Bin yılın destanı

  • GİRİŞ12.03.2021 11:09
  • GÜNCELLEME15.03.2021 09:18

İstiklal Marşı’nın yazılışının yüzüncü yılı milletimizin yeniden dirilişine toparlanışına önemli bir imkân sunuyor.

 Bu sebeple bu yılı verimli geçirmek hakkıyla değerlendirmek için titiz davranmak gerektiğine inanıyorum.

 Yılın üçüncü ayına girmiş bulunmaktayız. Bu üç aylık süre içinde yapılanlar eğer büyük bir sürpriz yaşamazsak üç aşağı beş yukarı belli oldu gibi.

 2011 yılında ilan edilen Akif yılında yaşanan hüsranın bir benzerinin yaşanmamamsın için etkililerin yetkililerin ve daha ötesi dertlilerin ısrarlı bir tutumla nitelikten taviz vermeden bu yılın içini doldurması gerekmektedir.

Devletin konuya resmi bir tören anlayışıyla yaklaşması anlaşılabilir ama sivil toplumun şekilcilikten sıyırılarak İstiklal Marşının ruhunu canlı tutacak şekilde görkemli çalışmalar yapması milli bir ödevdir.

Böylesi önemli zamanlarda her faaliyet kıymetli olmakla birlikte artık akla hemen panel söyleşi sempozyum gelmemelidir.

Bu tip programları aşan çalışmalara imza atılması sosyal hayata tesir edecek salonların zoomların dışına taşacak bir heyecan oluşturulması gerekmektedir.

 Devletin televizyonunda kaliteli diziler temaya uygun sinema filmleri devlet tiyatrolarında oyunlar her alanda kaliteli büyük yapımlar olmazsa 100. Yılın hakkı verilmemiş olur.

 Takip edebildiğim kadarıyla iyi niyetli yapılan panel söyleşi ve sempozyumlarda da yeni bir şey söylenmiyor. Panel ve söyleşilerdeki bilgiler kuru ezberlerin ötesine geçmiyor.

 Akif’le ilgili doğum yeri, doğum tarihi, palto hikayesi, ödülü reddetmesi gibi konular tekrarlanmaya devam ediyor.

Kıyıda dolaşmayı bırakıp Akif okyanusundan inciler toplamaya derinlemesine büyük okumalar yapılmaya nedense bir türlü başlanmıyor.

Bir de piyasa mantığıyla hazırlanan kitaplar var. Akif gibi bir zirveyi yazmak için haddi bilmek gerekirken maalesef Google  bilgileriyle kitaplar hazırlanıp yayımlanıyor.

 Bu kitapları görünce Akif’i herkesin yazması yasaklanmalı latifesinin ne kadar ciddiyet içerdiğini de anlamış oluyoruz. 

Akif hayatta olsa kendisi hakkında kaleme alınan alelade kitapların hiçbirine müsaade etmezdi.

Milli şairle ilgili yapılacak üstünkörü çalışmalar aziz ruhunu muazzep etmemelidir.

 O sebeple Akif ve İstiklal Marşı konusunda her ne yapılacak olursa olsun asla nitelikten estetikten ödün verilmemesi gerekir.

Aksi halde Yazar Ercan Yıldırım’ın sosyal medya paylaşımında dile getirdiği gibi yıl sonunda Akif ve istiklal marşı bıkkını yorgunu doygunu olma ihtimaliz yüksek.

MEHMET DOĞAN’DAN MİLLİ ARMAĞAN

Milli Şairimizi kendi dostlarından okumak ve okutmak  gerek. Akif’le aynı çağda yaşayan dostları dostları olduğu vefatı sonrasında da O’na vefasını sürdüren her kuşaktan samimi dostları olmuştur.

Akif dostlarından birisi olan Mehmet Doğan İstiklal Marşı’nın yüzüncü yılı dolayısıyla milli bir armağan sayılacak bir eseri daha Türk okuyucusunun beğenisine sundu.

 Yazar Yayınları tarafından yayımlanan ‘Bin Yılın Destanı İstiklal Marşı’ kitabı İstiklal Marşı nedir, hangi şartlarda ve nasıl ortaya çıkmıştır, şairi üzerinde nasıl bir ittifak sağlanmıştır gibi sorulara cevap verirken yüz yıl içinde Milli Marşla ilgili gündeme gelen tartışmaları da kapsamlı bir bir şekilde öğrenme imkanı sunuyor.

Konunun uzmanı bir yazar tarafından kaleme alınan bu eser her kütüphanede mutlaka bulunmalı.

Mehmet Doğan ömrünü Akif’e adayan nadir isimlerden birisi. Münevver sorumluluğu içinde meseleleri ele alışı ve yorumlayışı okuyucu için büyük zenginlik.

Akif’in ahlakından zerrece nasiplenmeyenlerim Akif’in mirasçısı gibi davranıp kurulan her sahneye atlayarak rol çaldığı bir dönemde Doğan gibi Akif’in çizgisinde bir hayat sürenlerin ortaya koyduğu eserlerin önemi tartışılmaz.

 Doğan da Akif gibi ‘sözüm odun olsun hakikat olsun tek’ diyerek her dönemde lafını esirgemeden doğruya doğru yanlışa yanlış demesini bilmiş her zaman vatanın milletin memleketin safında yer almıştır.

İstiklal şairine saldırıların arttığı en zor zamanlarda kalemiyle ve kelamıyla meydana çıkıp söylenmesi gerekenleri net bir şekilde söyleyerek gerçek bir Akif dostu olduğunu ispatlamıştır.

 Karakter abidesi büyük şahsiyete yakışır büyük anma programlarının ve O’na adanmış içeriği zengin önemli eserlerin altında Mehmet Doğan imzası vardır.

Bugün devletin de sahip çıktığı Tacettin Dergahı’ndaki anmaların ısrarla başlatan inatla devam ettiren isim Mehmet Doğan’dır.

İstiklal Marşı’na dair derinlikli bir çalışmayı Türk okuru kendisinden beklemekteydi sağ olsun bu beklentiyi de boşa çıkarmadı.   Değerli gayretlerine hep medyun-u şükranız. Rabbimiz ömrüne bereket versin.

Şimdi vazife okurlara düşmektedir. Özellikle öğretmenlerimiz bu kıymetli eseri öğrencilerine okutmalı İstiklal Marşı’nın manasını gençlerimize aşılamalıdır.

Yüreklere ulaşacak tesiri bol yazılardan oluşan Bin yılın Destanı yüzüncü yılın el kitabı olmalı elden ele dolaşmalı gönülden gönüle ulaşmalıdır.

Böylesine anlamlı bir yılı Safahat başta olmak üzere kıymetli eserleri okuyarak ve okutarak taçlandırmaz hamasette boğulur kalırsak yüzüncü yılın hakkını vermemiş oluruz.

Bu vesileyle bize istiklal Marşı’nı armağan eden İslam Şairi Mehmet Akif Ersoy’u  rahmetle ve minnetle anıyorum.

Milli Marşı’mızın yüzüncü kutlu olsun.

İstiklalin kıymetini bilenlere ve sonsuz bir sadakatle ona sahip çıkanlara selam olsun.

Yorumlar1

  • Adil ŞEN 3 yıl önce Şikayet Et
    Mehmed Akif Ersoy'u rahmetle yâd ediyoruz. Muhterem M. doğan ağabeye de sıhhat içinde nice kitablara imza atmasını diliyoruz. Kıymetlerimize sahip çıkmak bir şükran ifadesidir... selam ve dua ile...
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat