MHP çözüm sürecine karşı mı?

  • GİRİŞ04.02.2015 10:47
  • GÜNCELLEME05.02.2015 09:36

Eğer muhalefetteyseniz ülke yönetimi için farklı yaklaşımlarınız olmalıdır muhakkak; ama farkınız insanların hayatını değiştirecek mahiyet taşımıyorsa her zaman alıcı bulamayabilir. Aynı zamanda ülkeyi yönetenlerin izledikleri yolun dışında bir yol önermenize gerek olmayan durumlar da olur. Bu durumlarda matematikteki etkisiz eleman gibi görünmemek için ekstra çaba harcamanız gerekir. Çünkü ülkeyi hâlihazırda yönetmekte olan kadroların yaptıklarının yanlış olmadığını söylerseniz muhalefet olmanızın anlamı kalmaz. İktidar ne yaparsa yapsın yanlış olduğu söylenmelidir.
 
Nereden çıktı şimdi bu konu diye soracak olursanız, şuradan: Dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti hükümetinin Meclis’e sevk ettiği iç güvenlik paketi için “Türkiye’yi felakete sürükler” dedi. Derken bir başka MHP yöneticisinin açıklamasını duydum: Hükümet tarafından hazırlanan iç güvenlik paketinin özgürlükleri ortadan kaldıracağını vs. vs. söylüyordu o da.
 
Biliyorsunuz, yeni düzenlemeyle birlikte molotofkokteyli saldırı aracı sayılacak, maskeli eylemcilere ceza gelecek vs. Bunun gibi önlemlerle hükümetin çözüm sürecinin kırmızıçizgisi olarak ilan ettiği kamu düzeninin korunması hedefleniyor. PKK’nın özellikle doğu ve güneydoğu illerinde devlet otoritesini zayıflatmaya yönelik olarak organize ettiği sokak olaylarına karşı böylesi tedbirler gerekli görülüyor. Elbette bu yaklaşımı eleştirebilirsiniz. Devlet otoritesini sağlamanın bu şekilde mümkün olmadığını söyleyebilirsiniz. Yasa paketinde kişisel özgürlükleri zedeleyebilecek hükümler yer aldığını da söyleyebilirsiniz. Ayrıca bu konudaki hassasiyeti MHP’lilerin ifade etmesi çok daha önemli olabilir. Ama MHP’nin terörle mücadele konusunda bilinen çizgisini ve politikalarını değiştirmiş olduğuna dair bir emare yokken yapılan böylesi açıklamalar inandırıcı olamaz.
 
Oysa MHP lideri Bahçeli’nin bugüne kadar kamuoyunda takdir uyandıran bir tavrı var: O da ülke siyasetinde doğru olduğunu düşündüğü hususlarda parti siyasetini bir kenara bırakarak gerektiğinde hükümete destek verebilmesi. Özellikle terörle mücadele konusunda ve ülkenin milli güvenliğine yönelik tehditler bahsinde MHP lideri bu tavrın güzel örneklerini gösterdi. Bu tutumun karşılığını da seçimlerde gördü. Şimdi bu tutumundan vaz geçmesi toplumda olumlu bir yansıma uyandıramaz. Bunu görmeleri lazım.
 
Diğer yandan Bahçeli’nin üslubundaki gereksiz sertlik de istenmeyen algılamalara sebep olabilir. Zira MHP lideri özellikle Kürt sorunu ve bölünme tehlikesi konusunda öyle şeyler söylüyor ki bunları söyleyen bir kişinin Ankara’da oturduğu yerden siyaset yapması değil, eline silah alıp dağa çıkması beklenir. Yoksa onun da vatanseverliğinden şüphe duyulur. Eğer vaziyet Bahçeli’nin söylediği gibiyse, yani devleti yönetenlerin ihaneti sebebiyle ülkenin fiilen bölünmesi söz konusu hale gelmişse buna karşı sadece haftada bir bağırıp çağırmak çare olamaz!

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat