Dünyanın taşıyamayacağı vicdani yük…

  • GİRİŞ30.01.2024 08:03
  • GÜNCELLEME30.01.2024 08:03

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Arnavutluk’un başşehri Tiran’dan bir kere daha dünyaya haykırdı; Gazze’de, yüz binlerce insanı açlıkla kaybedebiliriz. Bu dünya kamuoyunun taşıyamayacağı büyük bir vicdani yük olur!

Uluslararası Adalet Divanı üç gün önce, Gazze’de korkunç bir felaketin söz konusu olduğunu karar altına aldı… Birleşmiş Milletler Genel Kurulu aynı insani felakete mükerrer olarak dikkat çekti. BM Güvenlik Kurulu’nun her toplantısı ABD tarafından sabote edilmekle ve karar alamaz hâle getirilmekle birlikte, Gazze’deki insani felaketin varlığını inkâr edemiyor. Dünya Sağlık Teşkilatı, aylardan beri salgın hastalık tehlikesini hemen her gün gündeme taşıyor… BM İnsan Hakları Konseyi, Gazze’ye insani yardımın engellendiğini, diğer bütün beynelmilel kuruluşlar gibi tekrar tekrar hatırlatıp, insanların açlık ve ilaçsızlıktan dolayı kırılmasının önüne geçilmesi çağrısında bulunuyor. Evet, Gazze’de bir şekilde kurşun ve bombalardan kurtulup hayatta kalan insanlar, açlık ve salgın hastalıktan kırılmak üzere… Fakat Batı Dünyası hiç ama hiç oralı değil. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri, Gazze’deki soykırımı göz göre göre sınırsız biçimde destekleyerek, 2,3 milyon kişinin topyekûn ortadan kalkmasını alenen teşvik ediyor. Gelinen noktada en az 27 bin kişi katledildi. Bu toplamın yüzde yetmişinin çocuk ve kadın olduğu her seferinde teyit ediliyor. En az yedi sekiz bin kişi kayıp daha doğrusu, bombardımanla yıkılmış binaların enkazı altında. Yetmiş bin kişi yaralı vaziyette ve bu rakam içinde binlerce kolunu bacağını kaybetmiş insan var. Ve hepsi ölümün kıyısında duruyor. Birleşmiş Milletlerin resmî açıklamasına göre, beş yüz yetmiş sekiz bin kişi, fena hâlde açlık çekiyor!.. 2,3 milyonluk Gazze nüfusunun en az bir milyon altı yüz bin kişisi yerinden yurdundan koparılıp, kış şartlarında barınaktan mahrum bırakıldı.

İşte Gazze’deki bu durumun nereye tırmanmakta olduğunu Hakan Fidan Tiran’da, Arnavutluk Dışişleri Bakanı İgli Hasani ile ortak basın toplantısında şöyle özetledi:

“Biliyorsunuz on binlerce masum Filistinli günlerdir dünya kamuoyunun gözü önünde katledilmeye devam edilmekte. Geldiğimiz noktada başka bir trajedi seviyesi ile karşı karşıyayız. Binlerce insanı biz kurşunlardan bombalardan kaybetmişken, şimdi İsrail tarafından Gazze’de rehin alınmış milyonlarca Filistinlinin açlıkla ve salgın hastalıkla katledilme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Gazze’ye girmesine izin verilmeyen insani yardımlar, tıbbi malzemeler, içeride büyük bir felaketin habercisi şu anda. Uluslararası kamuoyunun bugüne kadar gösterdiği çaba ve niyet maalesef gereken yardımın içeriye girmesini mümkün kılmamıştır. Bu nedenle buradan uluslararası kamuoyuna daha farklı yöntemler kullanarak, rehin alınmış iki milyon insanın açlıkla ve salgın hastalıklarla yok edilmesini önleyici tedbirler almaya devam ediyorum. Aksi hâlde çok geç olabilir… Bombalardan ve kurşunlardan ölen insanlara ilaveten, on binlerce, yüz binlerce insanı açlıkla kaybedebiliriz. Bu dünya kamuoyunun taşıyamayacağı büyük bir vicdani yük olur!..”
 

Evet, Siyonist İsrail hükûmeti, en öldürücü silahlarla bitiremediği Gazze halkını Fidan’ın dikkat çektiği üzere, açlık ve salgın hastalıklarla topyekûn imha etmek istiyor. Bunu asla gizleme ihtiyacı da hissetmiyor. Çünkü bu küstahlığı yapma cüretini doğrudan ve hiç tereddütsüz biçimde Washington Yönetiminden alıyor.
 

Gazze kasabı Netanyahu’nun sözde bakanları, ya atom bombası kullanılmasını veya bu şekilde açlık ve hastalıkla 2,3 milyon insanın ortadan kaldırılmasını istiyor. Siyonizm’in baş hamisi ABD ise, bir taraftan Husiler’e diğer taraftan İran hedeflerine füze saldırılarında bulunarak, İstail’e alan açıyor ve onu rahatsız edecek gelişmelere set çekmeye çalışıyor. Amerika bu kafa ile muhakkak duvara toslayacak!.. Bunu göreceğiz. Zaten kendi içinde büyük problemlerle yüz yüze gelmiş durumda. Teksas’ta başlayan kaynamanın nereye varacağını bekleyip göreceğiz. Başkanlık seçimlerine on ay kaldı. Ancak şimdiden Trump’ın uzun gölgesi Yönetimin üstüne düşmüş durumda… Yaşlı Biden tam bir bocalama içinde. Ne var ki, Siyonizm’e olan tutkusu, onu düpedüz bir insanlık suçuna yuvarlamış bulunuyor. Lahey Adalet Divanı, soykırım davasını esastan görüşürken, Siyonist İsrail’in işlediği suçlara kimlerin yardım ve yataklık yaptığını da şüphesiz irdeleyecektir… Zaten dünya kamuoyu üç aydan beri ayakta. Soğuk, kar, fırtına dinlemeyip hemen her gün meydanları doldurarak, Siyonist İsrail’in zulmüne dur çağrısı yapıyor ve bu yöndeki ikazlarını duymazlıktan gelen kendi idarecilerine, tabir yerindeyse ateş püskürüyorlar.
 

Batılı idarecilerin, halklarının bu insani duyarlığını kale almaması onlara büyük faturalar yükleyecek. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Ancak onların bu gafleti, daha büyük çatışma ve savaşlara da kapı aralıyor. Bunun ne kadar farkında oldukları belli değil. Gazze’de daha kaç bin insan ölür bilemeyiz velakin İsrail’in orada zafer kazanmayacağını kesin olarak söyleyebiliriz. Burada işlenen insanlık suçlarının kara lekesi de, Batı’nın suratından hiçbir zaman çıkmayacak. Eninde sonunda, Batı ülkelerinde meydanları dolduran halkların çığlıkları birtakım kulakları mutlaka dele

Türkiye

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat