Vergide Af Tartışması: Neden Yapılandırma Şart?
- GİRİŞ10.11.2025 09:02
- GÜNCELLEME10.11.2025 09:02
Değerli Okurlarım!
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, 2026 yılı bütçe görüşmelerine başladı. Çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Yapılan tartışmalar sırasında “af gelir mi, yapılandırma olur mu” soruları da gündeme geliyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise konuyla ilgili açık konuştu:
“Gündemimizde herhangi bir yasal düzenleme yok!”
Şuraya bir not düşeyim: Aylar önce, “Bütçe açıkları ve mali af” başlıklı yazımda da ifade etmiştim; bugün de aynı görüşteyim:
Yapılandırmaya evet, affa hayır!
AF BAŞKA, YAPILANDIRMA BAŞKA
Bazı kavramları karıştırıyoruz galiba. Vergi affı, stok affı, kasa affı, yapılandırma… Bunlar birbirine benziyor gibi dursa da aslında bambaşka şeyler.
Kavramları kısaca hatırlayalım:
Vergi affı; stok/kasa affı ile matrah artırımı gibi mekanizmaları topluca ifade eder. Tepkiler de büyük ölçüde bu aflara yönelmektedir.
Neden mi?
Mesela siz matrah artırımı uygulamasıyla, belirli bir para öder ve vergi incelemesinden kurtulursunuz. Vergi kaçırmış olsanız bile kimse gelip sizi incelenmez.
Stok affında da kayıt dışı stoklarınızı veya kayıt dışı satışlarınızı kurtarmış olursunuz.
Yani oldukça adaletsiz, kayıt dışılığı besleyen, adeta dürüst vergi mükelleflerini cezalandırıp, vergi kaçıranları ödüllendiren bir durum çıkmış olur ortaya.
Ama yapılandırma gerçekten farklı bir şey.
Sayın Bakan kesin bir dille “yapılandırma yok” ifadesini kullansa da, üzerinde konuşulacak çok başlık var.
YAPILANDIRMA ADALETSİZLİĞE Mİ SEBEP OLUYOR?
Açık konuşayım:
Yapılandırma kanunları; “vergisini zamanında ödeyen” ile “geciktiren” arasında adalet duygusunu zedeliyor. Nitekim, Sayın Bakan da tam olarak bunu söylüyor ve “zamanında ödemeyeni ödüllendiren bir düzenlemeyi doğru bulmuyoruz” diyor.
Ama işin bir de başka yüzü var:
Vergisini gerçekten zor durumda olduğu için ödeyemeyen mükellefler var.
Bu durum vergi affına göre oldukça farklı. Vergi affı uygulamalarında vergi kaçıranlar, bir şekilde affedilmiş, paçayı kurtarmış oluyor.
Ama yapılandırma, beyan edilmiş ve tahakkuk etmiş vergi borçlarına yapılıyor. Yani mükellef, vergisini hesaplamış, gelmiş devlete beyan vermiş, bildirmiş. Yani dürüst davranmış.
Bu yönüyle vergi yapılandırmasının vergi affına göre masum olduğunu ve hatta bazı dürüst mükelleflere nefes aldırdığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ekonomide sıkı tedbirlerin uygulandığı bu dönemde, bazı sektörlerde işlerin çok kötü gittiğini hepimiz görüyoruz. Zaten Sayın Bakan açıklamalarında, emek yoğun sektörler için ilave tedbir sinyali de verdi.
Sıkı maliye politikası uygulamaları çerçevesinde; e-hacizler, banka blokeleri, araç-gayrimenkul satış ilanları derken mükellefler bir hayli bunalmış durumda.
Bu noktada, ödeme gücü olanla olmayanı ayırt etmek daha kritik hale gelmiş bulunuyor.
BORÇLARI TAKSİTLENDİREN MEKANİZMA ZATEN VAR! AMA NASIL İŞLİYOR?
Aslında mevzuatımıza göre vergi ve SGK borçları, kanunî tecil faiziyle taksitlendiriliyor. Ama mevcut koşullar işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamıyor.
Nasıl mı?
Bakınız, kamu alacaklarına uygulanan gecikme zammı 21 Mayıs 2024’ten beri aylık %4,5 olarak uygulanıyor. Yıllığa vurduğunuzda yaklaşık %54 yük demek.
Borcunuzu ödeyemediniz, taksit başvurusunda bulundunuz. O halde aylık %4 tecil faizi uygulanıyor. Bu yıllık %48 faiz demek.
Bu faiz ve zam oranları oldukça yüksek.
Bakınız, Merkez Bankası politika faizini %39,5 seviyesine çekti. Yıllık TÜFE, Ekim 2025 itibariyle %32,87. Yeniden değerleme oranı ise %25,49.
Faizler düşüyor, enflasyon düşüyor, yeniden değerleme oranı düşüyor ama kamu alacaklarına yönelik faiz oranları aynı kalıyor.
Bu olmaz!
Aslında gecikme zammı ve tecil faizinde indirim yapılması, bir Cumhurbaşkanı Kararı’na bakar. Ama siz bu faizleri indirirseniz, indirimli oranlar geriye dönük değil; ileriye dönük olarak işliyor.
Yani 2024’te dar boğaza girmiş bir şirketin borcu bir yılda katlandıysa, sadece gelecekte biraz daha yavaş artar, hepsi o. O nedenle yapılandırma olmadan alınacak bir faiz indirim kararı mevcut hasarı tek başına telafi etmeye yetmiyor.
TAKSİT SAYISI AZ, BİR DE TEMİNAT İSTENİYOR
Mevcut düzende, kamu alacaklarına uygulanan taksit sayısı kısıtlı. Örneğin KDV borcunu 6 aydan fazla taksitlendirmeniz mevzuata göre mümkün değil. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun taksit sayısını daha fazla uyguladığını görsek de Maliye en fazla 5-6 taksit veriyor.
Hoş, borcu daha uzun vadeye yaysa faiz de zaten çok yüksek.
İşin bir de teminat boyutu var.
Mevcut düzende 250 bin liraya kadar olan kamu borçlarının taksitlendirilmesi için teminat aranmıyor; aşan kısım için yarısı kadar teminat isteniyor.
Örneğin 1.250.000 lira borcunuz varsa, 250.000 lirayı aşan 1.000.000 liranın yarısı olan 500.000 liralık gayrimenkul/araç teminatı veya banka teminat mektubu vermeniz gerekiyor.
Bu şartlarda teminat bulmak da pek kolay olmuyor.
PEKİ YAPILANDIRMA KANUNLARI NE GETİRİYOR?
Yapılandırma şunları getiriyor:
- Teminat vermeden taksit imkânı,
- 12, 18 veya 24 ay gibi daha uzun vadeler,
- Ve daha düşük faizler.
Böylece mükellefler rahatlıyor. Yapılandırmaya başvuran mükellefler ödemelerini hâli yoluna koyuyor. Zaten ödenmediği takdirde yapılandırma bozuluyor ve hak kaybediliyor; borç eski yüksek faiz rejimine dönüyor.
Bunu hâlihazırda bankalar da yapıyor; kredi borçlularının durumlarına bakarak faiz oranı ve vadelerde yeniden yapılandırma yapılabiliyor.
Ne var ki; kamu alacaklarındaki zam, faiz ve taksit şartları kanunla belirlenmiş durumda. Bu nedenle, yeniden yapılandırma ancak bir “Yapılandırma Kanunu” çıkarılmasıyla mümkün olabilir!
SON SÖZLERİM
Tekrar edeyim:
Vergi aflarına çok ama çok karşıyım. Bu uygulamalar, vergide adaleti öldürüyor.
Yapılandırmanın da kısmen adaletsizliğe sebep olduğunu itiraf ediyorum.
Ama mevcut durumda “yapılandırma” gerçek bir ihtiyaç geldi. O yüzden “kapılar kapatılmamalı” diyorum.
Mehmet Şimşek ekonomiyi yönetiyor ve net açıklamalar yaptı.
Ama bu kararlar sadece ekonomi yönetiminin alacağı kararlar değil.
Borç yapılandırması için teknik olarak zaten kanun çıkarılması gerekiyor. Yani nihai karar zaten TBMM’ye ait.
Tabii, yine teknik olarak AK Parti’nin bu işin arkasında durması ve kanun teklifi vermesi lâzım.
Kısacası, yapılandırma için Cumhurbaşkanı’nın iradesini göstermesi gerekiyor.
Geçmişte çıkan kanunlarda da zaten Hazine ve Maliye bakanları “kanun çıkaracağız” diye ortalıkta dolaşmadı. Gerek Berat Bey’in gerekse Naci Bey’in döneminde; bu kanunlar hep “daha üst bir iradenin varlığıyla” çıkarılabildi.
Hal böyleyken Mehmet Şimşek elbette “yapılandırma kanunu çıkarıyorum” demez.
Bakın; bütçe yılı kapanıyor, yeni bütçe görüşülüyor. Bu ay geçici vergi, önümüzdeki mart ve nisanda da gelir ve kurumlar vergisi beyanları verilecek.
Yani böyle ortamda ve zamanda; vergisel gevşeme olarak algılanabilecek bir mesaj verilebilir mi? Vergiye uyumu azaltacak, ödeme alışkanlığını bozacak açıklamalar yapılabilir mi?
Elbette yapılamaz. Nitekim Mehmet Şimşek de bunu yapmadı zaten.
O yüzden ben bu yapılandırma kapısının hâlen açık olduğunu düşünüyorum. Bekleyelim, görelim.
Sonuçta herkes işini yapıyor!
İsmail Vefa AK / Haber7
X: @Ismail_Vefa_AK
Yorumlar23
-
esnaf
13 saat önce
Şikayet Et
yapılandırma kesinlikle ve acilen gelmeli
Beğen
Cevapla
Toplam 12 beğeni
-
Vatandaş
13 saat önce
Şikayet Et
Son yıllarda gelen hiç vergi affı değildi zaten.
İnsanla diyor niye zamında ödemiyorlar diyor herkes parasını atabiliyormu zamanında sanki sadece yapılandırma konuyu çözmez kapsamlı bir yapılandırma matrah artırımı stok affı gibi tam kapamalı çıkarılmalı son kez olsa bile çıkarılmalı nedenin sorsanız sonu çıkan yasalarda faydalanan esnaflar tekrardan incelendi cezalar kesildi eski h.sad
Beğen
Cevapla
Toplam 5 beğeni
-
Hızlı Gonzales
13 saat önce
Şikayet Et
Bu dört teker atv lerin,hani arazı aracı olup da sokaklar da gezen atv ler.....vergisi ödenirken traktör olarak giriliyor, traktör mü bu.Eger traktör ise trafikteki kuralları da ona göre uygulansın, traktör ile sokaklarda,E5 de gezilir mi.
Beğen
Cevapla
Toplam 1 beğeni
-
Davud
13 saat önce
Şikayet Et
Vergiyi yatırma af çıkar,husumetini mahkeme de çözme kendin ver cezasını adlı kontrol çıkar......genel kanaat bu,hizmette varsa bile ceza da devlet yok maalesef.Kirayi , satılık ev fiyatını aniden artıran değiştiren ilanlara ceza reklamı var ama 125 CC motor evrakta 50 CC ,B ehliyet ile kullanılır, ilanları heryerde, açık açık devleti dolandırdığını söyleyenlere ceza yok.
Beğen
Cevapla
Toplam 2 beğeni
-
Davud
13 saat önce
Şikayet Et
30 sene çalıştım 1999 deprem sonrası başladı 2023 emekli olana kadar biri bitmeden diğeri başladı, kısacası vergi dairesinde değil af dairesinde çalıştık.Kimsenin güveni kalmadı, Çiller döneminde enflasyon % 150 ye dayandığında gecikme zammı aylık % 12 ,banka faizi % 15 idi...millet bankaya yatırıyor vergi vermiyordu.Simdi de altın faiz vs ....
Beğen
Cevapla
Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle