Yalan çarpması…
- GİRİŞ05.09.2022 08:15
- GÜNCELLEME05.09.2022 08:15
“Bugün yaşanan en kötü şeylerden biri nedir?” sorusunun cevabı bana göre Mark Andrejeviç’in ifadesiyle, “dijital kuşatma” altında gerçekleşen yalancılıktır…
Bu yalancılığın hiçbir ölçü ve sınır tanımadan gerçekleştiğini de üzülerek müşahede ediyoruz…
Bu seviyesini, konumunu kaybetmiş yalancılık tıpkı güneş ya da oksijen çapması gibi maruz bıraktığı zihinlerde bir bulanıklık meydana getirmekte ve onu yalan ile gerçek arasındaki belirsizlik hattına itmektedir…
Yalancılığın, el çabukluğu marifetiyle zihinleri yanıltan hokkabazlığı da kullanarak önden ve organize bir şekilde binlerce noktadan sahaya atılması, işleri çok daha içinden çıkılmaz hale getirmektedir…
Neredeyse toplumun güven kaynağı bütün kurumlar ya da şahsiyetlerle ilgili bir ya da birkaç yalanın böylesine büyük bir kuşatmayla sahaya sürüldüğünü düşündüğünüzde, yalanın verdiği zararların boyutunun ne denli ürkütücü olduğunu düşünmek zor olmasa gerekir…
Bu yalan çarpmasına maruz bırakılmamızın bir başlangıcı da var elbette…
Yalanın insanlık tarihi kadar eski bir günah olduğunu yeni keşfediyor değiliz neticede…
Fakat onu bir “strateji” olarak kullanmak, kurumsal bir değer atfetmek belli dönemlerin, belli kişilerin işi olmuştur ve ayrıca irdelenmesi gerekir…
Bu anlamda, çapmasıyla etkilendiğimiz yeni yalan stratejisinin kırılma noktası 17-15 Aralık ve sonrasında yaşanan 15 Temmuz’dur…
Hatırlayalım kimlere ve hangi kurumlara yalanlarla itibar suikastı yapıldığını ve faillerin suçu taşa-toprağa atacak kadar aklımızla alay eden inkarcılıklarını…
Milletin meclisini bombalayanlar neredeyse “uçak beni kandırdı” deme komikliğinde yalanlar sahaya sürdüler…
İşler belirli bir kesim için “kontrollü darbe” noktasına kadar da ilerledi; öyle ki en büyük muhalefet partisinin başındaki Kılıçdaroğlu bile bu iftirayı satın alabildi…
Bugün dijital bir kuşatma ile sahaya sürülen yalanlar iktidarın hatta devletin dengeleyici, düzenleyici her adımını daha sahaya çıktığı anda hedef alıyor ve kitlelerin “hakikate erişim”ini sabote ediyor…
Bugün yaşadığımız her siyasi ya da ekonomik, sosyal sıkıntıda bu “yalan çapması”nın etkilerini görmek mümkün…
Gerçek sorunları köpüğü ile boğan, hatta köpükten ibaret yapan en büyük mesele yalancılık ve iftiralardır…
Bulanıklaşan zihinlerin hayal ile gerçek arasındaki sanrılarını, “gerçek” olarak pazarlayan fırsatçılar, bugün kazançlı gibi görünüyor olabilirler…
Kaçırdıkları nokta ise aynı “yalan çapması”nın onları da kaçınılmaz olarak etkisi altına alacağıdır…
Kandırdıkları ile aynı anda ya da biraz sonra…
DİRİLİŞ POSTASI
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol