Ne hoşgörüsü ulan!
- GİRİŞ17.02.2012 09:21
- GÜNCELLEME17.02.2012 09:21
Bize korsan diyenlere inat "Bize Hayretlinli derler" diye türküler çığırarak; kendimizi dinsiz, imansız, kanunsuz, nizamsız deniz eşkiyasından ayırmaya gayret etsek de nafile.. Denize eşkiyaları bizim sırtımızdan kahraman ilan edilir, biz serini din yoluna adamış leventler onların üzerinden itibarsızlaştırılır dururuz...
Vakaya bu mevziden bakıldığında hakkımızın yendiği tartışılmaz. Tıpkı "Ana avrat söveriz loy / biz insanı severiz..." türküsünü söyleyen ve söyleten yiğitlerin hakkının yendiği ve ciğeri beş para etmez adamların ağzına sakız edildikleri gibi...
Bugün; faşist ruhlu mukavva devrimciler, cahil cesaretiyle işin önünü arkasını araştırıp hesap etmeden kahramanlığa soyunan o genç fidanların yiğitlikleri sömürürken; onların cesaret ve eylem bilincinin onda birine sahip olmayan devrimci ruhlu mukavva muhafazakarlar, kendilerini İslamiyet'in sözcüsü konumunda gösterip, onların inançlarına saldırarak, kendi kullanılmışlık ve oyuna getirilmişliklerini örtmeye çalıyor... Tamam onlar kandırıldı ve inançları sömürülerek çıkmaz sokaklara sürüklenerek tarihe gömüldüler ama "Faşistlerden hesap sorduk loy.. Kan akıyor Kızıldere" diye cesaretlerinin boyutlarını ve canın inanç uğruna nasıl feda edilebileceğinin destanını yazdılar... O gün sıcak koltuklarında faşistlerin masallarıyla uyuyan ve onların katline fetva verenler, onları katledenleri dinin koruyucusu sananların vicdanları bugün ne yapıyor?
Bütün bunları neden hatırladım...
Bize korsan diyen bir kısım medyanın gedikli ahalisinin, korsan denilen deniz eşkiyalarına rahmet okutan manevra ve hamlelerinden...
Kimin kimin kuşunu öttürdüğünü, kimin kimin adamı olduğunu, kimin hangi tarihte nerede ne yaptığını bilmeyen genç ahali, arşivden ustaca seçilip, önce sosyal medya denen zıkkıma, sonra yazılı medya denilen gazete varaklarının manşetlerine taşınmış fotoğraflar üzerinden gaza getiriliyor..
Papaza kızıp oruç bozmaya niyetlenen cahil ama samimi gençlere bakınca "ana avrat söveriz loy, biz insanı severiz" diyen, faşizme ve derin devlet hesaplarına kurban edilmiş cahil yiğitlerimi hatırlıyorum...
Onlar cahil... Gaza gelebilirler, söz dinlemeyebilirler, hata yapabilirler, sövebilirler ama bu halleriyle ne denli büyük hatalar yaparlarsa yapsınlar, ellerini sizin kadar kirletemezler...
"Onların ruhlarında filizlenen kin ve nefret tohumlarını eken sizdiniz? Birilerinin birilerinden nefret etmesi işine geliyordu bir zamanlar. Şimdi ektiğiniz nefret silahının namlusu size döndüğü için mi rahatsızsınız? Ne biçecektiniz kin ve nefret ektiğiniz tarladan, sevgi ve hoşgörü mü?" diye sormayacağım.
Sevgi ve hoşgörü beklemediğinizi, bir zamanlar ektiğiniz nefret ve kim tohumlarının hasatını dermek için hamle yaptığınızı biliyorum.
Ve tepkimi koyuyorum: Ne sevgisi, ne hoşgörüsü ulan!
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol