Kanlı sözlüğün nasırlı kelimeleri

  • GİRİŞ27.09.2011 06:32
  • GÜNCELLEME27.09.2011 06:32

BAŞBAKAN Erdoğan, New York dönüşü basın toplantısının medyaya iç acıtan “4 kızımız 200 mermi” kısmıyla yansıyan bölümüne şu sözlerle giriş yaptı:

 

“Öncelikle ben şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine, milletimize başsağlığı temennisinde bulunuyorum. Açıkça ifade etmem lazım, terörle mücadele kararlılığımız devam edecektir.
Sizleri de bizleri de çok kullanılan bu ifade bezdirmiş olabilir ama ortaya koymak durumundayım...”

Ölümün soğukluğunu konuşurken kullandığımız kelimelerin uğradığı değer kaybı...
1980’lerde Güneydoğu’dan ilk “baskın, çatışma, eylem, operasyon” haberleri gelmeye başladığında çocuk sayılırdım.
Ölümün omzuna dokunup devirdikleri yaşça “ağabey, amca, abla, teyze” olarak anacağım yaştaydılar.
Sonra “kardeşim, arkadaşım” diyebileceğim, hatta dediğim kuşağa geldi sıra; onlar da omuzlarına dokunulduğunda toprağa düştüler.
Ağıtlar, hamasi demeçler, tehditler, kararlılık mesajları, öfke ve acı çığlıkları eşliğinde...
Şimdi ölenlerin çoğunun bana “ağabey” diyeceği yaştayım...
Demeçler, ağıtlar... Biliyorsunuz, hepimiz biliyoruz, hepimiz ezberledik “sizleri ve bizleri bezdirmiş olabilecek” o kanlı sözlüğün bütün kelime ve kavramlarını.

“Türkçe ve Kürtçe”, “Kurdî û Tırkî” sözlüklerdeki kötülüğü çağrıştıran, umutsuzluğu kanıksatan, dehşeti ve çaresizliği ses olup taşıyan bütün kelimeleri kullana kullana eskitemedik.

(Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz)

Kanat Atkaya / Hürriyet

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat