Ülkemizde milyonlarca öğrenci uzun bir hazırlık maratonunun ardından YKS’yi geride bıraktı. Tercih sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte bazı adaylar yerleşme hakkı kazanırken, bazı adaylar için süreç ek yerleştirme ile devam ediyor. İşte tam da bu noktada, ek yerleştirme dönemine hazırlanan öğrenciler ve aileler için kritik bir süreç başlıyor. Daha kısa bir zaman diliminde doğru kararlar alabilmek için nelere dikkat edilmeli? Bu soruları Uzman Psikolojik Danışman Besim Türkoğlu ile konuştuk.

Ek Yerleştirme Sürecinin Önemi

Bu yıl kontenjanların azalmasu nedeniyle, bazı öğrenciler tercih döneminde beklediği sonucu alamadı ve yerleşemedi. Bu tablo, ek yerleştirme sürecini her zamankinden daha kritik hale getirdi.

Ek yerleştirme, yalnızca boş kontenjanların doldurulduğu bir dönem değildir. Aksine, öğrencilerin geleceğini doğrudan etkileyecek kritik bir aşamadır. Çünkü yapılacak tercihler hangi üniversiteye gidileceğini değil, aynı zamanda hangi mesleğin yapılacağı ve nasıl bir yaşam yolculuğuna çıkılacağını da belirler.

Bu nedenle ek yerleştirme süreci, “ikinci bir şans” gibi görülse de aslında çok daha stratejik bir planlama gerektirir. Adayların ve ailelerin bu dönemi ciddiyetle ele alması, yalnızca kontenjanlara odaklanmadan, öğrencinin ilgi, yetenek ve gelecekteki iş olanaklarını dikkate alarak tercih yapması büyük önem taşır.

Öğrenciler Bu Sürece Nasıl Başlamalı?

Ek yerleştirme dönemi, ilk tercih sürecinden farklı olarak daha sınırlı kontenjanlara ve daha kısa bir zaman dilimine sahiptir. Bu nedenle öğrenciler sürece başlarken öncelikle gerçekçi bir değerlendirme yapmalıdır.

İlk olarak kendi başarı sıralarını ve puanlarını yeniden gözden geçirmeleri gerekir.

Kılavuzda bölümlerin kontenjanlarını inceleyip, hangi bölümlerde daha güçlü bir yerleşme ihtimalleri olduğunu analiz etmelidirler.

“Sadece bir üniversiteye gireyim” düşüncesiyle değil, ilgi, yetenek ve gelecek planlarıyla örtüşen bölümler tercih listesine alınmalıdır.

Unutulmamalıdır ki ek yerleştirme sürecinde yapılan tercihler, öğrencinin yalnızca kısa vadede bir üniversiteye yerleşmesini değil, aynı zamanda uzun vadede kariyer yolculuğunu da şekillendirecektir. Bu nedenle öğrenciler, bu dönemi son şans değil, yeni bir başlangıç fırsatı olarak görmelidir.

Ek Yerleştirmede Bunlara Dikkat! Kimler Tercih Yapabilir?

2025-YKS’de merkezi yerleştirmede herhangi bir programa yerleşemeyen adaylar ek yerleştirmeye başvurabilir.

Kontenjanı dolup en küçük puanı oluşan programlarda; yalnızca o puana eşit veya daha yüksek puanı olan adaylar tercih yapabilir.

Kontenjanı dolmayan ve en küçük puanı oluşmayan programları ise puanı hesaplanmış tüm adaylar tercih edebilir.

Depremzede adaylar, 34 yaşını tamamlamış kadınlar, şehit ve gazi yakınları ile gaziler için ayrılan özel kontenjanlardan yararlanmak isteyen adayların da ilgili kontenjanın en küçük puanına eşit veya daha yüksek puanı bulunmalıdır.

Özel yetenek sınavı ile bir programa yerleşmiş olan adaylar da ek yerleştirmede tercih yapabilir.

Ek Yerleştirme Ücreti

DİKKAT: Tercih bildiriminizi tamamladıktan sonra ek yerleştirme ücretini ödeyiniz. Ek yerleştirme ücreti, tercih süresi tamamlandıktan sonraki ilk resmi iş günü saat 23.59’a kadar yatırılabilecektir. Bu süre tamamlandıktan sonra ek yerleştirme ücreti yatırılamaz. Ek yerleştirme ücretini yatırmayan adayların tercihleri geçersiz sayılır, yerleştirme işlemine alınmaz.

 

Aileler Bu Süreçte Nasıl Rol Almalı?

Baskı değil destek: Öğrencinin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda seçenekleri genişletmeye yardım edin; son kararı ona bırakın.

Gerçek tabloyu konuşun: Konaklama, şehir maliyeti, bölümün iş gücü karşılığı, burs/ödeme planı gibi somut konuları şeffaf planlayın.

Yanlı bilgiye karşı filtre: Sosyal medya/çevre etkisiyle oluşan “popüler” algıyı veriyle dengeleyin (müfredat, staj olanakları, mezun verileri).

Gitmek Zorunda Değilsiniz

Ek yerleştirme sürecinde “bir yere mutlaka yerleşmeliyim” baskısı hissedilebilir. Oysa hiçbir öğrenci ek yerleştirmede tercih yapmak zorunda değildir.

Uygun bir bölüm/üniversite bulamadığınızda, sırf yerleşmek için tercih yapmayın.

Yanlış bir bölüm, birkaç yıl sonra yeniden yön değiştirmekten daha yıpratıcı olabilir.

Gerekirse bir yıl daha hazırlık ya da alternatif kariyer yollarını değerlendirmek, uzun vadede çok daha sağlıklı bir tercihtir.

 

Değerli fikirleriniz ve katkılarınız için şahsım ve haber7.com okuyucuları adına çok teşekkür ediyorum kıymetli Besim Hocam.

Günün sözü ile kıymetli okuyucularıma veda etmek isterim:
“Sadece sınırlarını aşmanın riskini alanlar, ne kadar ileri gidebildiklerini görürler.” T.S. Eliot

Tüm öğrencilere ve ailelere çıktıkları yolda, hem akademik başarılarla dolu hem de hayat başarılarıyla dolu bir yolculuk diliyorum.

İsmail Yolcu
Ankara Bilim Üniversitesi
Eğitim ve Kariyer Uzmanı
Eğitimci, İletişimci ve Yazar
ismail.yolcu@ankarabilim.edu.tr