Washington ve Tahran arasında İran’ın nükleer programıyla ilgili pazarlıklar devam ederken İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi başkanlığındaki bir heyet önceki gün Kahire’deydi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi tarafından kabul edilen ve Mısırlı mevkidaşı Bedir Abdülati ile bir araya gelen Arakçi’nin Kahire’deki temaslarında ikili ilişkilerin ve bölgesel konuların ele alındığı ifade edildi.

Arakçi, Kahire’de ayrıca Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi ile görüştü. 

Grossi, Abdülati’nin de katıldığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, “Mısır’ın bölgesel sorunlara barışçıl ve diplomatik çözümler bulma konusundaki yapıcı rolünü” övdü.

İran heyetinin Kahire’yi ziyareti Tahran’ın bir yandan ABD ile pazarlık yaparken diğer yandan Suudi Arabistan ve Mısır gibi bölgenin önemli ülkeleriyle yakınlaşma stratejisinin bir parçası.

Washington ile yürütülen pazarlığın başarısızlıkla sonuçlanması ihtimalini göz önünde bulunduran Tahran, ABD ile gerginliğin tırmanması halinde bölge ülkelerinin en azından tarafsız kalmalarını istiyor.

Geçmişte Suudi Arabistan ve Mısır aleyhinde açıklamalar yapan İranlı yetkililerin ağız değiştirmelerinin sebebi bu.

Arakçi, İranlı din adamı Gulam Rıza Kasımyan’ın hac için gittiği Suudi Arabistan’a hakaret içeren bir video paylaşması üzerine güvenlik güçlerince gözaltına alınmasının ardından yaptığı açıklamada, “Hiç kimsenin Suudi Arabistan ile kardeşçe ilişkilerimize zarar vermesine izin vermeyeceğiz.” diyerek İranlı din adamını kınadı.

“Büyük Şeytan” ile pazarlık masasına oturan ve Suudi Arabistan’dan “Suudi Amerika” diye bahsettiği günleri unutarak “Kardeşliğimizi kimse bozamaz!” söylemine geçen İran’ın Mısır ile yakınlaşma politikası da aynı pragmatizmin ürünü.

Suriye’den kovulan İran yaşadığı büyük kaybı bir nebze de olsa telafi edebilmek için Mısır ile yakınlaşmak zorunda.

Kahire’nin bu yakınlaşmaya yeşil ışık yakmasının en önemli sebebi yine Şam’daki rejim değişikliği.

Beşşar el-Esed’in Moskova’ya kaçması Abdülfettah es-Sisi’nin ödünü patlattı.

Mısır’daki darbeciler Şam’daki yeni yönetimin başarılı olmasının Mısırlılara ilham vermesinden korkuyor.

Mısır Cumhurbaşkanı, Ahmed eş-Şara’nın yıldızının parlamasından ve Körfez ülkelerinin Suriye için kesenin ağzını açmalarından da rahatsız.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Riyad ziyaretine davet edilmeyen es-Sisi, gözden düştüğünü hissediyor ve Mısır’a yapılacak yardımların Suriye’ye gittiğini düşünüyor.

Mısır-İran yakınlaşması Kahire’nin Gazze Şeridi konusundaki olumsuz tavrının “Direniş Ekseni” bileşenleri tarafından eleştirilmesini de engeller.

Yemen’deki Husilerden Mısır-İran yakınlaşmasına övgüler gelmeye başladı bile.

Husilerin Kızıldeniz’de düzenledikleri saldırılar Süveyş Kanalı’ndan geçen gemi sayısını azaltmış ve Mısır’ın gelir kaybına uğramasına yol açmıştı.

Kahire bu sorunu da Tahran aracılığıyla çözebileceğine inanıyor.

Reuters’e göre İran, uranyum zenginleştirmeyi tamamen bırakmasını isteyen ABD’nin teklifini reddetmeye hazırlanıyor.

Dolaylı müzakerelerin çökmesi ve gerginliğin tırmanması İran’ın nükleer tesislerini ve petrol rafinelerini hedef haline getirebilir.

Bu nedenle Mısırlı muhalifler, Kahire’nin “yanlış ata oynadığı” düşüncesindeler.

Diriliş Postası