Yunan’ın cürmümeşhut paniği…

.

  • GİRİŞ22.09.2022 08:32
  • GÜNCELLEME22.09.2022 08:32

Yıllardır sığınmacı ve göçmenlere karşı orman kanunlarını uygulayan Yunanistan, işlemiş olduğu cürümlerin faş olması karşısında fena panikledi. Erdoğan’ın BM’deki konuşması Atina’yı çok rahatsız etti.

Batı dünyasının himayesi altında, her türlü hukuksuzluk ve şımarıklığı yapmaktan geri durmayan ve kulağı çekilince de ciyak ciyak bağıran Yunanistan, yıllardır sayısız kere cürmümeşhut duruma düşmesine rağmen, muhipleri tarafından hep korunmakta, kollanmakta ve daha da ötesi sınırsız desteklerle kendisine cüret verilmektedir… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmanın ana temalarından biri de, Yunanistan’ın Ege Denizi'nde göçmenlere karşı işlediği insanlık dışı suçlardı. Öteden beri, dünyanın gözünün içine baka baka, sığınmacı ve göçmenlere karşı orman kanunlarını uygulayan Yunanistan, özellikle son yıllarda bu zalimane uygulamalarını deşifre eden, bizzat kayıtlara geçiren ve dünya kamuoyuna duyuran Türkiye’ye karşı, sinsi politikalarla bir nevi rövanş almaya çalışmakta. Sayın Erdoğan’ın, son BM Genel Kurulundaki hitabı sırasında; birkaç gün önce Yunan sahil güvenliği tarafından; ölümüne geri itilen ve bu yüzden hayatının baharında Ege’nin soğuk sularında can veren, biri henüz dokuz aylık diğeri dört yaşında iki çocuğun fotoğrafını bütün dünyaya göstermesi, Yunanistan tarafında tek kelimeyle bomba tesiri yaptı… Yunan Medyasının manşetlerine yansıyan başlıklar bu durumu teyit ediyor. To Vima Gazetesi; “Erdoğan BM’de Yunanistan’ı katil bir devlet olarak sunuyor…” diyerek, bu yolla kendilerini itibarsızlaştırmaya çalıştığını iddia etti. Oysa Erdoğan’ın yaptığı şey sadece gerçekleri dile getirmekti.

Erdoğan daha önce de, BM Genel Kurulu’nda, İsrail’in Filistin topraklarını nasıl sinsice karış karış işgal ve ilhak ettiğini yansıtan haritaları, aynı şekilde dünya liderlerine göstermişti… Ege Denizi'nde, Yunan zulmü sebebiyle hayatını kaybeden bu iki küçük çocuk gibi, daha yüzlerce bebek ve çocuk ile binlerce yetişkin insanın cesetleri yatıyor! Bu gerçeği Erdoğan şöyle özetledi: “Atina Ege’yi mülteci mezarlığına çevirdi…” Ama Batı dünyası, Yunanın bu zulmü karşısında gıkını çıkarmadığı gibi, daha zalimane politikalar için de kendisine cüret ve cesaret veriyor. Bu tam bir rezalettir! Cumhurbaşkanının bu yüzkarası gerçekleri ifşa etmesi, elbette Palikaryayı haddinden fazla rahatsız edecekti. Ta Nea gazetesi “Erdoğan Ege’yi ateşe vermeye hazır” gibi asılsız başlıklarla, gerçekleri ters yüz edeceğini zannediyor. Ama unutmayalım, gerçeklerin mutlaka bir gün ortaya çıkmak gibi bir özelliği vardır!.. Bu arada Erdoğan, Yunanistan’ın ülkede yaşayan Müslüman toplumlara karşı, ayırımcı ve baskıcı politika izlediğini de bir kere daha hatırlattı. Bütün bunların tekrar tekrar kayıtlara geçmesi çok önemli. Günü geldiğinde hak yerini bulur… Diğer taraftan Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin resmen tanınması için, BM Genel Kurulu’nda bir kere daha çağrıda bulundu. Bu çağrının devamında önemli gelişmeler olabilir.

Özetlersek, “Erdoğan Yunanistan’a saldırmak için BM’yi kullandı” gibi absürt haber ve yorumlar yapan, Yunan medyasının bu çarpıtmalarının aksine, Cumhurbaşkanı Erdoğan, her şeye rağmen dostluk elini uzattı. “Bölgede ülkemize asla denk olmayan siyasi ve askerî seviyesine rağmen, güç gösterisi peşinde koşanlar, kendisini komik duruma düşürmektedir. Yunanistan’dan gerginlik ve tahrik siyasetini bir kenara bırakarak, iş birliği, dayanışma çağrımıza kulak vermesini bekliyoruz…” Evet, Yunanistan’ın bu çağrılara kulak vermekte ne kadar isteksiz olduğu ayan beyan ortada. Lakin bu yanlış politikaların neticede kendisine zarar vereceği hususunda da tam bir gaflet içinde. Amerika’ya ve Fransa’ya kendi topraklarında yeni yeni üsler tahsis ederek, hangi hedeflere varacağını düşünüyor acaba? Yunan halkının büyük ekseriyetle Türkiye’ye karşı düşmanlık politikalarını onaylamadığı biliniyor. Fakat siyasiler bu gerçeğe gözünü ve kulağını kapatmış sanki. Muhalefetteki Siriza Partisi Başkanı Çipras bile Miçotakis ve ekibinin yanlış yaptığını haykırıyor…

Netice olarak, BM zemininde her zaman dünyanın meseleleri ve çözümleri konusunda sağduyulu çağrılar yapan, rasyonel teklifler sunan Türkiye, bu yıl da aynı doğru tavrını ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya siyaset çevrelerinin pek aşina olduğu sözlerini bir kere daha kuvvetle tekrarladı: “Dünya beşten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkündür gerçeğinin altını her platformda en kuvvetli şekilde çizmeye devam edeceğiz…” Aynı mesajı dört  gün önce, Semerkant’ta, Şanghay İşbirliği Teşkilatının liderler zirvesinde de verdi. Bu ısrarlı ve istikrarlı çağrının, hâlihazırda geniş bir tabanın dikkatini çektiği şüphesiz. Mevcut dünya düzeninin sona yaklaştığı da apaçık görülüyor, öyle değil mi?

TÜRKİYE GAZETESİ

Yorumlar2

  • Rusya Cimri 1 yıl önce Şikayet Et
    Rusya Dünya'nın en geniş ve en zengin ülkesi, buna rağmen nüfus 200 milyon yok, üstelik hızla yaşlanıyor, dünyadaki mağdur insanlara kapı açsa, iş verse eğitsel korusa olmaz mı? Üstelik de çok fırsatçı, her meseleden kazanç çıkarma peşinde yani Yunan suçluda Rusya masum mu? Dünyadaki toplam mülteci nüfus 20 milyonu geçmez bu da sadece Rusya'nın bir şehiri kadar.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Zafer 1 yıl önce Şikayet Et
    Rusyayı savunmak gibi bir niyetim yok ama Rusya dünyanın mülteci kampı mı? Dünyadaki mültecilerin çoğu ABD, İngiliz ve Fransızlar yüzünden. Onlar alsınlar mültecileri.
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat