Türkiye konuşuyor, vatandaş anayasa yapıyor

  • GİRİŞ12.03.2012 06:14
  • GÜNCELLEME12.03.2012 06:14

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülük yapmış, 14 sivil toplum örgütü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan dört parti de destek vermiş, vatandaş Türkiye’nin dört bir yanında anayasa konuşuyor.

Daha önce yedi ilde sekiz toplantı gerçekleşmiş, dün de Antalya’da toplantı vardı.
Toplantıların yapılması kadar yapılma yöntemi de önemli. Daha önce Amerika’da, Güney Afrika’da ve İzlanda’da uygulanmış bir yöntemin uyarlaması yapılmış.
Haftalar önceden toplantının yapılacağı şehirdeki cep telefonu abonelerine mesajlar gönderiliyor. Örneğin dün Antalya’da yapılan toplantı için 110 bin kişiye mesaj gönderilmiş, ‘Bir Anayasa toplantısı yapacağız, katılmak ister misiniz’ denmiş. Bu 110 bin kişiden yaklaşık 7 bini ‘Evet katılırım’ demiş.
Sonra o 7 bin kişi yaşa, meslek grubuna ve cinsiyete göre kotalara ayrılmış ve sonuçta dün Antalya’daki kocaman salonda 630 vatandaş vardı, anayasa konuşan tartışan, uzlaşma arayan.http://preview.hurriyet.com.tr/preview/image.aspx?picid=16060656
Bu 630 kişiye bir de bu şehirdeki sivil toplum örgütlerinden gelen temsilcileri ekleyin. Ciddi bir katılımcı demokrasi deneyimi.
Toplantıları TOBB’un düşünce kuruluşu TEPAV Direktörü Güven Sak ile bu çeşit ‘arama toplantıları’nın mucidi saymamız gereken Prof. Oğuz Babüroğlu yönetiyor.
Katılımcılar 10’ar kişilik masalara oturuyorlar ve her masa kendi başına bir tartışma grubu oluyor. Masada bir de toplantı yönetimini temsilen önünde bilgisayarı açık bir üniversite öğrencisi var. O öğrencinin işi masadaki tartışmayı verimli hale getirmek ve tartışmada söylenenleri bilgisayarına not etmek.
Bütün masalardaki bilgisayarlar online birbiriyle bağlı, masada alınan not anında merkezi sisteme de geçiliyor. Böylece toplantı yöneticileri her masada yapılan konuşmaları bilgisayarlarından anında takip edebiliyor.
Yöntem olarak on temel soru soruluyor. Her temel sorunun bir de alt grup soruları var. Toplamda soru sayısı 60’ı buluyor. Bu sorular ifade özgürlüğünün sınırları, siyasi partilerin uyacağı esaslar, yargı bağımsızlığı vs gibi spesifik alanlarda son derece spesifik sorular. Her sorudan sonra masalara beşer dakikalık tartışma süresi tanınıyor. Bu tartışmaların ardından da elektronik sistemle bir oylama yapılarak salonun genel eğilimi öğreniliyor.
Soruları ve özellikle de cevaplarda çıkan sonuçları tam olarak yazmamam istendiği için burada yazamıyorum ama şunu söylemem lazım: Antalya’da vatandaşlar, siyasi partilerimizin sahip olduğu özgürlük ve özgüven duygusunun fersah fersah önünde.
Bana, bu durumun bütün toplantılar için geçerli olduğu, hemen hemen her toplantıda çok yüksek katılımın yaşandığı ve katılımcıların da hep son derece özgürlükçü tercihler yaptığı söylendi.
İznim olmasa da bana çarpıcı gelen bir sonucu yazacağım, bugüne kadar yapılan toplantıların hepsinde aynı şey olmuş, ezici çoğunluklar ‘adalet’ istemişler.
Buradaki ‘adalet’ talebini ister yargı sisteminden şikayet diye okuyun ister toplumdaki genel adaletsizlik, eşitsizlikten yakınma diye. Talep açık: Halk adalet istiyor.
Hem de her alanda.

Katılımcı demokrasi

DAHA önce defalarca Anayasa konusunda nutuklar atılan toplantılara katılmış ve bu çeşit toplantıları çok sıkıcı bulan benim için dün Antalya’da gördüklerim çok çarpıcıydı.

Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kulanabilirsiniz

İsmet Berkan / Hürriyet

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat