İhvan’da İran çatlağı
- GİRİŞ21.06.2025 09:13
- GÜNCELLEME21.06.2025 09:13
İsrail ve İran arasındaki savaşa İslam dünyasındaki yaklaşımlar ana hatları itibariyle dörde ayrılabilir.
Birincisi, İran’ı kayıtsız şartsız destekleyenler ve tüm Müslümanların İran’ı desteklemesi gerektiği görüşünde olanlar.
İkincisi, İsrail’i destekleyip İran’da rejim değişikliği olmasını bekleyenler.
Üçüncüsü, karşısında ABD ve İsrail olduğu için bugüne kadar yaptığı kötülükleri bir yana bırakıp İran’ın yanında durmak gerektiğini savunanlar.
Dördüncüsü ise İsrail ve İran arasında tarafsız kalıp, “Bırakın, birebirlerini yesinler.” diye düşünenler.
Bu son grup çoğunlukla Suriye’de, Irak’ta, Lübnan’da ve Yemen’de İran’dan ve beslediği proxy örgütlerden zulüm gören ve yakınlarını kaybedenlerden oluşuyor.
İran’ın desteklenmesi gerektiğini söyleyenlere, “Bizden katilimizi desteklememizi mi istiyorsunuz?” diye soruyorlar.
İsrail’in kurulduğu günden bu yana öldürdüğü Filistinliden kat be kat fazla Müslümanın İran tarafından öldürüldüğünü hatırlatıyorlar.
İran’la savaşıyor diye Filistinlilerin katili İsrail’i destekliyor da değiller.
İran’ın mezhepçi politikalarını eleştirip Müslüman ülkelerde gerçekleştirdiği katliamları kınayan ama kendileri herhangi bir zarar görmeyen insanların “Şimdi geçmişte yaşananları bir yana bırakıp İran’ı desteklemeliyiz” demesi kolay.
Fakat tüm ailesi İran tarafından katledilen, çocuklarının açlıktan ölmesini ya da kimyasal silahla katledilmesini gören bir Suriyeliden böyle söylemesi beklenebilir mi?
Suriye’de İran tarafından katledilen bir milyon insanın ve ölümden kaçarak mülteci durumuna düşen 14 milyon insanın çektiği sıkıntıların acısı hâlâ çok taze.
İsrail saldırıları sebebiyle İranlıların Tahran’dan kaçışını gösteren görüntüler Hasan Nasrallah’ın ölümden kaçmaya çalışan Suriyelilerle alay ederek “İşte Akdeniz önünüzde, dilediğiniz yere gidebilirsiniz” demesini akla getirdi.
O İran hâlâ Suriye’de karmaşa çıkarıp ve ülkeyi gerekirse kan gölüne çevirip devrik rejimi yeniden ayağa kaldırmaya çalışırken sırf İsrail’e füze atıyor diye Suriyeliler de İran’ı desteklemeli mi?
Üstelik İran’ın İsrail’e attığı füzelerin Filistin ve Gazze Şeridi için olmadığını herkes biliyor.
İsrail’e karşı İran’ı destekleyip desteklememek gerektiği tartışması Müslüman Kardeşler arasında da çatlağa sebep oldu.
Cemaat içinde zaten var olan bölünme bir kez daha su yüzüne çıktı.
Mısır’daki Müslüman Kardeşler cemaatinin Salah Abdülhak kanadı bir bildiri yayınlayarak Hamaney’e seslendi ve övgüler yağdırdığı İran’a desteğini ilan etti.
Ardından cemaatin Mahmud Hüseyin kanadı cemaatin resmi kanallarının dışında cemaat adına yayınlanan bildirilerin dikkate alınmamasını istedi.
Diğer bir ifadeyle, Salah Abdülhak kanadının yayınladığı bildirinin cemaatin görüşünü yansıtmadığını söyledi.
Son olarak Müslüman Kardeşler cemaatinin Suriye kolu bir bildiri yayınlayarak “Müslüman Kardeşler adına yayınlanan ve katillere bağlılık ilan eden” bildiriden berî olduklarını duyurdu.
Bildiride ayrıca İran’ın planlarının Irak’ı, Şam’ı ve Yemen’i yakıp yıktığı, milyonlarca Müslümanı yerlerinden ettiği hatırlatıldı.
Müslüman Kardeşler cemaati içindeki bu derin çatlak, İran’ın “Şii Hilali” uğruna yıllardır uyguladığı mezhepçi politikaların ve İslam dünyasına ektiği fitne tohumlarının ürünü.
İsmail Yaşa / Diriliş Postası
Yorumlar2