Her ne kadar ABD halkı, sandığa gitme konusunda pek istekli olmasa da, yerleşik düzen düşük oy katılımına rağmen yürüyor. Kongre seçimleri bir tarafa, başkanlık seçimlerinde dahi, çoğu zaman katılma oranı yüzde ellilerde dolaşıyor…

Son başkanlık seçimlerinde, büyük itiraz ve tartışmalara karşılık, elektronik oy kullanılması dolayısıyla, uzun yıllar sonra ilk defa yüksek oranda katılım gerçekleşti. Bu başka bir bahis diyeceğiz, ama Trump’ın kendisi en fazla elektronik oya karşı çıkmış ve bunu tehlikeli olarak nitelendirmişti. Nitekim sonuç kendisi için hüsran oldu. Taraftarlarının kongreyi basmasına kadar tırmanan olayların etkisi hâlâ sıcak. Ve bu seçim sonuçlarına göre yeniden alevlenebilir.

Şöyle ki, Cumhuriyetçiler hem Senato hem de Temsilciler Meclisinde çoğunluğu ele geçirebilirse, soruşturma komitelerinde ağırlıklarını kullanarak farklı bir istikamete sürükleyebilirler. Özellikle Trump hakkında devam eden soruşturma çalışmaları için bu kritik… Bu yüzden olacak, Donald Trump da fena hâlde seçimlere asıldı. Parti mitinglerinde canhıraş faaliyet gösterdi. Bakalım sandıklardan nasıl bir sonuç çıkacak. Ara seçimler genel olarak, Beyaz Saray Yönetimi hesabına olumlu geçmez. Ama her zaman böyle olacak diye bir şey yok tabii. Lakin yapılan tahmin ve yorumlarda, ağırlıklı olarak Cumhuriyetçilerin hem Senato hem de Alt Meclis’te çoğunluğu elde edebileceği belirtiliyor.

Özellikle Nevada, Arizona, Georgia ve Pensilvanya’da yarış çok kritik seviyede devam ediyor. Pensilvanya seçimleri Türk Kamuoyunu da yakından ilgilendiriyor. Zira burada Cumhuriyetçi Parti adına yarışan Prof. Dr. Mehmet Öz, seçimi kazanabilirse, ilk defa bir Türk ABD Senatosuna girmiş olacak…

Trump, Mehmet Öz’ün kampanyasına büyük destek vermişti. 2024 seçimlerinde yeniden aday olabilmek için var gücüyle asılan Trump’ın hayli rüzgâr estirdiğini söylemek yanlış olmaz. Beri tarafta Joe Biden, fizik olarak pek enerjik bir görüntü vermemekle birlikte, ara sıra ölülerle konuşmaya çalışmak gibi gaflar da yapınca, medya hakkında pek olumlu şeyler yazmıyor!

Biden’ın yardımına Barack Obama koştu. Deniliyor ki, Obama kendi dönemindeki seçim kampanyalarında bile yardımcısı Biden ile bu kadar ortak miting yapmamıştı… Bu durum Demokratların ne kadar baskı hissettiğini ortaya koyuyor. Ağustos ayından beri, Biden’ın halk nezdindeki desteği yüzde ellilerin altına inmiş durumda. Böyle bir dezavantajla seçime girmek onun adına şanssızlık. Şayet Kongre’de çoğunluğu rakip partiye kaptırırsa, bundan sonra işi daha da zorlaşacak. Çıkarmak isteyeceği her kanun engele takılabilir. Biden son zamanlarda yaptığı seçim konuşmalarında, ABD demokrasisinin geleceği konusunda endişelerini dillendiriyor. Bilhassa son başkanlık seçim sonuçlarının Trump ve taraftarlarınca kabul edilmemesini hatırlatarak, bu seçimlerde de benzer bir durumun yaşanması hâlinde, ülkenin büyük zarar göreceği ikazında bulunuyor ve “Bu, Amerika’ya yakışmıyor…” diyor.

Hem içeride hem dışarıda, Biden Yönetimi zorluklarla karşı karşıya…

Ukrayna savaşı konusunda Rusya’ya karşı, beklediği ölçüde etkili olamayan Biden, özellikle Avrupa Birliği ülkelerine yönelik izlediği politikalar bakımından da tenkitlere maruz kalıyor. Avrupa cenahından Atlantik ötesine itirazlar, şimdilik açıktan pek fazla yükselmese de içten içe homurdanmalar artıyor!..

Bugünkü seçimlerde tökezlemesi hâlinde, işler karışabilir. Zira Cumhuriyetçiler çoğunluğu ele geçirirse, Ukrayna’ya yapılan askerî yardımlar bu şekilde cömertçe devam etmeyecek. Hatta Amerika medyasındaki haber ve yorumlara bakılırsa, ABD şimdiden Ukrayna’yı Rusya ile görüşmelere teşvik etmeye çalışıyor. Bu şekilde hem dış yardımların devamını sağlamak hem de uzayıp giden savaşın sürdürülemez durumuna, bir çare üretmeye gayret ediyor. Bunun sonuç verip vermeyeceği de henüz net değil.

AB ülkelerinden Hollanda, yaşanan ekonomik zorluklar sebebiyle, Rusya’ya uygulanan yaptırımlardan vazgeçme noktasına geldi. Diğer Avrupa devletlerinin de benzer bir çizgiye gelmesi, ABD hesabına hiç de istenen bir durum olmayacak. Öyle ki, Amerikan medyası, Almanya Şansölyesi Scholz’un Çin’e yaptığı resmî ziyareti bile hoş karşılamadı. Bu gezi doğru zamanda yapılmadı diye eleştiriler yükseldi. Hâlbuki, Almanya da, her yönden sıkıştığı bir dönemde, ABD’nin aksi yöndeki tazyiklerine karşı bir çare bulmaya çalışıyor! Görüldüğü üzere, bugünkü seçimlerin yan etkisi hayli geniş olacak. Biden hesabına, bırakınız 2024 seçimlerinde yeniden aday olmayı, kalan iki seneyi nasıl geçireceğine dair endişeler oldukça fazla…

TÜRKİYE GAZETESİ