Ukrayna; işgal altında bağımsızlık günü kutlaması!

  • GİRİŞ25.08.2022 08:47
  • GÜNCELLEME25.08.2022 08:47


Rusya-Ukrayna savaşı altı ayını doldurdu… Dün (24 Ağustos) Ukrayna’nın aynı zamanda 30. bağımsızlık yıldönümü idi ve Rus işgali altında kutlandı. BM’ye göre, en az 5.500 sivil hayatını kaybetti...
 
 
Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’ya karşı başlattığı işgal harekâtı, şu ana kadar yalnızca bu ülkeyi değil, pek çok şeyi altüst etti… Avrupa kıtası bütünüyle bu kışı ayazda geçirmeye hazırlanıyor! “Müreffeh kıta” diye imrenilen Avrupa’nın, şimdilerde ısınabilmek için harıl harıl soba temin etmeye çalıştığını düşünebiliyor musunuz? İşte bu durum, Rusya’yı cezalandırmak için girişilen yaptırım serüveninin ortaya çıkardığı sonuç. Bu serüvene Avrupa ülkeleri kendi iradeleriyle girişmediler. ABD ve İngiltere’nin (Anglo-Amerikan ekseni) tazyiki ile mecbur kaldılar… Ne var ki, yaptırım teşebbüsü fena hâlde ters tepti. Avrupa kıtasında, siyasi ve ekonomik kriz derinleştikçe derinleşiyor. Buna karşılık güya yaptırıma maruz bırakılmaya çalışılan Rusya, enerji alanındaki büyük avantajları sebebiyle, beklenenin tersine ekonomik yönden kazançlı çıkabiliyor! Bu duruma Avrupa Birliği ülkeleri ne kadar dayanabilir? Siyasi ve ekonomik krizlerin gidişatına bakılırsa, fazla dayanma şansı yok. Ama beri tarafta ABD ve İngiltere, Ukrayna savaşının uzaması için her şeyi yapıyor.
 
Joe Biden, Ukrayna’nın bağımsızlık gününde, 2,9 milyar dolarlık yeni yardım paketi açıkladı. Bir nevi doğum günü hediyesi! Şöyle konuştu Biden; “Son altı ayda Ukraynalılar sıra dışı cesaretleri ve özgürlüğe bağlılıkları ile tüm dünyaya ilham oldu. Rusya’nın tam ölçekli işgali karşısında dik ve sağlam durdular.” Aslansınız, kaplansınız türünden, bir yüreklendirme retoriği ile konuşmasına devam eden ABD Başkanı, Ukrayna’nın bağımsızlık ve egemenliğini her zaman koruyacağını ve bu yöndeki mücadelelerinde, ABD’nin Ukrayna halkına desteğini sürdüreceğini belirterek, en büyük yardım projesini açıklamaktan gurur duyduğunu söyledi. 2,9 milyar dolarlık bu son paketle birlikte, şimdiye kadar ABD toplam olarak 10,6 milyar dolarlık destek vermiş oluyor. Hedef şüphesiz, uzayacak savaşta Rusya’nın zayıflamasını ve güç kaybetmesini sağlamak… Peki, bu para bunun için yeter mi? Daha önce ABD’nin Vietnam’da, Irak’ta, Afganistan’da harcadığı paralara bakılırsa, yetmesi mümkün değil. Kaldı ki, oralarda harcadığı astronomik rakamlara rağmen, sonuçta kazanan taraf olamadı… Biden’ın söylemesine göre bu yardım paketiyle, Ukrayna hava savunma füze sistemleri, cephanelik ve insansız hava araçlarına, radarlara sahip olacak… Gelgelelim karşı taraf Rusya ve onun elindeki silahların da haddi hesabı yok!  
 
Ve dahi Rusya, uzun süreli bir savaşa da hazırlıklı görünüyor… Yani Anglo-Amerikan ekseninin kendisine karşı izlemeye çalıştığı stratejiyi, çok önceden tespit edip ona göre hazırlıklarını da yapmış görünüyor. Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygo, Ukrayna topraklarındaki ilerleme harekâtını bilinçli şekilde yavaşlattıklarını açıkladı. Anlayacağınız, fazla  aceleleri yok!.. Peki, Ukrayna için aynı şey söz konusu olabilir mi? Altı ayda en az altı yüz milyar dolarlık alt ve üstyapı yıkımına uğrayan, nüfusunun üçte biri savaş sebebiyle yerinden yurdundan koparılan bu ülke, Rusya’ya karşı vur-kaç taktiği ile nereye kadar direnebilir ki? Hamaset ile sahadaki acı gerçekler arasındaki farkı iyi düşünmek gerekir… Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy, dün bağımsızlık günü kutlamasında, sonuna kadar savaşacaklarını ve ilhak edilen Kırım ile işgal altındaki Doğu Bölgelerini mutlaka kurtarıp özgürleştireceklerini söyledi. Zelenskiy bundan farklı bir şey söylemek durumunda değildi. Velakin bu söylediklerini yapabilme imkânı, bugünkü şartlarda imkânsız derecede zor görünüyor...
 
Ukrayna her geçen gün daha kötüye gidiyor. Burası kesin… Yukarıda bahsettiğimiz yardım paketleriyle durumu tersine çevirmek de imkânsız. Diğer taraftan Rusya-Ukrayna savaşının özellikle Avrupa kıtasında tetiklediği krizlerin önü alınmadığı takdirde, çok daha büyük buhranlara hazırlıklı olmak gerekecek!.. O yüzdendir ki, Joe Biden’ın doğum günü hediyesi gibi sunduğu yaklaşık 3 milyarlık yardım paketi, belki savaşın uzamasına katkı yapabilir, ama Ukrayna’ya zafer getiremez. Aynı şekilde topal ördek durumundaki İngiltere Başbakanı Boris Johnson’un şimdiye kadar deklare ettiği, toplam 2,3 milyar sterlinlik yardım paketleri de sadra şifa olmaz. Boris Johnson’un dün Kiev meydanında Zelenskiy ile birlikte boy göstermesi iyi bir siyasi şov olabilir. Ama o kadar!
 
Hâsılıkelam, savaşı uzatmaya matuf her türlü politik tavır, kesinlikle Ukrayna’nın aleyhinedir ve ülkenin yaralarını derinleştirmekten başka bir şeye faydası yoktur. Ukrayna otuz senede belini doğrultabilirse, büyük iş yapmış olur...
TÜRKİYE GAZETESİ

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat