İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne açtığı savaş beşinci ayına girerken saldırıların sona ermesi ve taraflar arasında ateşkes sağlanması için gösterilen diplomatik çabalar da devam ediyor.

Savaşın tarafları arasında ateşkese zemin teşkil edecek ortak bir nokta bulabilmek için kapalı kapılar ardında pazarlıklar yürütülüyor.

Medyaya yansıyan açıklamalar sadece İsrail ve Hamas arasında değil ara bulucular ve Hamas arasında da görüş ayrılıkları olduğuna işaret ediyor.

Gelişmeleri yakından takip eden dikkatli gözler satır aralarına yansıyan anlaşmazlıkları fark etmekte zorluk çekmeyecektir.

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari geçenlerde çatışmaların bir süre durmasını ve esir takasını içeren ateşkes anlaşmasını İsrail’in kabul ettiğini ve Hamas’ın da “ön onay” verdiğini öne sürdü.

Ateşkesin an meselesi olduğu intibaı uyandıran açıklama Gazze Şeridi’nde coşkuyla karşılandı ve sevinç gösterilerine yol açtı.

Fakat kısa süre sonra Hamas’tan yalanlama geldi.

Hareketin liderlerinden Üsame Hamdan, Katar’ın ara bulucu olduğu dâhil henüz hiçbir teklife cevap vermediklerini ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun medyaya ateşkesle ilgili asılsız haberler sızdırarak üzerindeki baskıyı hafifletmeye çalıştığını söyledi.

Hamas’a yakın isimlerden de ateşkes sağlanmış izlenimi verilerek Gazze Şeridi sakinlerinin “duygularıyla oynandığını” ve Filistin direnişinin “ateşkesi istemeyen taraf” gibi gösterilmek istendiğini ifade eden eleştiriler geldi.

Üsame Hamdan ateşkese “ön onay” verdikleri iddiasını yalanlarken Netanyahu’yu suçlasa da söz konusu haberin kaynağı İsrail Başbakanı değil Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü.

Hamas liderlerine ev sahipliği yapan Katar’ı açıkça suçlamamak için bu şekilde bir açıklama yapıldığı anlaşılıyor.

Öte yandan Macid el-Ensari’nin heyecana yol açan “ön onay” iddiası “Katar ateşkesi kabul etmesi için Hamas’a baskı mı yapıyor?” sorusunu gündeme getirdi.

Ancak bir başka ihtimal daha var.

Katarlı yetkililer “ön onay” izlenimini Doha’da ikamet eden Hamas liderlerinden almış, hareketin kendi içinde, Gazze ve Beyrut’taki liderleriyle yaptığı müzakerelerde o “ön onay” reddedilmiş olabilir.

Bu arada, Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani’nin bir hafta önce “Filistinliler ve İsrailliler arasında imzalanacak bir barış planı tarafların birbirine tehdit teşkil etmemesi için ‘güvenlik garantileri’ içermeli” dediğini hatırlatalım.

İsrail’in varlığını kabul etmek ve direnişten vazgeçmek anlamına gelecek bu şartı Hamas’ın kabul etmesi mümkün değil.

Ayrıca Katar’ın makul bulduğu ateşkes koşullarının Hamas tarafından kabul edilmesi için hareketin Doha’da ikamet eden liderlerinin yanında Aralık ayında Gazze’den Doha’ya uzun bir mektup göndererek “İşgale boyun eğmeyeceğiz, onların ordularını yok ettik” diyen Yahya es-Sinvar’ın ve İsrailli esirlerin bir kısmını elinde tutan İslami Cihad Hareketi’nin de ikna edilmesi gerekiyor.

Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın önceki gün Doha’da Hamas lideri İsmail Heniyye’yle ateşkes ve esir takasını görüştü.

Türkiye’nin Filistin ve Gazze için “mevcut koşullarda en iyi seçenek” olduğunu düşündüğü önerisini Hamas’a anlatma çabasında da benzer güçlükler yaşanıyor.

İsmail Yaşa / Diriliş Postası