türkiye’ye direkt yapılan ambargoları tartışmak istiyoruz.

Mevcut ambargolar her ne kadar iki ülkenin çıkarlarının çakışmasından kaynaklansa da Amerikan siyaset sistemini zehirleyen lobicilik faaliyetlerinin ve yolsuzluğa bulaşmış kongre üyelerinin rolü büyüktür. Amerika’da lobi şirketlerine para vererek kongrede üyelerini ayartabiliyorsunuz. Şirketlerin yanı sıra Ermeni, Rum ve Yahudi lobileri para veya oy potansiyellerini kullanarak kongre üyelerinin kararlarını etkileyebiliyorlar.

İşbu lobi grupları ve yolsuz kongre üyeleri yüzündendir ki Amerika ile yaşadığımız sorunlar daha da artıyor. Birkaç gün öncesine kadar Türkiye’ye zarar verenler arasında başrolü senatör Bob Menendez oynuyordu. Menendez hem Rum hem de Ermeni lobisinin kontrolündeydi. Eşi, Nadine Aslanian isminde Ermeni bir bayan. Menendez ve onun gibi para ile kontrol edilen bazı üyeler Türk-Yunan ilişkilerinde Yunanistan’ı, Karabağ sorununda ise Ermenistan’ı destekliyorlar. Türkiye ile ilgili başka bir sorun çıksa yine sorgusuz sualsiz Türkiye’nin karşısında dururlar. 

Menendez ve arkadaşları en son Azerbaycan’a ambargo uygulanmasını içeren bir kararı ABD kongresinden geçirmenin hazırlığını yapıyorlardı. Ancak şu sıralar bay ve bayan Menendez’in başı ciddi biçimde dertte. Çünkü karı-kocanın yolsuzluk yaptığına dair iddialar var ve savcılık soruşturma açmış durumda. Senatör bu yüzden senatodaki görevlerinden çekildi. İddiaya göre Menendez’in eşi, Fred Daibes isimli bir işadamından altın külçe olarak 400 bin dolarlık rüşvet aldı. Bob Menendez rüşvet karşılığında Daibes’in savcılıktaki bazı suç dosyalarını kapattı. Menendez’ler ayrıca daha önce hiç helal sertifikası vermemiş bir firmanın ABD adına Mısır’ın ürünlerine helal sertifikası vermesi işine de aracılık etmiş ve karşılığında pahalı hediyeler almışlar. Bitmedi. Mısır istihbaratı da rüşvet vererek kongrenin Mısır’a silah satışını onaylatmış.

Yukarıdaki hadiseler Bob Menendez’in ortaya çıkan onca yolsuzluklarından sadece birkaç tanesi.  Soruşturma derinleştikçe yeni suçları da ortaya çıkacaktır. Çünkü yolsuz senatör en çok da Yunan ve Ermeni lobilerinin sözünden çıkmıyordu. Muhakkak ki onlardan daha fazla rüşvet almıştır. Menendez geçmişte pedofili ile de suçlanan birisi. Anlayacağınız birçok suçun faili olmuş ve fakat bugüne kadar kendisini aklamayı başarmış. Öyle görünüyor ki çekirge senatör son sıçrayışını yapıyor. 

Eğer senatör Menendez soruşturma sonucunda istifa eder de Türkiye’nin önünden çekilirse bu Türkiye için kısmen güzel bir haber olur. Kısmen, çünkü diğer senatörlerin de ondan farkı yok. Fakat uluslararası ilişkiler bağlamında Menendez’den kurtulmak, yolsuzluğa bulaşmış siyasetçilerin diğer ülkelerin kaderini tayin eden pozisyonlarda olmasının ne kadar tehlikeli olduğunu göstermesi açısından önemlidir. 

Bir sahtekâr senatör yüzünden Türkiye dahil birçok ülke sıkıntı yaşarken birçoğu da yolsuz siyasetçileri para ile satın alarak koca Amerika’nın gücünü arkalarına aldılar. Örneğin Menendez birkaç yüz bin dolarlık rüşvetin hatırına Mısır’a 100 milyon dolarlık silah satışına onay vermiş. Ayrıca Yunan ve Ermeni lobilerinin emriyle Türkiye ve Azerbaycan’ı cezalandırmaya çalışmış. Parayı veren herkes Menendez ve diğer karaktersiz senatörleri kullanmış. 

Senatör Menendez Amerikan siyasetinin karanlık ve kirli yüzüdür. Amerika imajını düzeltmek istiyorsa hem Menendez’i hapse atmalı hem de onun odasından çıkmayan Ermeni ve Yunan lobilerini de soruşturmalı. Muhakkak ki onlar da rüşvet vermişlerdir. Ayrıca lobicilik müessesesini sıkı kontrole almalı. Yoksa rüşvetçi ülkeler Menendez gibilerini yular misali ABD’nin boynuna takıp deve misali arkasından sürüklemeye devam eder.

YENİ AKİT