Evet, Türkiye’nin bir “köpek terörü” meselesi var!..

  • GİRİŞ19.11.2022 09:16
  • GÜNCELLEME19.11.2022 09:16

En sonunda söyleyeceğimizi en başta ifade edelim; Evet, Türkiye’nin kesinlikle bir “KÖPEK TERÖRÜ” meselesi var. Nokta!
 
Öncelikle bu hususta, hayvan sevgisi vb. klişelerle mugalata yapmadan, önümüzde duran kaskatı gerçekleri kabul edelim. Aksi hâlde her gün, Türkiye’nin değişik şehir ve kasabalarından köpek saldırısı haberleri geliyorsa ve bu saldırılardan dolayı başta çocuklar olmak üzere, genç, yetişkin fark etmeksizin insanlar hayatını kaybediyorsa veyahut yaralanıyorsa; canını kurtarmak için kaçarken düşüp kolunu bacağını kırıyorsa, sakat kalıyorsa hadiseyi nasıl izah edeceğiz?
 
Hayvan sevgisi, hayvanlara karşı şefkat ve merhamet, elbette biz insanlar için tereddütsüz şekilde bir meziyet, vazife ve sorumluluktur… Ancak ölçüsüz, mantıksız, ütopik ve netice olarak hem fert hem toplum için; ciddi tehlikelere, maddî-manevî zararlara yol açacak yaklaşımlar, kesinlikle medeni davranış ve özellikle de hayvan sevgisi diye dayatılamaz! Uçuk kaçık fikirlerle zinhar bir yere varılamaz. İnsan hayatı herhâlde ve mutlaka hayvan sevgisinden daha önemli bir şey olsa gerek!
 
Hayvan sevgisini izhar edelim derken, insanların hayatını hiçe sayan, tehlikeye atan bir anlayışı reddederiz. Birkaç gün önce haberlerde okudunuz, izlediniz. Biz de gazetemizde manşet olarak verdik: Kendisini ısıran köpeğe tekme atan vatandaşı linç etmeye kalkışan güruhun, aptalca hâl ve hareketleri hangi ölçüye sığdırılabilir acaba? O yüzdendir ki, “Bu kafa nasıl düzelir?” diye sormak zorunda kalıyoruz.
 
Bugüne kadar sokak köpeklerinin saldırısı yüzünden hayatını kaybeden insanlarımızın sayısını net olarak biliyor muyuz? Kesinlikle hayır! Peki, ülke çapında bu konuda tanzim edilmiş doğru bir istatistik var mı? Yine hayır! Daha dün, Ordu’da köpeklerin saldırısından kaçarken, araba altında kalıp ölen iki çocuk babası Metin Tirkil’in cenazesi kaldırıldı… Geride bıraktığı yetimlere ne diyeceğiz?  Peki, ya kısa bir müddet önce Bingöl’de, kuduz köpeğin ısırarak hayattan kopardığı 10 yaşındaki Mustafa Erçetin’in anne ve babasının yürek acısı ne olacak? Tek tek isim vererek, böyle facialara maruz kalan aileleri burada sıralamak sizce neyi halleder?
 
Şunu anlamamız ve dahi kesin çözümü için kafa yormamız gerekiyor: KÖPEK TERÖRÜ meselesini, acil hem de çok acil çözüm bekleyen bir toplumsal tehdit ve yakın tehlike olarak tespit edip, ona göre de tedbir geliştirmemiz şart. Bu mesele tek tek ilçe ve il bazında değil, mutlaka ülke çapında ve bir bütün olarak ele alınmalı, bu ölçekte genel çözüm bulunmalı.
 
Sayın Cumhurbaşkanı Endonezya’dan dönerken, bu konuda sorulan soruları cevaplandırdı. Konya Büyükşehir Belediyesi’nin ve İstanbul’da Beykoz ilçe belediyesinin gayet iyi hazırlandığı belirtilen çalışmalarının olduğunu söyledi. Daha sonra bu örneklerin bütün yurtta uygulamaya konulması için çalışılacağını ifade etti…
 
Türkiye’de 81 il ve 922 tane ilçe var. 30 tane büyükşehir, 51 tane il ve toplam 1308 ilçe ve belde belediyesi var. Bunların hepsinde uygulanabilecek standartlarda bir ortak model geliştirilmesi lazım…
 
Ve sadece köpek meselesi değil, artık kedi meselesi de her geçen gün büyüyen bir probleme dönüşmüş durumda. Evet, köpek kadar tehlikeli olmasa da sahipsiz kediler giderek şehirlerde büyüyen bu problemin unsuru.
 
TRT’nin yaptığı bir araştırma haberde, köpek popülasyonunun 10 milyonu geçtiği belirtiliyor. Kedi sayısının ne kadar olduğu konusunda belki de hiçbir çalışma yoktur! Ama şurası kesin, şayet gecikmeksizin ve etkili biçimde, kısırlaştırma işlemi yapılmazsa, köpek ve kedi sayısı daha ürkütücü boyutlara varacak ve problem de o oranda büyüyecektir. Bunu anlamak için uzman olmaya hiç de gerek yok. Velakin gerçekçi bir çözüm üretebilmek için, ilgili sahalardaki uzmanların katılımıyla ortak bir çalışma grubu oluşturulması zaruridir…
 
Veteriner hekimler, pratisyen hekimler, psikologlar, sosyologlar, şehircilik uzmanları, polis ve zabıta memurları, jandarma, Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve ilgili diğer merkezî ve mahallî idare görevlilerinin katılımıyla bir müşterek kurul teşkil edilmelidir. Bu kurulun geliştireceği formül çerçevesinde de, uygulama eylem planı yapılmalıdır. Şüphesiz bütün bunlar, daha fazla gecikmeden olmalı. Aksi hâlde problem çok daha büyüyecektir inanınız!..
 
TERÖR DEMEK, TEDHİŞ YANİ DEHŞET SAÇMAK DEMEKTİR…
 
Şehir ve kasabaların en işlek mekânlarında, kimi zaman tek olarak, kimi zaman da sürü hâlinde saldırarak, insanları korku ve dehşete düşürdükleri için, KÖPEK TERÖRÜ diyoruz. Unutmayalım, “HAYVAN SEVGİSİ” hiçbir zaman, canavarlaşan hayvanlara karşı vurdumduymazlık, tedbirsizlik ve laubalilik demek değildir!..

TÜRKİYE GAZETESİ

Yorumlar3

  • Kısas 1 yıl önce Şikayet Et
    Bu mesele için ihracat yolu açılmalı amerika köpeklerini ülkemize gönderip terör estiriyor bizde onlara bunları gönderelim
    Cevapla
  • Muhafazakar 1 yıl önce Şikayet Et
    Üç beş köpek kedi yüzünden Acele ile çıkarılan bir yasadan dolayı sokaklar köpeklerden geçilemez oldu. Bir olay yaşandığı zaman hayvan severlerden kimse sorumluluk almıyor.
    Cevapla
  • Fatih 1 yıl önce Şikayet Et
    Kedileri de dahil etmenizi doğru bulmadım. Oldu olacak Kargalar, sıırcıklar, kırlangıçlar içinde bir şeyler yapılmalı deseydiniz. Onlarca kedi araba ezmesi ve insan şiddetinden zaten ölüyor. 5 yavru kediden bir ikisi hayatta kalabiliyor. Fakat köpek terörü için acil bir şeyler yapılmalı.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat