Sınavın ilk on dakikasında dikkat yönetimi

  • GİRİŞ12.06.2025 08:43
  • GÜNCELLEME13.06.2025 08:44

Biliyorum ama yapamıyorum.

Sınavda çözemiyorum, eve gidince hemen doğru cevabı hatırlıyorum.

Aslında sessiz ortamlarda çok başarılıyım ama gözetmenin ayak sesi dikkatimi dağıttı.

Arkamdaki öğrenci sesli okuduğu için ben çözemedim.

Ve daha onlarca cümle, onlarca bahane kim bilir belki de onlarca sebep.

Kısacası ülkemizde LGS gibi, YKS gibi sınavlara giren milyonlarca öğrenci maalesef dikkatlerini iyi yönetemedikleri için sınavlarda başarısız oluyor.

***

İşte tam da bugün tam da LGS’nin ve YKS’nin hemen öncesinde “Sınav başarısı için Dikkat Yönetimi” konusu ile ilgili, Türkiye’de alanının uzmanı, öğrencilerin Bonus Hocası eğitimci, araştırmacı ve yazar Süleyman Beledioğlu ile sınavların öncesini, sınavın içini, sınav stresini ve tabi ki dikkati kısacası sınav başarısını konuşacağız.

Değerli Hocam yoğun programınız, çalışmalarınız arasında haber7.com okuyucularına zaman ayırdığınız için öncelikle teşekkür ediyor ve hemen söyleşimize başlamak istiyorum.

***

Sınavın genelinde iyi bir performans için sınavdan önce yapılabilecek şeyler var mıdır?

Düzenli uyku dikkat kalitemizi ve süremizi uzatan en önemli etkenlerden biridir. Özellikle öğrencilerin sınavdan önceki akşamlarda LGS’ye girecek öğrencilerin 9 saat, YKS’ye girecek öğrencilerin 8 saat uyumaları tavsiye ediliyor.

Ayrıca sınava yorgun girmemek için son iki gün ders çalışmamaları gerekiyor. Yorgunluk dikkat seviyesini düşürür.

Adım adım gidecek olursak sınav başladı, dikkati oluşturmak ya da korumak için ilk olarak ne yapılmalı?

Hız dikkatin en büyük düşmanıdır. Bu sadece sınavlarda değil hayatın bütün alanları için de geçerlidir.

Öğrencilerin sınavın başlarında özellikle ilk on dakikada, sınavın geneliyle ilgili kontrolü ele almadan biraz yavaş olmaları gerekmektedir.

Peki sınava şöyle başlarsak dikkatimizi iyi yönetiriz diye bir kural var mıdır? (Bir önceki soruyu cevaplarken kontrolü ele almak ifadesini kullandınız, ona ithafen soruyorum)

Elbette ki var. Öğrenciler sınava en iyi bildikleri, en iyi öğrendikleri konuların sorularından başlamalılar.

Peki bu neden önemli?

Çünkü beynimizin şöyle bir işleyişi var: “Sınavda beklenti oluşturan durumlar yani soruyu anlamak ya da çözmek dopaminin etkinliğini artırır. Bu durum stresi düşürür ve öğrencinin soruya odaklanmasını sağlar.

O zaman sınav anı stres yönetimi ile dikkat yönetimi aynı şeydir diyebilir miyiz?

Süper bir çıkarım oldu bu. Elbette ki diyebiliriz. Çünkü soruyu anlayınca artan dopamin salınımı stresi düşürür. Dikkatin yükselmesi buna eşlik eder ve sonuçta motivasyon da yükselir yani üç sonuç birden alınır.

Öğrenci soruyu okumaya başlayınca beynimizin dikkat yönelimini kısaca özetler misiniz?

Beyin biliminin klinik çalışmaları ile eğitimcilerin saha çalışmaları net olarak şu veriyi önümüze getiriyor.

Bir problemle karşılaştığımızda beynimiz tünel görüşü ile sadece o problemi anlamaya ve çözmeye odaklanıyor. Aslında bu öğrenciler için çok büyük bir avantaj sağlıyor. Yani dikkat probleme otomatik olarak odaklanıyor. Bu dikkatin dağılmaması için öğrencinin yapması gereken şey kolay sorulardan başlamak olacaktır.

Böylece sınavın içerisinde kendi kendini olumlayan, yani motive eden bir süreç başlar. Bu da olumlu stres seviyesi, yüksek dikkat ve motivasyonun sınav sürecinde korunmasına neden olur.

Öğrenci ilk birkaç soruyu çözerse dikkat ve stres yönetimini beyin otomatik olarak yapıyor diyorsunuz?

Çok güzel, aynen bunu söylüyorum ya da beyin bilimi bunu söylüyor.

Harvard Üniversitesi’nin ünlü beyin bilimcisi Prof.Dr.Daniel Siegel, sınavda ilk soruların doğru çözülmesi halinde, beynimizin saniyeler içerisinde stresle mücadele eden zayıf gen diziliminden, güçlü gen dizilimine geçtiğinden bahsediyor.

Yine Washington Üniversitesi’nin beyin bilimcilerinden Liberman “Sınavda soruyu çözmenin etkisi ile ortaya çıkan dopaminin oluşturduğu olumlu ruh halini stresin engelleyemediği görülmüştür” diyor.

Bunu kısaca özetlerseniz buradaki ana fikir ne olur?

Öğrenciler sınavdan önce çok sayıda da korkunun üst üste yığılmasının bir sonucu olarak ortaya çıkan kaygı kökenli olumsuz stres yaşarlar.

Ancak yukarıdaki bilimsel veriler göstermektedir ki sınav başladığında sadece o soruyu çözememe korkusu kaynaklı küçük ve olumlu stres yaşanır. Yani sınavdan önce kaygı hakimken sınavda korku hâkim olur. Korku ise tek başına zararsız olduğu gibi oldukça da faydalıdır.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

“Bildiğim halde stresten yapamayabilirim” söylemi yanlıştır. Öğrencinin sınavda kendi bilgisine güvenmesini engelliyor.

Oysa sınavda öğrencinin tek güveneceği şey kafasındaki bilgidir.

Stresi ve ona bağlı olarak dikkat konusunu sınavda basit yöntemlerle halledebiliyoruz.

Tüm öğrencilere başarılar dilerim.

Değerli fikirleriniz ve katkılarınız için şahsım ve haber7.com okuyucuları adına çok teşekkür ediyorum kıymetli Hocam.

***

LGS sınavı YKS’den ayrı olarak ailelerin daha çok sürece dahil oldukları bir sınav sürecidir. Hal böyle olunca öğrenci – aile iletişimi, öğrencilerin süreci yönetememeleri, ailelerin süreç içerisinde tam olarak nerede duracaklarını bilememeleri maalesef sınav başarısında oldukça önemli bir yer tutmaktadır.

Ben de tam bu noktadan hareketle, kıymetli öğrencilere ve değerli ailelerine LGS öncesinde şu önemli konularda önerilerde bulunmak istiyorum.

ÖĞRENCİLERİN LGS’DE ASLA YAPMAMASI GEREKEN ŞEY NEDİR?

15 Haziran Pazar günü sabah 09.00’da başlayacak olan LGS’nin birinci oturumu bittikten hemen sonra saat 11.30’da başlayacak olan sayısal oturumu öncesindeki 45 dakikalık arada “öğrenciler çözdükleri sözel kitapçığı ile ilgili asla ve asla okul içerisindeki diğer öğrencilerle soruların analizini, değerlendirmesini yapmasınlar. Ben Türkçeden ful yaptım, A kitapçığı beşinci soru yanlıştı, duydunuz mu sınav iptal edilecekmiş, az önce bir öğretmen söyledi Sosyal sorularında hata varmış gibi gibi gibi daha ne cümlelere maruz kalmamak ve hemen 45 dakika sonra başlayacak olan sayısal sınavına odaklanmak, o sınava konsantre olmak için sevgili öğrenciler asla ve asla 45 dakikalık sınav arasında önce temel ihtiyaçlarınız olan tuvalet, su gibi ihtiyaçlarınızı gideriniz ve hemen sonrasında mümkün olduğunca tek başınıza minik hareketlerle boyun, el, bacak egzersizi yapıp, okul içerisinde, koridorda minik yürüyüşler yapınız.

AİLELERİN LGS’DE ASLA YAPMAMASI GEREKEN ŞEY NEDİR?

Değerli aileler, sevgili anne-babalar öncelikle size şunu söylemek istiyorum, çocuklarınıza sınav başarı dileğinizi “sen aslansın, sen yaparsın, sen çok zekisin vb” şeklindeki cümlelerinizi, “aman bilmediğin soruları boş bırak, bu senin son şansın vb” şeklindeki uyarılarınızı sınav sabahına bırakmayın ne olursunuz! Biliyorum, sizin canınız, ciğeriniz evlatlarınızın başarılı olmasını istiyorsunuz ama unutmayın ki sınava girecek olan bir milyon öğrencinin yüz binlercesi daha sınav başlamadan, tek bir şık dahi çözmeden evdeki kahvaltı sofrasında LGS’yi kaybediyor. Nasıl mı? İşte az önce yukarıda yazdığım “başarı dilekleri ve uyarıları sınav sabahına bırakan aileler sayesinde!” maalesef. O nedenle en geç Cuma günü çocuklarınızla sınavın öncesi, sınavın içi ve sınavın sonrası ile ilgili tüm söyleyeceklerinizi söyleyin ve bir kenara çekilin.

Çok önemli bir başka konu da özellikle sınav anında bazı ailelerin okul bahçesinde çocuğu ile iletişim kurma çabası. Bu durum bazı öğrencilerde duygusal boşalmaya neden olmakta ve saat 11.30’da başlayacak sayısal oturum öncesinde öğrenciler üzerinde olumsuz etki yaratmakta.

O nedenle çocuklarınıza “ben tam şu kapının önünde, şu ilerideki mavi çöp kovasının hizasında duvarın hemen arkasında olacağım oraya gel, sen kapının önüne çık ben sana seslenirim, bağırırım” şeklinde cümleler kurarak çocuğunuza sınav anında iken “az sonra annemle-babamla karşılaşacağım, işler yolunda gitmiyor, Allah kahretsin çözemiyorum, başaramayacağım” duygularını yaşatmayın. Hatta sınavı iyi geçen öğrenciler o yoğun stres ve baskı altında anne ya da babasını görünce bile bir anda ağlama krizi, duygusal boşalmalar yaşıyorlar. Hatta bir anda ailelerin “ilk oturumda başarılı olan evladının, öğrencisinin başarısını daha tebrik bile etmeden. Asıl sınav şimdi başlıyor. Unutma matematik çok önemli. Fen sorularına aman dikkat et!” tarzındaki cümleleri yine öğrencileri maalesef olumsuz yönde etkilemekte.

Kısacası değerli aileler, sevgili anne-babalar; “ülkemizdeki sınavlar her ne kadar akademik bilgiyi, beceriyi ödüllendiriyor gibi görünse de en çok İLETİŞİM becerisi yüksek olan aileleri ödüllendiriyor. Bunu sakın unutmayın!”

Aslında ben şu açıdan bakıyorum ülkemizdeki sınavlara, MEB kaynaklarından edindiğim bilgiye göre bu yıl LGS’ye 1 milyon 15 bin kişi girecek. Buraya kadar bir sorun yok ama ben şu cümleyi kuruyorum “Bu yıl LGS’ye 3 milyon 45 bin kişi girecek… 1 milyon 15 bin öğrenci, 1 milyon 15 bin anne, 1 milyon 15 bin de baba” Hal böyle olunca sınav başarısını ya da başarısızlığını da tek başına öğrenciye yüklemek de çok adaletli gelmiyor bana.

Unutulmasın ki “her başarılı öğrencinin arkasında sınav sürecini doğru yöneten bir aile vardır.” diyor ve LGS’ye girecek tüm öğrencilerimize canı gönülden başarılar diliyorum. Şu önemli hatırlatma ve uyarılarla bugünkü köşe yazımı sonlandırıyorum:

-Sınav sabahı yapılacak olan kahvaltının aynısını cumartesi günü prova kahvaltısı olarak hazırlayın

-Pazar günü çocuğunuzun sınava gireceği okula, cumartesi günü sınav sabahı çıkacağınız saatte gidin sınav yolculuğunu prova edin

-Çocuğunuzun kıyafet, kimlik kartı vb hazırlıklarını Cuma akşamından hazırlayın

-Sınavdan bir gün öncesine kadar, çocuğunuzun bugünden başlayarak kısa yürüyüşler yapmasını sağlayın (10 dakikalık, günde 3 – 4 yürüyüş, güneş dikkate alınarak gölgede ya da şapkayla)

-Dondurma, soğuk içecekler, pizza, mayonez vb yiyecekleri tüketilmemesine dikkat edin

-Sosyal medyadan ailece uzak durun (sınavlarla ilgili bir anda karşınıza olumsuz bir haber çıkabilir ve bu süreci yönetemeyebilirsiniz “bu yıl matematik sorularının oldukça zor olması bekleniyor” tarzında)

-Özellikle son iki gün artık deneme sınavı çözülmesini önermiyorum, bunun yerine eğer öğrenci istiyorsa ya da bazı konuları unuttum hatırlamıyorum şeklinde bir panik havasına girdi ise (ki zaten tam da o panik halinde soru çözemeyen öğrenciler daha da panik olup sınav öncesi neredeyse türbülansa giriyorlar) formüllere, tanımlara bakmak suretiyle defterlerine, kitaplarda daha önce altını çizdikleri yerlere 3 – 5 dakika göz atabilirler.

Günün Sözü:

“LGS ya da YKS gibi sınavlar zekayı değil; öğrencilerin ve hatta ailelerin stratejilerini ve iletişim becerilerini de ölçen sınavlardır.” (İsmail Yolcu)

 

İsmail Yolcu

Ankara Bilim Üniversitesi

Eğitim ve Kariyer Uzmanı

Eğitimci, İletişimci ve Yazar

ismail.yolcu@ankarabilim.edu.tr

Yorumlar5

  • Gokturk 10 saat önce Şikayet Et
    Allah sınava girecek tüm öğrencilere yardımetsin
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • LEvent 16 saat önce Şikayet Et
    Bu bilgilendirici güzel yazınızı daha önce okusaymışım daha çok istifade ederdim. Teşekkürler.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Öğretmen Meb 19 saat önce Şikayet Et
    Aileler başarısızlığı hep çocuklara yüklüyorlar. Ailelerin de sınavda sorumluluğu olduğunu belirten harika bir yazı. Bir öğretmen olarak kendi velilerimle paylaşacağım bu yazıyı.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Tiz borozan 21 saat önce Şikayet Et
    Kim ne derse desin okumayi cok ZOR anlayan milletiz.Yurt di$inda ya$iyorum´hic bir yerde di$ardan kurs destek almak gibi bir sorunlaru YOK.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Melahat 22 saat önce Şikayet Et
    Keşke tüm çocuklar bu yazıyı okuyup öyle sınava girse.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat