Kürtçe pas istemek yasaktır
- GİRİŞ14.04.2009 07:14
- GÜNCELLEME14.04.2009 07:14
"Polis-öğrenci dostluk maçında kavga: 4 yaralı..."
Haydaaa, Atilla Mayda!
* * *
Detaylara bakalım...
Van’ın Muradiye İlçesi’nde polislerle öğrenciler dostluk maçı düzenliyorlar.
İyi, hoş.
Şırnak/Uludere’de sadece küçük bir halı saha yaptığı için halen evliya gibi anılan kaymakam biliyorum.
Maç sırasında Harun Gümüş adlı öğrenci arkadaşından pas istiyor, ancak bir "hata" yapıyor ve pası Kürtçe istiyor.
Sen misin pası Kürtçe isteyen...
* * *
Güvenlik güçleri anında jilet gibi kayarak, çift dalarak, kusurlu hareketlerin bir kombinasyonunu Harun ve takım arkadaşları üzerinde uygulayarak müdahale ediyor.
Netice 4 yaralı.
Polisin "Futbolu Türkçe oynayacağız arkadaşlar. Şimdi sessizce, 3-5-2 şeklinde dağılalım lütfen!" uyarısına Kürtçe karşılık vermesi Harun ve arkadaşlarının hazin sonunu hazırlamış.
Belli ki Harun kardeşimiz konjonktürün gazına gelip kurban olmuş.
* * *
Oysa Başbakan "TRT Şeş Bi X?r Be" demişti...
Oysa Ajda "Keje Kurdî"yi söylemişti...
Oysa TRT Şeş’te "Bay? Qesr?/Sarayın Rüzgárı" dizisindeki İhtiyar Capon bile Kürtçe konuşuyordu.
Fakat Kürtçe pas istemek problem olabiliyor.
* * *
Neyse, işin iyi tarafına bakalım bir de.
"Var mı böyle bir tarafı?" diyebilirsiniz.
Polyanna tarafınızla dinleyin:
Çocuklar karakolda da tartaklandıklarını söylüyorlar fakat makul bir ses de var arada.
İlçe Emniyet Müdürü Mevlüt Erdoğan üzüntülerini açıklamış ve olaya karışan polislerle ilgili soruşturma başlatacağını duyurmuş.
Lafta kalmayacağını, çocukların gönlünün alınacağını umuyorum.
Bir de basit öneri:
Kürtçe futbol oynamalarında bir sakınca bulunmadığını göstermek için bir maç daha yaparak işe başlanabilir.
Bir 23 Nisan hatırası
ASLINDA dostluk maçında polisten dayak yiyen Harun ve üç takım arkadaşının içine su serpecek (!) bir hikayeyi hatırladım bu olay üstüne.
Birkaç yıl önce 23 Nisan’da minik futbolcularla TBMM’den vekillerin takımı maç yaptı.
Maç çeşitli etkinliklerle beraber televizyondan canlı olarak yayınlandı.
Koca koca vekillerin, daha sonra oynanan bir maçta da televizyon/sahne şöhretlerinin hap kadar çocuklara nasıl girdiklerini bir görmeliydiniz.
Sanırsın Fenerbahçe-Galatasaray maçı.
Çocuklar korkup top ve civarından kaçarak canlarını ancak kurtarmışlardı.
Maç sonrasında muhabirin "Pardon efendim fakat biraz ayılama oynamadınız mı?" tarzı sorusuna hazret şöyle cevap vermişti: "Sen onların nasıl vurduğunu görmedin galiba!.."
Amaaan! Sıkıldım!
Sonra "Lugano Emre’yi niye itti?.. Arda Semih’i niye tuttu?.."
Biz futbola böyle bakıyoruz işte.
Bu kadar basit.
Kanat Atkaya - Hürriyet
katkaya@hurriyet.com.tr
Yorumlar6