Kobani'yle düşen değil, birleşen

  • GİRİŞ11.10.2014 11:52
  • GÜNCELLEME11.10.2014 11:52

Türkiye'nin özellikle doğusunu –ve aslında hepimizin içini- birkaç günde kan çanağına çeviren olayların çok farklı düzlemlerde sorumluları var.

Hükümetin de yaptığı açıklamalarla vesaire eleştirilecek yanları var kuşkusuz. Lakin bu kanlı süreçte entelektüel bir ılımlılık kaygısıyla onun kusurlarını muhalif olma adına analiz etmekle yetinmenin isabetli olmadığını düşünüyorum. Kan akıyor çünkü yine. Ve bir kez daha bu kan barış ve adalet arzumuzun, çabamızın, kararlılığımızın üzerine akıyor. Zulüm devam ettiği sürece dökülen kanların pıhtılaşmadığını on yıllardır görmüyormuşuz gibi sanki.

Türkiye'yi ateşe verme çağrısıyla bütün sokakların Kobani sokaklarına çevrilmesi istendi Kürt siyasetçiler tarafından. 'Kobani düşerse Ankara da düşmeli' sözü ağızlarında bir anda meşrulaştı. Hal böyleyken hakkıyla bir yardımdan söz edilebilir miydi, mazluma? Olan hepimize birden olacaktı bir kez daha. Ve böyle de oldu maalesef.

Çağrıya uyup sokağa inenlerin Kobani'ye yardım naraları atarken sağı solu yakıp yıkmasına seyirci kalamayacak olan emniyet yetkilileri her müdahale ettiğinde devletin Kürt vatandaşına ayrımcılık yaptığı iddiasıyla muhalif siyasete alet edildiler. Onlar yaralansalar da, şehit düşseler de fark etmedi nazarlarında. Kan çanağına her düşen gibi birdenbire gaza gelip kardeşinin kellesini kesenler ise insanın kan dökücülüğünün ne kadar kolay olduğunu hatırlattı bir kez daha.

Burada itidali önermek dahi yine en kaba genellemelerle Işid gibi bir zalim örgüte destek anlamı olarak okundu. Bu okumanın kendisi bizzat zulümdü, ama siyasetin hamasi söylemleri arasında kendine meşru bir zemin bulabildi. Mazlum Kobani halkının yaşadığı zulmü nefret ve öfke siyasetine alet ederek... Ortada onlarca ölü ile... Kim neyi kazanabilirdi ki?

Hükümeti Işid'ci ilan etme niyeti aylardır alttan alta içte ve dışta devam ederken, bu konudaki lobi faaliyetleri hiç hız kesmemişken, şimdi fırsatı değerlendirelim diyenler... Ve hükümet düşse bayram yapacak olanlar, Kobani halkı üzerinden tüm bir devleti vurmak için sabah akşam oturduğu yerden yalan haber yaymakta beis görmüyorlarsa... Tıpkı yağmur yağıp her yanı su bastığında hükümete ve belediyeye vurmak için mağdur vatandaşların görüntüsüyle alay etmekte bir beis görmedikleri gibi... İnsanlığın, iyi niyetin, merhametin, barış arzusunun, dayanışmanın çoktan bittiği yerdeyiz demektir. Hangi ulvi amaç adına bu zulme razı olabiliriz ki?

Yazının tamamı için tıklayın...

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat