Haziran’dan bu yana değişenler

  • GİRİŞ26.08.2015 09:45
  • GÜNCELLEME26.08.2015 09:45

 Bazen iyi senaryo gerçekleşiyor, bazen kötü senaryo. Ama galiba beklediğimiz iyi senaryolar daha az gerçekleşiyor. Sözgelimi 8 Haziran sabahı her bir siyasi aktör kendisiyle ilgili mümkün senaryoları masanın üstüne yatırıp hesap yapmaya başladı. Görebildiğimiz kadarıyla bugün o hesapların çoğu boşa gitti. Çünkü genellikle iyi senaryolar gerçekleşmedi. Mesela MHP önce “HDP’li bir hükümet formülasyonu içinde yokum” tavrıyla kendi tabanında ve genel olarak sağ seçmen nezdinde olumlu puan topladı; ama sonra “ne olursa olsun herhangi bir koalisyon içinde yer almam, hatta hiçbir azınlık hükümetine de destek vermem” tavrı sonucunda ülkenin HDP’li bir hükümete mahkum edilmesinin günahını üstlendi. En azından toplumdaki algı bu yönde. MHP yönetiminin “iktidar nimetinden fedakarlık etmek uğruna da olsa siyasi duruşumuzdan taviz vermeyiz” mesajı döndü dolaştı “herkes gibi biz de önce siyasi çıkarımızı düşünürüz” mesajına dönüştü halkın gözünde.
 
Keza AK Parti’nin de iyi senaryoları gerçekleşmedi. Bu parti içinde CHP ile veya MHP ile koalisyon kurulmasından yana olanların değil, erken seçime gidip şansımızı bir kere daha deneyelim diyenlerin dediği oldu. Ama bu ikinci grubun kafasındaki senaryo bu değildi. “MHP herhalde HDP’li bir hükümetin kısa süreli de olsa ülkeyi yönetmesine izin vermeyeceğine göre seçime kadar iş başında kalacak bir AK Parti azınlık hükümetine destek verir” diye düşünüyorlardı. Gerçi MHP’den bu anlamda bazı sinyalller hatta taahhütler de aldıkları söyleniyor ama siyasette kapalı kapılar arkasında verilen sözlerin değeri olmuyor pek. Dolayısıyla beklenen iyi senaryo değil, hiç beklenmeyen kötü senaryo gerçekleşti AK Parti açısından da.
 
Bu durumda gerek MHP’de gerekse AK Parti’de farklı seçenekleri savunmuş olanların haklı çıkmaları son tahlilde bir kıymeti harbiye taşımıyor. Önemli olan toplumun genelinde ve özellikle kendi seçmen tabanları nezdinde partilerin bu süreçte yaptıklarının nasıl değerlendirildiği. Yaklaşık iki ay sonra gerçekleşmesi beklenen erken seçim işte bu değerlendirmenin yapılacağı platform olacak. Yani parti yöneticilerin o günkü tabloya bakıp “7 Hazirandan bu yana ne değişti ki” dememeleri gerekir. Çünkü hem 7 Haziran’da seçmenin verdiği mesaja genel anlamda nasıl bir mukabelede bulunulduğu hem de partilerin ve liderlerinin spesifik olarak bir hükümet kurulması konusunda nasıl bir performans sergiledikleri toplumun ve tabanların yaklaşımını değiştirebilecek ölçüde önemli.

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat