15 Temmuz'u unutturacaklarını sandılar!

  • GİRİŞ17.07.2020 10:36
  • GÜNCELLEME17.07.2020 10:36

15 Temmuz’da darbeci-işgalci kalkışmayı bastıran milletin zaferinin dördüncü yılı geride kaldı. Türk milleti, 15 Temmuz’da ikinci kez kendi istiklali ve bağımsızlığı için mücadele etti ve bu savaştan zaferle çıktı.

Başarısızlığa uğrayan darbenin arkasındaki iç ve dış güçler ise bu zaferi birkaç yıla, aya unutturmak için her yolu denediler. Hala da bundan vaz geçmiş değiller.

15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olduğu anlaşıldığı dakikadan itibaren darbeyi inkar etmeye, yok saymaya, küçümsemeye ve alay etmeye başlamalarının asıl sebebi budur.

Terör örgütü elebaşı Gülen’in ve onun hemen ardından ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, darbeyi “tiyatro” olarak nitelemelerinin amacı, milletin “ikinci istiklal savaşı”nı ve bu savaşta elde ettiği zaferi yok saymaktı.

O günden bu yana da 15 Temmuz’u sulandırmak, unutturmak ve tarihe şaibeli olarak geçmesini sağlamak için de ellerinden gelen her şeyi yaptılar. 15 Temmuz zaferini unutturmak için dev bir kara propaganda mekanizmasını devreye koydular.

Ne var ki, 15 Temmuz’da parlayan milletin zafer güneşini balçıkla sıvamaları mümkün değildi ve bu mümkün olmadı. 15 Temmuz’un dördüncü yılında FETÖ’nün gerçek yüzü bir kere daha tarihin lanetli sayfalarına nakşedildi. İletişim Başkanlığı’nın bunda katkısının azımsanmayacak kadar büyük olduğunu söyleyebiliriz.

Türkiye’nin dört bir yanında, milletin 15 Temmuz’da sergilediği kahramanlığın anlatıldığı gösterim merkezleri çok iyi bir fikirdi. İşitme ve görme engelliler dahi düşünülmüştü. FETÖ’nün Türk milletine yaptığı ihaneti görmeyen, duymayan kimse kalmamalıydı. Aynı zamanda Türk milletinin vatanı, bayrağı, ezanı söz konusu olduğunda nasıl kahraman kesildiğini çağın ruhuna uygun biçimde “dijital tarihe” geçirerek, yeni nesillere aktarmak 15 Temmuz’u unutturma çabalarına verilen en önemli yanıtlardan biri oldu.

15 Temmuz şehitlerinin isimlerinin dünya medyasında tek tek yer bulmasını ve anılmasını sağlamak da dünyaya verilen anlamlı mesajlardan biriydi.

15 Temmuz destanını tarihe mal etmek için sanatın da yardıma koşması gerekiyordu. İletişim Başkanlığı’nca dünyaca ünlü besteci Fahir Atakoğlu’na hazırlatılan “15 Temmuz destanı” adlı senfonik eseri, bu işlevi görecektir.

Darbenin İstanbul’daki merkezlerinden biri olan Kuleli’nin duvarlarına 200 drone ile yansıtılan üç boyutlu ışık gösterisi de önemli bir mesaj içeriyordu.

15 Temmuz hain darbe girişiminin hedefindeki isim olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı konuşma da tarihi bir nitelik taşıyordu.

15 Temmuz Türk milletinin “ikinci istiklal savaşı”dır!

Türkiye’nin yeniden dirilişi, tarihiyle, kökleriyle buluşmasıdır!

15 Temmuz, Türkiye’nin yeniden doğuşu ve şahlanışıdır.

Batı ve içerideki uzantıları için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.  

Akşam

Yorumlar1

  • C dizdar 3 yıl önce Şikayet Et
    15 Temmuz da sokakta idik şükür haklıydık çıplak elle milletimiz Zafer elde etti şükür millet gereğini yaptı devlet halen bu görevi eksik bırakıyor Almanya’da keyif çatıyorlar Amerika’da keyif çatıyorlar Uganda’dan adam getirmek başarı değil Almanya’da Amerika’da milletimizin çelik çekirdek selamını kafalarına çakmak biz artık 15 Temmuz’un haklılılığı üzerinden yazmayı ve okumayı değerli bulmuyoruz çünkü yüreğimizi soğutmuyor kılıçdaroğluna cevap vermek veya anlatmaya çalışmak boş bir çaba bunu Türkiye’de herkes biliyor icraat istiyoruz bizi yönetenlere teorisyen tarafı bırakıp pratisyenlik tarafları talep ettimizi söyleyin
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat