İpi gerilmiş ilişkiler…
- GİRİŞ14.10.2022 08:16
- GÜNCELLEME14.10.2022 08:16
Dünyanın pek çok bölgesinde ipi kopma noktasına kadar gerilmiş bir uluslararası ilişkiler ağı var…
Bu ilişkiler ağına duygusal zeminden çıkarak, tarihsel tecrübelerin prizmasından baktığınızda çok ilginç bir resimle karşılaşacağınızı iyi bilmeniz gerekiyor…
Türkiye’nin hem bulunduğu coğrafyanın avantajıyla hem de tarihî tecrübeleriyle, bu ilişkiler ağında tartışılmaz bir moderatör rolü üstlendiğini ifade etmek gerekiyor…
Bu süreçte iç siyasi çekişmelerin inkarlarla gölgelemeye çalıştığı başka bir gerçek de Sayın Erdoğan liderliğindeki AK Parti iktidarının başarılarıdır…
Birileri bu tavrıyla, sanki Türkiye’nin imkân ve fırsatları hep çok iyi değerlendirilmiş, gelirleri hep yüksek olmuş, altyapı yatırımları tamamlanmış gibi konuşarak bir hakkı gasp etmeye çalışıyor aslında…
Bugünkü yapılanlar üzerinden bunları konuşunca, geçmişi bilmeyen gençler, iddiaların ne kadar komik olduğunun takdirini yapamıyor olabilirler…
Zaten bütün senaryo gençler üzerinden yürüdüğü için bu inkârcı çabayı anlamak zor da değil…
Türkiye hep aynı Türkiye idi ama vesayete ram olmuş yönetenler yüzünden hep içine kapanmak zorunda bırakılan, darbelerle ve yoksullukla, siyasi istikrarsızlıkla boğuşan bir ülke oldu…
Bir milyar dolar için ABD başkanına yalvarıp önünde el bağlayan o iktidar fotoğrafı, zihinlerden kolay kolay çıkacak bir travma değildir…
Bugün başı dik, dünyadaki bütün zorluklara rağmen en önemli makro sorunlarını -EYT, 3600 ek gösterge vs.- çözmüş, neredeyse her hafta milyarlarca liralık destekler açıklayan bir ülkenin muhalefeti olarak konuşabilme lüksünü bile, yirmi yıllık bir AK Parti iktidarına borçlu olduklarını bir gün insaflı olanlar mutlaka itiraf edeceklerdir…
Hem Batı’da kurulan masaların hem de Doğu’dakilerin baş aktörü olan Sayın Cumhurbaşkanı, birileri tarafından hazmedilemese de bu ülkenin itibarını yükseltmiş bir lider olarak temsil yürütüyor…
Yine birileri siyasi hırsları yüzünden “diktatör” dese de o, kopma noktasına gelmiş -hatta kopmuş- devletler arası ilişkiler üzerinde dünyaya umut olacak yeni yollar üretebiliyor…
Erdoğan yapınca birilerine “çok kolay” gibi görünenlerin “herkese değil, Erdoğan’a kolay” olduğu gerçeğinin de çok iyi anlaşılması gerekiyor…
Bu hakikat için sadece yakın tarihimize bakmak yeterlidir…
Bir babanın aynı mirasından faydalanan evlatların biri payını büyütürken diğerinin nasıl batırdığını da çok basit mukayese ve gözlemlerle görmek mümkündür…
Bir imkâna dışarıdan bakıp heveslenmek, o imkânı yaşatmak ya da sürdürmek iradesini temsil etmez…
İBB ya da ABB, AK Parti için ne ise CHP için de aynıydı; ama sonuçlar öyle olmadı değil mi?
Uzaktan bakınca “Nimet, nimet!” diyenler, işin içine girince o nimeti maalesef külfete dönüştürdüler…
“Bedava” olması gerektiğini savundukları hizmetlere bile zam üstüne zam yaparak kendileriyle çeliştiler…
Sonuç olarak Sn. Erdoğan’ın o masalardaki oturuşunu kıskananların şunu iyi bilmesi gerekiyor: O oturuşun sahibi, kendi siyasetiyle ve iradesiyle bunu kazanmıştır…
Türkiye adına aynı oturuşu kazanmak, başkaları için de ciddi bir çaba, bilgi ve irade gerektiriyor…
Zira Trump’ın bıraktığı koltukları dolduramayan Biden, Merkel’in bıraktığı koltukları dolduramayan Scholz örneği çok açık değil mi?
DİRİLİŞ POSTASI
Yorumlar1