Korona/mıyoruz!..

  • GİRİŞ19.09.2020 11:34
  • GÜNCELLEME19.09.2020 11:34


Mart-haziran arası dönemde işler gayet iyi gitmişti. Koronavirüsün yayılmaması için alınan sıkı tedbirler, gerçekten netice vermiş ve günlük vaka sayıları binin altına inmişti… Ama devamı gelmedi!

Ülkemizdeki toplam vaka sayısı üç yüz bine dayandı… Günlük sayı da bin yedi yüzlerin altına inmiyor maalesef! Hastanelerin ağırlaşan yükünü göstermek bakımından, aktif hasta sayısı da otuz bine yaklaşmış, alarm veriyor. Şu ana kadar, yedi bin üç yüz vatandaşımızı kaybettik ne yazık ki. Yani vaziyet giderek ağırlaşıyor. Her şeye rağmen, Türkiye hastalıkla mücadele ve tedavide yakaladığı başarı ile hâlâ en iyi durumdaki ülkeler arasında. Bunu da belirtelim. Mesela Türkiye’nin onda birinden daha az nüfusa sahip İsrail; günlük vaka sayısı beş binlere tırmanınca yeniden ağır kısıtlamalar ve sokağa çıkma yasağı getirmek zorunda kaldı. Fakat “Su-i misal emsal olmaz…” diye bir söz var. Yani daha olumsuz ve kötü örneklerle kendimizi avutamayız. Küçük nüfuslu ülkede günlük beş bin, Hindistan gibi en kalabalık ülkede günlük seksen-doksan bin kişi virüse yakalanıyor diye teselli bulamayız. Keza dünyanın her bakımdan en gelişmiş sayılan ülkesi ABD, her dört vakadan birine ev sahipliği yapıyor gibi bir bahaneye sığınamayız. Peki, ne yapacağız? Önümüzde tek yol var. Her geçen gün bizi daha derinden etkilemeye ve sıkıştırmaya başlayan bu salgınla, mutlaka çok ciddi ve kararlı biçimde mücadele etmek zorundayız.
Devlet elbette başından beri bu mücadeleyi veriyor. Lakin vatandaşlar olarak galiba biz dersimize yeteri kadar çalışmadık!.. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü açıklamalarında bu hususa dikkat çekti. Şunu söyledi: “Ne yazık ki, uyarılarımıza halkımız ciddi manada dikkat etmedi…” Öyle sorumsuzluklar, laubalilikler ve halkın sağlığını hiçe sayan ahmakça olaylar yaşanıyor ki, izahı mümkün değil! Bütün uyarılara, alınan yasaklama kararlarına ve yapılan müdahalelere rağmen, bir türlü korsan eğlence toplantılarının önüne geçilemedi. Uygulanan para cezaları da bu sorumsuzlukları yapanlar nezdinde, hiçbir şey ifade etmedi/ etmiyor… Sözde asker uğurlama, yaş gününü kutlama, nişan, düğün, cenaze, taziye derken, virüsün işini kolaylaştıran ne kadar akılsız, kanunsuz, yasaklanmış fiil varsa hepsi icra ediliyor. Salgını dizginleyebilmek için uygulamaya konulan yasakları, gayet lakayt biçimde ihlal edenlerin sorumsuzluğu yüzünden, her gün yüzlerce insan virüse maruz kalıyor. Bakar mısınız, adama test yapılmış, sonuç pozitif çıkmış ve karantinaya alınmış… Fakat aynı adam gidip dükkânını açıyor ve hiçbir şey olmamış gibi müşterilere satışla birlikte virüs bulaştırıyor... Bir başkası karantina ihlali yaptığı için evinden alınıp yurda yerleştiriliyor, fakat oradan da kaçıyor… Ondan sonra ancak başına polis dikerek, kontrol altında tutulmaya çalışılıyor!
Bu şekilde saçma sapan davranışlar sergileyen o kadar çok kişi var ki!.. Yetkililerin beyanına göre, şimdiye kadar karantina şartlarını ihlal edip dışarı çıkmaya çalışan en az 140 bin kişi HES sistemi sayesinde engellenmiş. Ancak bu da artık yetmez hâle gelmiş. Şimdi bu türden ayar tutmayan “bulaşıklara” akıllı bileklik uygulaması getiriliyor. Sayın Erdoğan “Mecburen şimdi tekrar işi sıkmak zorundayız…” derken, bu gibi bireysel tedbirler yanında, bütün topluma şamil yeni kısıtlamaların getirileceğine de işaret etti. Elbette hiçbirimiz bu türden tedbirlere gerek duyulmasını istemezdik. Fakat gelin görün ki, konunun ciddiyetini bir türlü anlamayan, kavrayamayan tiplerin hamakat derecesindeki gevşeklikleri bu neticeyi beraberinde getirdi.
Sağlık Bakanı'nın açıklamasına göre, İzmir’de son bir ayda vaka sayısı yüzde kırk oranında artış göstermiş. Daha önce de vaka artış oranında Ankara pik yapmıştı… Başlangıçta vakaların yüzde 58’ine ev sahipliği yapan İstanbul, daha sonra iyileşme gösterse de, fazla uzun ömürlü olmadı. Şimdi yeniden vaka artışında hızlanma söz konusu. Sadece en büyük şehirlerimiz değil, orta büyüklükteki şehirler de, daha küçük nüfuslu vilayetler de, hatta ilçe-kasaba ve köyler de, son zamanlarda vahim boyutta bir artışa maruz kalmış bulunuyor. Hakikaten bu hiç iyi olmadı. Çözümünü memleket olarak yine biz bulacağız… Devlet mecburen tedbir vidalarını sıkıştırıyor, sıkıştıracak. Sadece bulaşık olanlar değil, bundan sonra filyasyon çalışmaları çerçevesinde temaslı olan kişilere de, en az bir haftalık izolasyon mecburiyeti geliyor. Ve bunlara da PCR testi yapılacak. Ama unutmayalım, tedbirler kendi başına fayda vermez. Bizim o tedbirleri ciddiye almamız ve uymamız lazım. Aksi hâlde KORONA/MIYORUZ!..

TÜRKİYE GAZETESİ
 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat