Yemen’in başkenti Sana’yı ve ülkenin önemli bir bölümünü işgal altında tutan İran destekli Husiler, geçenlerde bir Kur’an-ı Kerim hocasını evine baskın düzenleyerek vahşice katletti.

Husilerin bu cinayeti, “Gazze Şeridi’ne destek” iddiasıyla meşruiyet devşirmeye çalışan mezhepçi örgütün gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkardı.

Müslüman Kardeşler Cemaati’nin rahmetli Şeyh Abdülmecid ez-Zindani ve arkadaşları tarafından kurulan Yemen kolu Islah Partisi’nin önde gelen isimlerinden biri sayılan Şeyh Salih Hantûs, savcılık tarafından çağrılması halinde ifade vermeye ve yargılanmaya hazır olduğunu söylemesine rağmen yargısız infaz edildi.

72 yaşındaki âlimin evi Husiler tarafından saatlerce kuşatma altında tutuldu ve dört bir yandan açılan ateşle kendisiyle birlikte ailesi de hedef alındı.

Saldırıda eşi yaralandı ve kardeşinin torunu da öldü.

“Gazze Şeridi’ne destek” bahanesi ve cinayete gerekçe olarak ileri sürülen diğer iddiaların hiçbiri toplum vicdanında kabul görmedi.

Çünkü böyle bir cinayetin hiçbir gerekçesi olamaz.

Fakat bugüne kadar çok sayıda camiyi ve evi yıkmış, Marib ve Taiz gibi kenleri balistik füzelerle gelişigüzel bombalamış, kadın ya da çocuk demeden masum insanları öldürmüş bir katiller sürüsünden devlet bilinci ve sorumluluğuyla hareket etmesi de beklenemez.

Islah Partisi, Şeyh Salih Hantûs’un Husiler tarafından katledilmesini kınadı ve Yemenli âlimin tek suçunun “ömrünü Kur’an-ı Kerim eğitimine adamak” olduğunu söyledi.

Yemen’i Husi işgalinden kurtarma savaşının hızlandırılmasını istedi.

Mısır Müslüman Kardeşler Cemaati de yayınladığı bildiride “Yemen’in Rayme vilayetindeki davet, ilim ve terbiye önderlerinden biri”, “ömrünü Kur’an eğitimine, faziletin yayılmasına ve hayra davete adamış vakur şeyh ve mücahit muallim” olarak nitelediği Hantûs’un evinin içinde ve aile fertlerinin arasında öldürülmesini kınayarak, Yemenli âlimin ailesine ve Islah Partisi’ne başsağlığı diledi.

Cinayete direniş yanlısı Filistinlilerden de tepki geldi.

Gazze Şeridi’nde yaşayan ve işgal ordusunun saldırılarında aile fertlerinden birçok kişiyi kaybeden yazar ve mütercim Mutasım Dellûl, Müslümanların kanlarına saygı göstermeyenlerin Filistin davasına destek bahanesinin arkasına saklanmalarına izin vermeyeceklerini ifade etti.

Tepkilerin yoğunlaşması üzerine Husilerin adamlarına cinayetle ilgili daha fazla konuşmama talimatı verdiği ve konuyu gündemden düşürmek için yeniden “Gazze Şeridi’ne destek” meselesine odaklanılmasını istediği söyleniyor.

Türkiye’de Husilerin zulmünden kaçıp gelen çok sayıda Yemenli var.

Geçenlerde Yemenli ünlü şair Fuad el-Himyeri İstanbul’da vefat etti.

Şeyh Abdülmecid ez-Zindani de yine İstanbul’da hayata gözlerini yummuştu.

Ülkemizde Husilerin gerçek yüzü hakkında konuşup bilgi alınabilecek Yemenli çok sayıda âlim, yazar ve entelektüel bulunuyor.

Onlardan biri de İstanbul’da yaşayan yazar Nebil el-Bukeyri.

Şeyh Salih Hantûs’un katledilmesinin ardından kaleme aldığı makalede, Yemen’in yönetimi Husilerin elinde olduğu sürece her Yemenliyi benzer bir akıbetin beklediğini söylüyor.

İstanbul’da Yemen gerçeklerini anlatacak o kadar çok insan varken ne yazık ki Türk medyasında hâlâ Husi güzellemesi yapılıyor ve Husiler Yemen’le özdeşleştiriliyor.

İsmail Yaşa / Diriliş Postası