Zafer mi, hezimet mi?

  • GİRİŞ28.06.2025 08:52
  • GÜNCELLEME28.06.2025 08:52

İsrail ordusunun İran’a düzenlediği hava saldırılarıyla başlayan ve 12 gün devam eden savaş ABD Başkanı Donald Trump’ın müdahalesiyle sona erdi.

Savaş boyunca öldürülme korkusuyla saklanan İran dini lideri Hamaney, ateşkesin üçüncü gününde ortaya çıkarak yaptığı açıklamada, ABD’nin suratına sert bir tokat attıklarını öne sürdü ve İran halkını kutladı.

Hamaney, ABD’nin Orta Doğu’daki en büyük üssü el-Udeyd’i vurduklarını ve üsse ağır hasar verdiklerini iddia etti.

Gerçekte ise İran önceden haber vererek Katar’daki üsse altı füze attı.

Füzelerden beşi havada imha edilirken biri üssün boş bir alanına düştü ve kimsenin burnu dahi kanamadı.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, el-Udeyd’e düzenledikleri “simgesel saldırı” dolayısıyla Doha’dan özür diledi.

Katar’daki ABD üssüne saldırı tiyatrosunun ardından da savaş sona erdi.

12 günlük savaşta her iki tarafın da kayıpları ve kazançları oldu.

İsrail uçakları İran hava sahasını hiçbir engellemeyle karşılaşmadan dilediği gibi kullanırken İranlı onlarca üst düzey askeri yetkiliyi ve nükleer bilim insanını öldürdü, İran uçaklarını havalanamadan vurdu ve çok sayıda askeri üssü kullanılamaz hale getirdi.

Mossad’ın İran tarlasını çok önceden sürdüğü ortaya çıktı.

İran’ın nükleer tesislerine düzenlenen saldırıların ne kadar hasara yol açtığı henüz bilinmiyor.

Trump İran’ın nükleer tesislerini yok ettiklerini, Hamaney ise tesislerde ciddi hasar olmadığını iddia ediyor.

İsrail ayrıca İran halkını rejime karşı kışkırtmayı ve rejim değişikliğini başaramadı.

İran ise balistik füzelerle ve insansız hava araçlarıyla gerçekleştirdiği saldırılarda herhangi bir İsrail askeri öldüremedi.

Öte yandan, aşılmaz denilen Demir Kubbe hava savunma sistemini adeta delik deşik etti.

İran’ın füze saldırıları İsrail’de daha önce görülmemiş büyüklükte hasara yol açtı ve İsrail’e düşen her füze Gazze Şeridi’ndeki soykırıma karşı çıkan vicdan sahibi herkesi mutlu etti.

Çok sayıda İsrailli aile özel yat turlarıyla Kıbrıs’a kaçtı.

Onlardan kaçının geri döneceğini ve kaçının işgal altındaki Filistin topraklarından geri dönmemek üzere ayrıldığını önümüzdeki günlerde yayınlanacak veriler gösterecek.

Savaşın gerçek kazananı Türkiye gibi bölgesel güçler oldu.

İsrail’in ve İran’ın güçlerini, askeri kabiliyetlerini ve zayıf noktalarını gördüler.

Bölgedeki birçok ülkenin bundan sonra silahlanmaya daha çok para harcayacağı ve hava savunma sistemleri edinmeye çalışacağı kesin.

Dolayısıyla Türkiye’nin geliştirdiği Çelik Kubbe’ye ilginin artacağını söylemek yanlış olmaz.

Bu arada, İran’ın İsrail ile savaşa girmesi halinde İsrail’in haritadan silineceğini veya en azından Gazze Şeridi’ndeki katliamlarına son vereceğini bekleyenler hayal kırıklığına uğradı.

İşgal güçlerinin katliamları hız kesmeden devam ederken, İsrail ve İran arasındaki savaşı sona erdiren ateşkes görüşmelerinde Gazze Şeridi gündeme dahi gelmedi.

Savaşın bir an önce sona ermesini isteyen İran’ın misillemeleri de kontrollü oldu.

Tahran, Hürmüz Boğazı kartını da proxy örgütlerini de kullanmadı.

Savaşın ardından ABD ve İran arasında yeni bir müzakere sürecinin başlaması bekleniyor.

Ateşkesin kalıcı olup olmayacağını söz konusu müzakereler ve Netanyahu’nun anlaşmaya bağlı kalıp kalmayacağı belirleyecek.

İsmail Yaşa / Diriliş Postası

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat