İlker Başbuğ savcıya ne dedi?

  • GİRİŞ06.01.2012 06:53
  • GÜNCELLEME06.01.2012 06:53

Başta söyleyeyim, ne savcının İlker Başbuğ’a neler sorduğunu biliyorum ne de İlker Başbuğ’un cevaplarını.

Bu yazı, eski Genelkurmay Başkanı savcılıkta ifade vermeye devam ederken yazıldı, tutuklanmak üzere mahkemeye sevk edilmişken de düzeltildi.
Başbuğ’un ifade vermesine yol açan davayı yakından izlemeye çalışan bir gazeteci olarak onun vermekte olduğu ifadeyle ilgili kuvvetli bazı tahminlerim var.
Zaten İlker Başbuğ’un önünde iki temel seçenek var:
1. ‘Astım olan komutanlar ve subaylar bu andıcı benim bilgim dışında hazırlamış ve yürürlüğe sokmuşlar, benim haberim de andıç gazetede yayınlandıktan sonra oldu’ demek.
Bu zayıf seçenek. Çünü gerek andıcı hazırlayan Dursun Çiçek ve gerekse andıcın üzerinde imzası bulunan Genelkurmay 2. Başkanına kadar sıralı komutanlar, bu işlemin ‘Komutanın bilgisi dahilinde’ yapıldığını söylediler.
‘Komutan’dan kasıt, Genelkurmay Başkanı olarak İlker Başbuğ.
O yüzden ‘Benim haberim yoktu’ savunması pek işe yarayacak gibi durmuyor. Zaten tercih edilecek bir şey de değil.
2. ‘Evet andıç benim bilgime de sunuldu, ben de halen geçerli olan Başbakanlık Genelgesi çerçevesinde bu andıçta öngörülen işlerin Genelkurmay’a verilmiş yasal talimatın içinde olduğu kanaatine vardım’ demek...
Bana göre İlker Başbuğ, benim bu satırları yazdığım tam bu sırada üç aşağı beş yukarı yukarıdaki cümlede özetlenen şeyleri söyledi savcıya.
Başbuğ’un ‘Görevim’ dediği şeyi savcının hiç de öyle görmediği, açtığı davadan belli.

Bu savunma İlker Başbuğ’u kurtarır mı?

Bence bu aşamada hiçbir savunma İlker Başbuğ hakkında da kovuşturma başlatılmasını engellemez ama söz konusu olan eski bir Genelkurmay Başkanı olunca bir dizi hukuki boşluk karşımıza çıkıyor.
Biliyorsunuz, Anayasaya yeni eklenen maddeyle Genelkurmay Başkanları ve Kuvvet Komutanları’nın Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi’nde yargılanmaları öngörülüyor.
Acaba Başbuğ bu maddenin kapsamına girer mi? Girerse Başbuğ’un soruşturmasını hangi savcı yürütecektir?
O sebeple, dün ifade verdiği savcının İlker Başbuğ’u soruşturmaya yetkili olup olmadığı, tutuklanmak üzere sevk edildiği mahkemenin bu işleme yetkisinin bulunup
bulunmadığı vs. eminim avukatlar tarafından da, üst mahkemeler tarafından da tartışılacak.
Gerçekte karşımızda bir hayli karmaşık bir hukuki durum var.

Nedir bu ‘internet andıcı’ meselesi?
 
Ne savcının ne de yargılamayı yapmakta olan mahkemenin görev alanına girmeden, halen sürmekte olan davanın özünü ve bu öz içinde Başbuğ’un olası savunmasının nereye oturduğunu görmeye çalışalım:

Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

İsmet Berkan / Hürriyet

Yorumlar1

  • Muhammet SUİÇMEZ 12 yıl önce Şikayet Et
    BU BİR BORU PARÇASIDIR DEMİŞTİR. Öbürüde kağıt parçasıdır başka ne demiş olabilir ki......
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat