Bu işin şakası yok!..

  • GİRİŞ16.05.2024 08:07
  • GÜNCELLEME16.05.2024 08:07

am yirmi sene evvel (2004), Millî Güvenlik Kurulu; sonradan FETÖ diye anılacak terör örgütünün, ulusal güvenliğimiz için tehdit teşkil ettiğine dair karar almıştı… 2012’de, bu örgüt MİT Başkanına hamle yapmıştı!

Ankara Emniyeti ile irtibatlı karmaşık operasyonların tozu dumanı fazla yükseldiği için, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Nakba-Büyük Felaket"e dair sözleri belki yeterince dikkat çekmedi. Ama dünkü grup konuşmasının en önemli kısmı burası idi. Cumhurbaşkanı, 76 yıldır (15 Mayıs 1948) devam eden ve her geçen gün daha da büyüyüp daha vahim felaketlere dönüşen Nakba ile ilgili olarak uykularımızı kaçıracak şu sözleri söyledi: “Sanmayın ki, İsrail Gazze’de duracak. Bu azgın devlet, bu terör devleti durdurulmazsa 'vadedilmiş topraklar' hezeyanıyla gözünü er ya da geç Anadolu’ya dikecek. Sadece Filistin’e değil, bize saldırıyor bize. Bunu göremeyecek kadar kör müsünüz? Bunu anlamayacak kadar mı idrakiniz kapandı? Ben Hamas’ı Kuvvay-ı Milliye’ye benzetirken rahatsız olanlar var… Kendi topraklarının istikbali için savaşan hem de Anadolu’yu savunan Hamas’ın yanında durmaya devam edeceğiz… Tek başıma kalsam da mazlumların hakkını savunmaya devam edeceğim. Her zaman söylüyorum; korkaklar zafer anıtı dikemez!..” Evet, bu sözler tarihî sözler. Ve işaret ettiği tehlike ve tehditler bakımından, Nakba’nın 76 yıllık geçmişinden daha kısa daha yakın bir zaman dilimini anlatıyor. Nokta!
 

 
 

            YENİ BİR 17-25 ARALIK DARBE KALKIŞMASI MI?
 

 
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin on gün arayla ikinci defa görüşmesi, ister istemez soru işaretlerine yol açmıştı. Çeşitli tahminler yürütüldü. Bunların bir kısmı herhâlde görüşmelerde gündeme gelmiş olmalıydı. Ancak taraflar resmî açıklama yapmayınca, kulis bilgisi ve tahminlere ağırlık verildi. Bu arada Ankara Emniyeti ile irtibatlı ve bir mafyatik suç örgütünün üzerinden yürüyen birtakım gelişmeler, giderek daha çok dikkat çekmeye başladı… Özellikle, gölgeli sosyal medya mecralarında her zamanki gibi, çok sansasyonel paylaşımlar son sürat devam etti. Netice olarak bütün bu gelişmelerle ilgili olarak, önceki gün partisinin grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, çok açık ve sert mesajlar verdi. Mesela şu sözler çok dikkat çekici: “Maşa kullanıp sütre gerisine saklananların hepsini takip ediyoruz. Olan biten tüm kanun dışı irtibat ve ilişki ağlarının farkındayız. Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir. Nitekim hedef Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti, Cumhur İttifakı ve son tahlilde Türkiye’dir… 17-25 Aralık emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin, göz yumarsak gözümüz çıksın, eyvallah edersek kanımız kurusun…” Bahçeli’nin bu derece sert tepki gösterdiği 17-25 Aralık emniyet-yargı ortaklı darbe teşebbüsü, Gezi olaylarından sonra sahne almıştı. Ondan bir sene evvel de, resmen MİT Başkanı'na operasyon çekilmişti. Ama asıl düşündüren husus, çok daha önce; 2004 yılında, Millî Güvenlik Kurulu tarafından alınan bir karardı… Evet, tam yirmi yıl önce; sonradan FETÖ şeklinde anılacak terör örgütünün, ülkenin ulusal güvenliği için tehdit teşkil ettiği kayıt altına alınıyordu. Ondan sonra neler oldu neler… Nihayet 15 Temmuz 2016 ihanet kalkışması yaşandı. Aradan geçen sekiz senelik temizlik mücadelesine rağmen, ayrık otu misali devlet yapısı içinde yayılmış olan FETÖ militanları, her fırsatta yeni fitneler için harekete geçmekten kaçınmıyor…
 

Bahçeli’nin sözlerinden bir gün sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan da kendi partisinin grup toplantısında konuştu. Enteresan olan şu ki, her ikisinin konuşması birbiriyle çok benzer ve aynı adresi yani FETÖ’yü tarif ediyor. İşte Cumhurbaşkanının malum konuya dair sözleri: “Son dönemde gündeme gelen tüm hadiseyi tüm boyutlarıyla takip ediyoruz. Bürokratik vesayete izin vermeyiz. Kanun dışına çıkan, marazı olan kim varsa, hukuk zemininde mutlaka hesabını soruyoruz. Ülke ve millete karşı vazifesini yapmamasının hiçbir bahanesi olamaz… Görüyoruz ki, FETÖ’ye diyet borcunu ödemek için 'Yenikapı Ruhu'nu baltalayanlar asla boş durmuyor. Kuklayı da kuklacıyı da oyunu kimin yazdığını da çok iyi biliyoruz. Bize süre biçenler oldu. Bize gazete manşetlerinden ömür biçenler oldu. Korkanlar, ürkenler, hırslarına yenilenler oldu. Onlar şimdi yoklar, unutulup gittiler. Biz buradayız. Dimdik, sapasağlam ayaktayız. Dava burada. Yarın da burada olacak…” Evet, fazla söze hacet yok. Her şey ortada. Bu ülkenin geleceğine kasteden ve ipleri küresel güçlerin elinde olan örgütler, tamamen bitirilmeden bize rahat yüzü yok! Bu işin asla şakası yok. Bakınız yarım asrı aşkın süredir devletin kılcal damarlarına sızan FETÖ, yirmi sene evvel en üst seviyede, ulusal güvenlik için tehdit olarak tespit edildiği hâlde, bir türlü temizlenemiyor. Düşündürücü…

Türkiye gazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat