Liselerde hiç değilse 'Türkçe öğretiliyor' diye avunmak
- GİRİŞ21.04.2012 08:10
- GÜNCELLEME21.04.2012 08:10
EVET bir kez daha saç kesildi, önümüze düştü. Yükseköğretime Giriş Sınavı sonuçları, başarıyı değilse bile başarısızlığı ölçmede çok mahir doğrusu.
Dün yapılan YGS sonuçları açıklaması, çıkarmasını bilenlere derslerle dolu. Ve aslında eğitimimizin 4 artı 4 artı 4’ten çok daha temel, çok daha derin sorunları olduğunun da bir kanıtı daha.
Sınavı geçerli sayılan 1 milyon 877 bin 344 aday var. Üniversiteye girmek isteyen bu yaklaşık 1.9 milyon öğrencinin üçte ikilik bölümü üniversiteye giremeyecek.
Demek ki bu sınav, aslında bir bilgi ölçme sınavı değil bir eleme sınavı. Sınavı düzenleyen açısından sınavın başarılı olmasının tek bir ölçütü var: O üçte ikilik bölüme başarılı olamadıklarını göstermek.
Üniversiteye girmeyi başaracak üçte birlik bölümün en tepesinde yer alanlar kuşkusuz başarılı öğrenciler. Ama geride kalan büyük çoğunluğun üniversiteye giremeyenlerin ezici çoğunluğundan çok da fazla, kapanması mümkün olmayan bir farkı yok.
Böyle bakınca, sınavın genel eğitimimiz açısından bize kesinkes gösterdiği iki şey var: 1. En iyi 3-5 bin öğrenciyi saptamak; 2. En kötü 250-300 bin kişiyi saptamak.
Evet bu sınav ‘ortalama’ tabir edilen öğremcileri birbirinden anlamlı bir biçimde ayırmakta yeterince başarılı değil. Çünkü dediğim gibi sınavın amacı aslında bilgiyi ölçmek değil, öğrencileri elemek.
Ama bu sınav en başarılılarla en başarısızları ölçmekte başarılı. İster istemez bu böyle.
Gelin biraz ‘en alttakiler’e bakalım...
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
İsmet Berkan - Hürriyet
Yorumlar1