ABD ve “Öcalan’ın manevi oğlu”

.

  • GİRİŞ25.05.2021 11:50
  • GÜNCELLEME25.05.2021 11:50

Adına büyük denilen devletlerin de zaman zaman çok saçma sapan politikalar izlediği görülmüştür... Önemli olan o politikaların sonucunda ortaya çıkan durumdur. ABD resmen terör örgütleriyle iş tutuyor!.. 
 
Donald Trump o teröristi, çok komik bir şekilde  “General” diye takdim etmeye kalkmıştı… Kimden bahsettiğimi anladınız. PKK terör örgütünün elebaşı Öcalan’ın; “manevi oğlum” dediği, "Şahin Cilo" kod adıyla bilinen Ferhat Abdi Şahin… Özetle, PKK’nın Suriye kolu YPG’nin başındaki terörist. Amerika Birleşik Devletleri, bu tescilli terör örgütünü kamufle etmek için, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) diye bir kılıfın içine sokmaya çalışıyor. Ama mızrak çuvala sığmıyor!.. Sığmıyor, fakat ABD yanlışta ısrar etmekten de vazgeçmiyor. Dünyada terör örgütlerini kendi menfaatleri için destekleyen, kollayan pek çok irili ufaklı devlet vardır. Bu tuhaf gerçeği herkes bilir. Ancak bu terör örgütleriyle resmen ve alenen iş birliğine girmek, onları “ortağımız” diye tanımlamak, görülmüş bir durum değil. Ve ABD bu düpedüz anormalliği, dünyanın gözü önünde devam ettirmekten sakınmıyor… Bilindiği üzere, daha önce de ABD cenahından, “Öcalan’ın manevi oğlu” Abdi Şahin’e üst seviye ziyaretler yapılmıştı. Üç gün önce benzer durum tekrar etti. ABD’li generaller Paul Calvert ve Kenneth McKenzie (CENTCOM Komutanı) Abdi Şahin'le görüşüp, güya Suriye’de istikrarın sağlanması ve korunması yolunda fikir alışverişinde bulunmuşlar!.. Hakikaten bu, doğrudan doğruya insanların zekâsıyla alay etmekten başka bir şey değil. ABD, Suriye’de DEAŞ’la mücadele için ne olduğu hâlâ tam bilinmeyen koalisyon güçlerinin varlığının devamını da meğer terör örgütü YPG’ye bağlamış…

Türkiye PKK ile mücadelede çok büyük başarılar elde edip, bölücü örgütü bitirme noktasına getirince, ABD ve onun dümenindeki ülkelerde ciddi rahatsızlıklar sökün ediyor… Amerika, Türkiye’nin kendi ulusal güvenliğine yönelmiş açık tehditle böylesine kararlı mücadele etmesini, bir şekilde sabote etmeye çalışıyor. Ancak şunu unutuyor veya yeterince dikkate almıyor: Türkiye kendi millî bütünlüğünü tehlikeye atacak hiçbir tehdide zemin bırakmaz. Arkasında kim olursa olsun!.. ABD Güneyden terör örgütü PKK ve türevleri, Batı’dan da daha ziyade Yunanistan üzerinden ülkemizi sıkıştırmaya yelteniyor. Son zamanlarda Yunan topraklarında ABD askerî varlığı hızla artıyor. Hâlen Dedeağaç Limanını kullanıyor. Larissa ve Stefanoviko üslerine tatbikat kılıfı içinde uçaklar indiriyor. Yine tatbikat görüntüsü altında Andravida üssünde aynı şeyi yapıyor. Girit Adasındaki Suda üssüne uçaklarını gönderirken, yanına Dışişleri Bakanı Blinken’i de katıvermişti… ABD’nin Yunan topraklarında bu denli geniş yerleşme gayretinin altında tam olarak neler yatıyor? Bir taraftan Rusya karşısında son yıllarda alınan başarısızlıkları telafi mahiyetinde, yakın coğrafyada bir kuşatma niyeti sezilmiyor değil. Diğer taraftan da Çin’in giderek hız kazanan ve günden güne daha genişleyen yeni ekonomik nüfuz alanlarını kontrol altına alma çabaları da hep gündemde… Özellikle Çin’in İran ile yapmış olduğu 400 milyar dolarlık orta ve uzun vadeli anlaşma, ABD’nin bu alandaki politikalarına çok büyük tehdit teşkil ediyor.

Son 20 yılda trilyonlarca dolarlık savunma bütçeleri yapmasına rağmen, dünyada nüfuz ve etki alanlarını korumakta zorlanan ve her geçen gün yükselen Çin rekabeti ile Rusya’nın agresif politikaları karşısında etkisi net biçimde azalan ABD, bir taraftan dünya düzenini koruma noktasında müttefikleriyle iş birliği yapmayı tekrar öne alacağını ilan ediyor. Diğer yandan müttefiklik ruhuyla asal bağdaşmayacak atraksiyonlara girişiyor. ABD’nin Türkiye’ye karşı son yıllarda takındığı tavır, asla müttefiklik hukukuyla bağdaşmıyor. Gelgelelim ABD, Türkiye’yi hayli gücendirecek politikalarından vazgeçecek gibi görünmüyor. Özellikle Biden’ın iş başına gelmesiyle birlikte genel durum daha da belirsizlik ve olumsuzluğa doğru gidiyor. NATO zirvesinde gerçekleşmesi beklenen Erdoğan-Biden görüşmesinin, yığılmış problemlere ne ölçüde katkı vereceği belli değil. Doğu Akdeniz’de Yunanistan ve İsrail’in gönlünü yapmak için giriştiği yeni hamlelerle, nasıl bir sonuca varacağını Washington Yönetimi acaba ne denli hesaplıyor? Beri tarafta Suriye’nin Kuzeyinde bir terör garnizon devletçiği kurma yolunda apaçık kumar oynayan Amerika Birleşik Devletlerinin, söylemleriyle eylemleri kesinlikle taban tabana zıt…
Velhasıl Amerika, PKK elebaşı Öcalan’ın “manevi oğlum” dediği bir diğer teröristin peşinde sürüklenerek nereye varır bilinmez. Amma Türkiye’nin güvenini bu gidişle kesin olarak kaybedeceği de su götürmez!..

Türkiye Gazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat