Öğrenmek ya da öğrenmemek... İşte bütün mesele bu!

  • GİRİŞ03.04.2025 09:14
  • GÜNCELLEME04.04.2025 12:14

“Videodan öğrenme çabası” aslında her şeyi kurye ile ayağına getirten günümüz insan profilinin basit bir sonucudur. Köfte yemek için lokantaya gitmeyen bireyler, bilgi almak için de okula (kitaba, öğretmene) gitmiyor!

***

Öğrenmenin günümüz dünyasında olmak, öğrenmemenin ise bireyleri hatta ülkeleri bilim/medeniyet savaşının en alt basamaklarında bıraktığı bir çağdayız… O halde olmak ya da olmamak ile öğrenmek ya da öğrenmemek arasındaki ince çizgi nedir?

Öğrenme konusunda bireysel olarak yapılacaklar ile kurumsal olarak yapılacaklar nelerdir? 

Öğrenmeden, öğrenememeye; beyinden hafızaya; ödevden sınavlara; öğrenciden, öğretmene ve aileye doğru yol aldığımız keyifli bir söyleşi için öğrenme ve beyin alanının duayen isimlerinden, benim de eğitim ve medya dünyasından 23 yıllık yol arkadaşım, değerli hocam; eğitimci, araştırmacı ve yazar Süleyman Beledioğlu diğer adıyla öğrencilerin Bonus Hoca’sı ile öğrenmeyi, öğrenememeyi ve nihayetinde bu alanda öğrencilerin ve ailelerin yaptıklarını ve yapamadıklarını ele alacağımız harika bir söyleşi için bir araya geldik.

Değerli Hocam, son 30 yıldan beri sahada aktif olarak rol oynayan, yüzbinlerce öğrenci ve veli ile yüz yüze görüşüp seminerler, eğitimler veren, aynı zamanda tv programlarınız ile de milyonlarca öğrenci, öğretmen ve aileye ulaşan bir isimsiniz. Bu vesileyle yoğun programınız arasında haber7.com okuyucularına zaman ayırdığınız için öncelikle teşekkür ediyor ve hemen söyleşimize başlamak istiyorum.

***

Size göre öğrenmenin tanımı nedir?

Öğrenmeye dair yaklaşımlarda kullanılan en basit ve yaygın tanımlama; “bilgiyi her durumda kullanma ve ondan yararlanabilme becerisidir.”

Bilginin “bilinç”e dönüştürülmesi anlamını da taşıyan bu bakış, bir bilgiyi etrafındaki bütün diğer bilgilerle ilişkilerini ve zıtlıklarını görebilmeyi de kapsar.

Eğer öğrenilmiş olan bir bilgiden hiç bilinmeyen yeni bilgilere ulaşabiliyorsak, işte o zaman o bilgiyi tam öğrenmişiz demektir. 

Ülkemizdeki LGS ve YKS gibi stresi yüksek yoğun rekabetli sınavlar açısından bakarsak öğrenmenin en evrensel tanımı; “Eğer bir bilgiyi stresli ve zaman sınırlı bir sınavda sizden istenilen sürede hatırlayıp o bilgiyi kullanıp soruyu çözebiliyorsanız, siz o bilgiyi öğrenmişsiniz demektir. Aksi durum öğrenmediğinizin ispatıdır.” 

Son olarak şu bilinmeli ki, öğrenme dinamik bir süreçtir ve bir bilgiyi öğrenmek süreklilik arz eder.

Öğrenemeyen öğrenci var mıdır? Bir adım daha ileri gidersek öğretemeyen öğretmen var mıdır?

Eğitim psikolojisi alanında yapılan çalışmalar şu kuralı sıklıkla ve ısrarla tekrar eder;

“Öğrenemeyen öğrenci yoktur, öğretemediğimiz, öğretmeyi bilmediğimiz öğrenci vardır.”

Bu görüşü destekleyen ve belki de aynı kapıya çıkan diğer ve tamamlayıcı görüş ise;

“Bir öğrenci bütün çalışma ve gayretlerine rağmen öğrenemiyorsa, sorun öğrencide değil çalışma yöntemlerindedir.”

Öğretmenin öğretemiyor olması da bir bilgi sorunu değildir. Bu durum bazen zaman sorunundan, bazen öğrencinin öğrenme motivasyonu sorunu yaşamasından bazen DEHB (dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu) den bazen kısa sürede tamamlanması zor olan temel eğitim ve öğretim eksikliğinden kaynaklanabilir.

Sorun ne olursa olsun her öğrenci bir yolunu bulup öğretilebilecek bir potansiyele sahiptir.

Öğrenme ortamı denilince akla ne gelmelidir? Hangi ortamlarda insan beyni daha kolay öğrenir?

Eğitim ortamı ve öğrenme ortamı tanımlaması doğrudan hatırlama yani sınav ya da daha genel anlamı ile performansa doğrudan bağlı bir durumdur.

Hatırlamak zorunda değilseniz her ortam öğrenme ortamıdır. Çünkü beynimiz öğrenen bir organdır ve bu öğrenme tepkisine sınır koymadan öğrenmeye devam eder. Ama öğrendiklerinizle ilgili bir ölçüme, sınava ya da performansa tabi tutulacaksanız, işte o zaman öğrenme ortamınız, hatırlayacağınız ortama ne kadar çok benzerse hatırlama o kadar iyi olur.

Öğrenciler için en iyi çalışma ortamı sınava girecekleri okula benzeyen ortamlardır.
Bilim öğrenme ve hatırlama ortamının benzeşmesini bağlamsal hafıza açısından çok önemsemektedir.

Ailelerin öğrencilerini yanlış yönlendirdikleri doğru bildiği yanlışlar nelerdir?

Aileler günümüzde çocuklarına kural koymaktan kaçınıyor. Bu durum çocukların kuralsız yetişmesine ve toplum içerisinde kuralla karşılaştıklarında “engelleniyorum” düşüncesine kapılıp, topluma uymayan davranışlar sergilemesine ve davranış bozukluklarına kadar gidebilecek bir duruma sürüklenmelerine neden olmaktadır.

WhatsApp gruplarında bir araya gelen aileler öğretmeni ve okulları baskı altında tutabiliyorlar.

Bu gruplara teslim olan öğretmen ve kurumların yetiştirdiği çocuklardan büyük başarılar beklemek imkânsız.

Ailelerin çocuklarına oluşturdukları geçici konfor alanları, onların önündeki en kötü yaşam senaryosu olarak görülüyor.

Çocuklar okulda, evde, sokakta (pardon alışveriş merkezinde) kuralları deneyimleyerek, gerekirse üzülerek ama sorunu kendisi çözerek büyümelidirler.

Hazır bulunuşluluk nedir? Öğrenmede hazır bulunuşluluğun önemi nedir? 

Hazır bulunuşluluk görevin (dersin) gerektirdiği ön bilgiye sahip olmak ve de o konuyu öğrenebileceğine ilişkin güçlü bir inanışa sahip olmaktır.

Hazır bulunuşluluk hem öğrenmedeki temeli hem de öğrenme psikolojisini kapsar.
Hazır olmadığımız bir öğrenme etkinliği, bizlerin öğrenme özgüveni ve öğrenme motivasyonunu yok edebilir.

Öğrencilerin dar anlamda bir derse hazır bulunuşluluğunu sağlamak için ön öğrenme ya da o günkü konuya 15-20 dakika kısaca çalışıp derse gitmeleri yeterli olacaktır.
Aşinalık etkisi olarak da bilinen bu durum, “dikkatimiz önceden aşina olduklarımıza öncelikle yönelir” kuralından gelir.

Kısaca öğrenciler bir konuyu öğrenmek istiyorsa öncelikle şu iki kurala dikkat etmeli:

1) Önceki konuları iyi öğrenmeli

2) O gün dinleyeceği derse kısaca çalışıp derse gitmeli

Pandemi ile birlikte hayatımızı online dersler kapladı… Neredeyse sosyal medyada en çok reklamı yapılan sektör haline geldi… Ülkemizdeki öğrenciler özellikle sınavlar öncesinde “Ben zaten konuları biliyorum! İnternetten, you tube’dan, online platformlardan çalışıyorum!” diyorlar. Sizin online dersler ve içerikler konusundaki düşünceniz nedir?

Online ders ya da videodan öğrenme beklentisi günümüzde çok artsa da beynimiz açısından bu karmaşık öğrenmeler (dersler) için çok kolay gözükmüyor.

Beynin öğrenme süreçlerine dair Oxford Üniversitesi’nin henüz yeni yayınlanan çalışmasında “videolar öğrenme moduna değil, duyusal moda hitap eder” ifadesi kullanılıyor. Ayrıca başka çalışmalar “beynimiz yüz yüze dersi gerçek diye algılarken, videoları sahte görsel olarak algılıyor ve gereken dikkati vermiyor” diyerek videodan güçlü bir öğrenmenin gerçekleşmeyeceğini açıkça ortaya koyuyor.

Videodan öğrenme çabası aslında her şeyi kurye ile ayağına getirten insan profilinin basit bir sonucudur.

Köfte yemek için lokantaya gitmeyen bireyler, bilgi almak için de okula (öğretmene, kitaba) gitmiyor.

Bu durum öğrenme açısından hiç de iyi bir sonuç vermiyor.

Sizce okullarda ödev verilmeli mi?

Elbette ki verilmeli! Hafızamızın iki temel kuralı vardır;

1. Dikkat et
2. Tekrar et

Hafızayı oluşturmak için bilginin ilk alındığı anda yani derste, öğrencinin dikkatini derse vermesi şart. Bu durum öğrenciye bilgiyi aklında tutmak için kısa bir süre tanıyacaktır.

Eğer öğrenci tekrar etmez ise beyin bilgiyi kaydetmeyecektir.

Ödev olmazsa tekrar olmaz. Tekrar olmazsa hafıza oluşmaz yani beyin bilgiyi kaydetmez.

Çocuklara ödev vermeyin yaklaşımı romantik ve duygusal bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımdan, önce öğrenci sonra da tüm ülke zarar görür.

Gerek LGS gerekse YKS öncesi tam da bu günlerde öğrencilere önerileriniz nelerdir?

LGS ve YKS öğrencileri özellikle şunlara dikkat etmelidir:

- Kesin öğrendiğiniz konuları da ara ara tekrar ediniz. Hızlı hatırlarsınız.
- Sınav ortamına benzeyen ortamlarda çalışınız.
- Hedefinizi mutlaka netleştiriniz.
- Düzenli uyuyunuz.
- Aktivite ve hobilerinize zaman ayırınız.
- Mutlaka kitap okuyunuz.
- Planlı çalışınız.
- Sınav anında hatırlayamayıp, sınavdan sonra hatırladığınız konulara tekrar çalışınız.
- Konuların ana fikrini ve kavramlarını öğreniniz.
- Uyumadan önce en zor derse çalışıp hemen uyuyunuz. Sabah kalkıp o konudan bir test çözünüz.

Çocuğu sınava girecek olan ailelere önerileriniz nelerdir?

LGS ve YKS’ye girecek olan öğrencilerin aileleri, şunlara dikkat etmelidir.
- “Kazanamazsan canın sağ olsun!” demeyin. Çünkü çocukta “bana güvenmiyorlar!” psikolojisi oluşabiliyor.

- Stres ve kaygı konulu konuşmalar yapmayın çünkü stres pekişiyor ve yükseliyor.
- Hedefini değiştirmeye çalışmayın, çünkü motivasyonu bozuluyor.
- Deneme sınav sonuçlarını çok merak etmeyin, kaygıyı yükseltirsiniz.
- Yorucu bir tempo için çocuğu zorlamayın.
- Çocuğunuzla kaliteli zamanlar geçirin.

Değerli fikirleriniz ve katkılarınız için şahsım ve haber7.com okuyucuları adına çok teşekkür ediyorum kıymetli Hocam.

İsmail Yolcu / Haber7
Ankara Bilim Üniversitesi
Eğitim ve Kariyer Uzmanı
Eğitimci, İletişimci ve Yazar

ismail.yolcu@ankarabilim.edu.tr

 

 

Yorumlar8

  • Başöğretmen 3 hafta önce Şikayet Et
    Hayatın içinden pratik öneriler... Ben hocaları tv den takip ediyorum. Allah razı olsun.
    Cevapla
  • Menderes CEYLAN 3 hafta önce Şikayet Et
    Çok güzel ve çok faydalı bir yazı . Öğrencileri evden çıkaramıyoruz, neden diye araştırdım ve birçok öğre ncinin evine kadar gittim, odalarını inceledim ve şu sonuca vardım evlerdeki ve çocukların odalarındaki konforu biraz azaltsak mı acaba diye düşünmeye başladım.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Eflatun 3 hafta önce Şikayet Et
    Köfte örneğine bayıldım. Acı ama gerçek bir yorum. Katılıyorum hocaya. Evden çıkmıyor şimdiki gençler her şey hazır gelsin derdindeler.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • okur 3 hafta önce Şikayet Et
    sözde uzman, başı ile sonu çelişiyor. aynı müfredat gibi aynı maarif gibi. 40 kişilik sınıfta sezdirerek öğretme metodolojisini bulan vatan ve insan ve toplum ve çocuk ve bilim düşmanlarının yolunu açarak ulaşacağınız yer ancak buraya kadar. her yıl değişen komiklik sistemi. yapay zekaya on soru sorunca onu da yalan. farkeden var mı. aynı eğitim sistemimiz gibi.
    Cevapla
  • Kompataro 3 hafta önce Şikayet Et
    Biz öğreneceğimizi öğrendik Sen kafanı yorma
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat