İsrail’in önündeki büyük fırsat
- GİRİŞ20.09.2011 09:05
- GÜNCELLEME20.09.2011 09:05
Buradan Mavi Marmara olayı sonrasında İsrail'deki izansız ve densiz hükümetin İsrail'i temsil ediyor olamayacağını yazdık. Derhal yardım gemileri ve yolcuların iade edilmesinin, özür dilenmesinin, mağdur ailelerine tazminat ödenmesinin ve Gazze ablukasına son verilmesinin gerektiğini yazdık.
Gördük ki Türk hükümeti de aynı doğrultuda pozisyon aldı.
İsrail'deki hükümet ilk maddeyi ister istemez uyguladı. Ancak, diğerlerini yerine getirmemesi halinde vicdanlarda terörizm suçundan mahkum olursa hiç ağlamasın.
Netenyahu hala ikinci dünya harbinden kalma kanlı politikalar ile işi götürebileceğini zannettiğinden etrafını göremiyor, düşünemiyor.
Ortadoğu değişti !
Türkiye İran diğer ortadoğu ülkeleri Rusya ve Çin eksenindeki ilişkilerine daha bir önem verir hale geldi. Vizeler kaldırılıyor, bölgesel güvenlik ve enerji anlaşmaları yapılıyor, ticari ilişkiler güçleniyor.
Bölge ülkeleri ile Rusya ve Çin arasındaki bu ittifak, Amerika İsrail hükümetlerinin akılsız hareketlerini dahi kayıtsız şartsız desteklediği için, kendiliğinden oluştu.
Mantıksız İsrail sevdası yüzünden, Amerika bu yeni ticari ağırlıklı dostluk halkasında yer alamıyor.
Amerika ve Amerika'daki Yahudi cemaati yeni oluşumları görmeli. Bölge değişti.
Bölgedeki uluslararası dengeler soğuk savaş dönemlerinden kalma gerilim ve sıcak çatışma ekseninden koptu. Refahın artmasına yönelik sosyoekonomik ilişkiler temeline dayanmaya başladı.
Bu temelde İsrail'in insafsız Gazze ablukasının veya hava saldırılarının başarılı olması bölge insanının zihinlerinde sorunlarını akıllıca çözemeyen bir devletin başarısızlığı olarak görülüyor.
Sonuç? Giderek artan bir yanlızlık.
Kuruluşundan bu yana uyguladığı politikaların neticesi bugünün İsrail'i, hem İran hem Mısır hem de Türkiye'nin dostluğunu kaybetme noktasına geldi oturdu.
Şimdi İsrail'in eline büyük fırsat geçti. Yakında Filistin Birleşmiş Milletler'e tam üyelik başvurusu yapacak. İsrail ve Amerika derhal başvuruya muhalefet etmeye başladı. Muhalefetin nedeni başvurunun şekli ve zamanlamasından ziyade Filistin Devleti sınırlarının 1967 öncesini esas alması.
Filistinliler yirmi yıl beklediler. Şimdi kendilerine Oslo Mutabakatı'nda verilen devlet kurma hakkını bu başvuruları ile istiyorlar.
Filistin Devletinin kurulmasının İsrail ve Amerikanın çıkarlarına aykırı olacak bir yanı da görünmüyor. Çünkü Birleşmiş Milletlere tam üyelik elbette o devlete birçok haklar kazandırıyor ama yanısıra birçok görev ve sorumluluklar da yüklüyor.
Bu sorumlulukların en başında da topraklarının terörist örgütlerce komşu devletleri bombalamak için kullanılmasını engellemek geliyor.
Kurulacak Filistin Devletinin, Hamas'la ilişkileri zapt-ı rapt altına alıp militan grupların İsrail'e yönelik muhtemel terörist hareketlerini baskılaması gerekiyor.
Diğer taraftan, Filistinin tanınması ile Arap Ligi'nin Hamas üzerindeki saldırıları durdurucu yöndeki baskısı yanısıra İsrail'in Arap Ülkeleri arasında tanınmasının arttırılmasına yönelik faaliyetleri de tetiklenebilecektir.
İsrail'deki endişe 1967'deki sınırların yeniden tesisi ise...
Sınırların karşılıklı görüşme ile yeniden düzenlenmesi mümkündür, kaldı ki tarihte sınır sorunlarının çözümü beklenmeden yapılan çok sayıda bağımsızlık ilanı da mevcuttur.
Endişe Batı Şeria'nın İsrail tarafından terk edilmesi ise...
Esasen İsrail'in yarattığı bu yerleşim sorununu yine İsrail'in çözmesi lazım olmakla beraber, gerekirse kurulacak uluslararası fonlardan tazminat ödenmesi ile çözüme katkı sağlanabilir.
Böylece, kaybedilen Filistinlilerin hayatlarını geri getirmemekle birlikte, Batı Şeria'daki yerleşim yerlerinin boşaltılması Filistinlilerin onca eziyetten sonra alt yapısı düzgün insani şartlara haiz konutlara yerleşmesini sağlayarak gerilim düzeyini azaltacaktır.
Biz tarihte Yahudilerin neler çektiğini herşeyden önce eziyetten kaçıp atalarımıza sığınan atalarının anlattıklarından biliyoruz. Bir yurt buldular. Bugünlere geldiler. Müslüman Türkiye onları derhal tanıdı.
Fakat... Yaptıkları onları bugünkü yalnızlığa sürükledi.
Şimdi önlerinde büyük fırsat var. Filistin Devletinin ilanını engellemekten ziyade desteklemeliler, Filistine finansal destek dahi yapmalılar, Gazze ablukasını kaldırmalılar, karşılıklı ekonomik çarkları çalıştırmalılar. Sınır sorunlarını, Kudüs'ün durumunu daha sonra salim kafa ile her zaman konuşurlar.
Netenyahu ya bu yönde bir çıkış yapıp tarihte parlayan bir güneş olacak ya da,
Statükocu tüm diğer sözde liderler gibi, tarihin solgun yapraklarında sönük boynu bükük bir yıldız gibi silinip gidecektir...
Prof. Dr. Kenan Ulualp - Haber 7
ulualp@kenanulualp.com
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol