Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nde büyük bölünme...

  • GİRİŞ22.01.2012 10:23
  • GÜNCELLEME22.01.2012 10:23

AHMET Hamdi Tanpınar’ın büyük romanından söz etmiyorum burada. Romanda toplumu dışarıdan ve neredeyse zorla modernleştiren hareketlere, rejimlere, dönemlere bir nazire olarak kullanılan ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ kavramının gerçek hayatta gerçekten bir karşılığı var.



Ve bu uluslararası ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ bu hafta toplanıp önemli bir karar alacak, saatlerimizi ayarlayacak.

Şaka değil, Birleşmiş Milletlere bağlı olarak çalışan ITU (Uluslararası Telekomünikasyon Birliği) adlı kuruluş bu hafta saatlerimize zaman zaman saniyeler ilave edilmesi uygulamasına son verip vermemeyi tartışacak ve karara bağlayacak.

‘Saatlerimize saniyeler ilave etmek mi? Bu da nereden çıktı’ dediğinizi duyar gibi oldum.

Hemen anlatmaya çalışayım:

Kolumuzda taşıdığımız ve bize zamanı gösteren saatlerin anlattığı nedir? Daha doğrusu, ‘Şu an saat 15.00’ dediğimde bunun gerçek hayatta bir karşılığı var mıdır, yoksa tamamen soyut bir şeyden mi söz ediyorum?

Eğer zamanı ölçmenin gerçek hayatta somut bir karşılığı olduğunu düşünüyorsak, ki dünya 1972’den beri böyle düşünüyor, o zaman dünyamızın dönüşündeki düzensizlikler yüzünden her günün tamı tamına 24 saat sürmediğini de bilmeliyiz. Bazen dünyanın dönüş hızı bir deprem veya başka bir ilgisiz olay sebebiyle yavaşlayabiliyor ya da hızlanabiliyor.

İşte böyle durumların kaydını tutan bir uydu sistemimiz var, ...

Köşe yazısının tamamını okumak için bu lnki kullanabilirsiniz 

İsmet Berkan - Haber

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat