Mahalle baskısı mı, güldürmeyin beni
- GİRİŞ28.09.2010 08:51
- GÜNCELLEME28.09.2010 08:51
Yargı diyor ki; bana bulaşma, ben ne dersem o olur.
Sendikalar diyor ki; Valla sen bilirsin. Görüyorsun sayımız çok. Bize karışma ve istediklerimizi ver.
Sivil toplum kuruluşu diyor ki; para bende, güç bende.
Yahu ben kime başbakanlık yapacağım? Bunlar da bu ülkenin kurumları, bu ülkenin insanları değil mi? ben de bu ülkenin başbakanı değil miyim? Bu kurumlar bana bağlı değil mi?
Halka gidiyorum, bu kez de diyorlar ki; BİRAZ DA SAHİLLERİN SESİNE KULAK VER, DALGALARIN SESİNİ DİNLE.
Denizler kuşatıldı. Denize giremiyorum. Karadenizli değil misin? Git Karadeniz’de denize gir diyorlar. İyi ama Karadeniz’in suyu fazla tuzlu değil. Ha denize girmişsin, ha havuza. Ben denize girmek istiyorum.
Ben de Anadolu halkına sordum. Ey halkım! Doğru mu bunların yaptıkları? Halk bana dedi ki; hayır.
Ben de halka dedim ki; yanımda mısınız, arkamda mısınız? Hep bir ağızdan evet dediler. Ben de kolları sıvadım ve işe giriştim. Ne olduysa bundan sonra oldu.
Padişahlık dönemi başlıyor.
Korku imparatorluğu oluşturuluyor.
Telefonlar dinleniyor.
Özel Hayat tehlikede.
Mahalle baskısı var.
“Yahu Allah aşkına Başbakana dikkatli bakın. Gözleri Hitler’e, kulakları Musolini’ye, alnı Neron’a, saçları Mao’ya, çenesi Stalin’e benziyor. Üstelik hepsinin en korkunç tarafını almış. bakışları bile korku veriyor insana. Ricası bile emir gibi.”
Biz de moda olan tabirin peşine düştük, gerçekten mahalle baskısı var mı diye merak ettik. Aşağı mahalle, yukarı mahalle, arka mahalle, kenar mahalle, yeni mahalle. Neredeyse tüm mahalleleri dolaştık. Hatta mahalleliyi tahrik etmek için bile uğraştık. Ama tık yok. Mahalleli kendi derdinde. Bizi görmüyor bile. Anladık ki bunların hepsi laf kalabalığı, hatta boş laf.
Mahalleli bize ne dedi biliyor musunuz?
Mahalle baskısı var ama, Başbakan, Dünya Basketbol Şampiyonası Ödül Töreninde yuhalanabiliyor. Hem de dünyanın gözü önünde.
Mahalle baskısı var ama, bakan yumruklanabiliyor.
Mahalle baskısı var ama, bakan linç edilmemek için, makam aracına binip kaçıyor.
Mahalle baskısı var ama, bakanın koruması yumruklanabiliyor.
Mahalle baskısı var ama, bakan tokalaşmak için vatandaşa elini uzatıyor. Vatandaş elini çekiyor ve bakanın elini sıkmıyor.
Mahalle baskısı var ama, bakan yeğenini bir işe yerleştirememiş. İşadamı arkadaşına iş bulması için ricada bulunuyor.
Mahalle baskısı var ama, 42 kişinin sesi 58 kişiden fazla çıkıyor.
Mahalle baskısı var ama, mahalle baskısı olduğunu söyleyenler seslerini sağır sultana bile duyurabilecek kadar özgürler.
Mahalle baskısı var ama, ‘mahalle baskısı var’ı desteklemek için oynanan oyunlara, yapılan yalan haberlere hiçbir yaptırım uygulanmıyor.
Demek ki neymiş? Mahalle baskısı yokmuş.
“ALLAH AŞKINA SİZ HANGİ MAHALLEDE OTURUYORSUNUZ? GÜLDÜRMEYİN BİZİ” dediler.
Biz de utandık. Arkamızı döndük ve çıktık.
İsmail COŞKUN / Haber 7
ismailcsk@gmail.com
Yorumlar4