En başından ifade edeyim: Bütün sorunların kaynağını dışarıda aramak elbette sorumluluktan kaçmak ve işi kolaycılığa bağlamaktır; tıpkı her sorumluluğunu “mehdi”ye havale edenlerin yaptığı gibi…   

Bu tutum, özeleştiriyi engellediği gibi gelişimin önünde de en büyük engeldir…

Fakat aynı şekilde dışarıdan hiçbir saldırı olmadığını düşünmek, olanları da -açık olmadıkları ve içeridekiler eliyle yapıldığı için- “Dış minnaklar yaptı” diyerek hafife almak, aynı derecede tehlikelidir…

Bugün yapılan en büyük yanlışlardan biri de bana göre bu temel hakikattir…

Sırf siyasi olarak faturayı iktidara kesmek uğruna girişilen bu aşağılayıcı dil, bütün açık delilleri yok sayarak, düşmanın işini kolaylaştırmaktan başka hiçbir işe yarayamaz…

Trump’ın, “Sizi mahvederiz” diyerek dolar üzerinden yaptığı tehditler, bir akran şımarıklığı ile mi söylendi?

Ya da Biden’ın: “ Türkiye’de muhalefeti destekleyerek iktidarı değiştireceğiz” cümleleri, boşlukla tokalaşan birinin yaşlılık hezeyanlarından biri miydi?

Ak Deniz’de yaşadıklarımız ve ABD’nin maşası bir Yunanistan’ın bugün ki hadsizlikleri iki komşu ülkenin platonik salvolarından mı ibaret?

Koskoca ABD’nin, dünya arenasında hiçbir kaydı olmayan ve hakaret dili ile gündem olmuş bir şarkıcı üzerinden Türkiye’ye “ifade özgürlüğü” ayarı vermeye kalkması hangi iç faktörün ürünüdür?

Bu türden örnekleri saymaya kalksak sanırım birçok yazıyı bu örneklere ayırmak gerekir…

Bir “piyes” atmosferinde birileri için güldürücü etki yapabilen bu küçümsemenin, gerçek hayatta ve uluslararası arenadaki karşılığı ciddi bedellerdir…

İktidara güldüğünü düşünen bir zavallılığın aslında kendine ve ülkesine yapılan müdahalelere güldüğünü iyi bilmesi gerekir…

Aklı başında bir muhalifin, iktidarın ne söylediğinden bağımsız olarak yürüteceği muhakemeler olmalı…

Kendi ülkesine yapılan çifte standardı görmeyecek bir miyopluk, gerçekten de ciddi acziyettir…

S-300 ile Yunanistan’a, barış ödülü ile Merkel’e tanınan ayrıcalıklarla bile kimin kime nasıl baktığını anlayamamak, bir aklın angajmanından başka ne ile izah edilebilir…

Radarları açık olarak etrafın iyi tarayan her akıl, abartı ya da gerçeğin ayırdına varacaktır zaten…

“Dış minnak” diyenler gözlerini ne zaman açacaklar; kendilerini soktukları o uyku halinden…

Etrafımızın “meleklerle” çevrili olmadı gerçeği bile yeterli değil mi?

DİRİLİŞ POSTASI