Şu siyaset nelere kadir…

 

Her halini cansiperane savunduracak birini bulma konusunda hiçbir sıkıntı çekmiyor…

Yaşanan ne olursa olsun “meşrulaştırma” sihrini dokundurduğu her şeyi yenilir yutulur yapma konusundaki maharetini de yabana atamayız…

 

2019 Yerel Seçimleri öncesinde iki temel ittifak kuruldu…

Bugün muhalefet konumunda olan Millet İttifakı için o günlerde; “Çatırdaya çatırdaya birleşmek” başlıklı bir yazı yazmıştım…

Bunun sebebi ittifak bileşenlerinin geçici bir çıkar etrafında ve bütün doku uyuşmazlıklarına rağmen, eklektik bir yapı oluşturmasıydı…

En azından yakınlaşma noktalarının daha esnek olması, kristalize halden çok daha iyi olabilirdi…

Lakin bu bile olamadı ve eklemlenme noktalarında bile birbirine karşı sert olan yapıların çatırtılarını o günkü birleşmede çok net olarak gördük; en azından İYİ Parti ve HDP boyutunda…

O gün yaşananları birleşmenin oluşturduğu mahmurlukta kaçıranlar için bu gün yaşananlar şaşırtıcı olabilir belki…

Fakat hiçbir zaman yüreklerde yer bulmamış bu birlikteliğin uzun sürmesi beklenemezdi…

Zaten sırf iktidarı alaşağı etme hedefiyle ve her türlü uyuşmazlığa rağmen gerçekleşmiş bir ittifak varken buna birde HDP’nin sürekli “aba altından sopa” gösteren tavrının eklenmesi bugünü hazırlamış oldu…

Herkesin bildiği ama yine de ikrar edilmemiş bir birliktelik, İYİ Parti tarafından -en azından sessiz kalarak- yürütülebiliyorken, HDP’nin itirafa zorlayan çıkışlarıyla imkânsız hale geldi…

Bu, yeni de değil…

Seçimlerin hemen ardından HDP’nin kendini bütün sürecin muzafferi ilan ederek, kazanan belediye başkanlarına ayar vermesiyle başladı…

Gelinen sürecin İYİ Parti açısından artık ciddi bir kan kaybına dönüştüğü de bir vakıa…

Üstelik girdiği ittifakın seçimlerde de kendisine hiçbir fayda sağlamadığı düşünüldüğünde, durum çok daha açık olarak görülebilecektir…

İttifakın en büyük amacı iktidarı alaşağı etmek olduğuna göre, buradan murad edilen de şuydu: Her parti için bir iktidar umudunun oluşması…

Peki, bu durumda kan kaybeden bir İYİ Parti için nasıl bir umuttan söz edilebilir…

İşte tüm bu gerçekler ve de sebepler muvacehesinde konuyu değerlendirdiğimizde gelinen noktanın ciddi bir panoraması ortaya çıkmış oluyor…

İşte bu durumda -cevabını yakın bir gelecekte alabileceğimizi tahmin ettiğim- üçüncü bir ittifak ihtimali gündeme geliyor…

Bu ittifakın bileşenlerinin hangi partiler olabileceğini tahmin etmek zor değil…

İşte bu noktada Millet İttifakında ortaya çıkacak bir yarılma Ak Parti açısından çok dikkatle takip edilmesi gereken bir sürece de işaret ediyor…

Mevcut durumun korunması halinde ortaya çıkacak olan yeni ittifak Ak Parti’nin işini kolaylaştıracaktır…

Lakin dengeler korunamadığında sağdan oluşan bir ittifakın, kendi tabanına daha yakın mesajlar oluşturma ihtimali de iyi değerlendirilmelidir; yeni kurulan partilerin bütün handikaplarına rağmen…

Şimdilerde fonu çatırtılardan oluşan bir ayrılık bestesi diliyoruz…

Fakat siyaset son derece can yakan gerçekleriyle ilerliyor…

Gerçeğe en yakın olanların her zaman kazanmaya da en yakın oldukları, tarihin sunduğu önemli bir hakikat…

 Diriliş Postası