Kütüphaneler gerçekten dolu mu?

,

  • GİRİŞ21.01.2022 10:07
  • GÜNCELLEME22.01.2022 09:26

Ders çalışmaya gelenlerin kalabalığından kitap okumaya gelenler kütüphanelerde yer bulamıyor.

 Bazı yetkililer de bu kalabalığı okur olarak göstermeye çalışıp pembe tablolar çiziyor.

Kütüphaneler dolup taşıyor deniyor.

 Evet, doluyor taşıyor lakin bu doluluk okurlardan değil sınava hazırlanan gençlerden kaynaklanıyor. Günümüzde özellikle şehirlerde daralan evlerde çalışma odasına sahip olmayan hatta odayı bırakın bir çalışma masası bile olmayan çocuklar var.

Gençler geleceğini kurtarmak için sınava hazırlanmak durumunda.

Bu süreçte oturacak bir sandalye bir masa biraz da sessizlik arıyor. Bu üç imkânı kütüphanede bulduğu için kütüphaneye geliyor.

Bu sorun aslında bir ihtiyacı gözler önüne seriyor.

Bütün şehirlerde ders çalışanlara özel mekânlar gerekiyor.

Bu mekânlar kurulursa kütüphaneler rahatlamış olur.

 Kütüphaneler kitapseverlere hizmet vermeli.

Oğluma kütüphane kültürü kazandırmak için birçok kez İstanbul’daki önemli Kütüphanelere götürdüm. Fakat her seferinde geri dönmek zorunda kaldık.

 Ders çalışmaya gelenlerin kalabalığından oturacak sandalye bile bulamadık.

Özellikle yerel yönetimler bu konuda yeni çalışmalar yapmalı.

Ders çalışma alanlarını çoğaltmalı.

Mesela Fatih Belediyesi son iki yılda bu açığı görerek 12 yeni Kütüphane açtı.

Daha çok ders çalışma ortamına uygun hazırlanan Kütüphanelerle Beyazıt Devlet Kütüphanesi gibi büyük Kütüphanelerin yükünü almış oldu.

Ergün Turan Başkan bu konuda önemli bir hizmete öncülük etti.

Kendisini yürekten tebrik ediyoruz.

Yine Güngören Belediyesi bu ihtiyacı gidermek için Öğrenci İstasyonu ismiyle ders çalışma merkezleri kurmaya başladı.

Bu mekânların içinde kitaplıklar olmakla birlikte tam anlamıyla Kütüphane formatı taşımıyor.

Ders çalışanların sınava hazırlananların bütün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanan merkezler günün her saati dolu.

Tabi ki isteyen olursa kitaplardan istifade edebiliyor.

Bu iki örnek bize ders çalışma merkezlerinin artırılması gerektiğini apaçık şekilde göstermektedir. Kütüphaneler okurlara ve araştırmacılara, etüt merkezleri ders çalışanlara hizmet vermeli.

 Birçok yazar ve araştırmacı arkadaşımız bu durumdan uzun zamandan beri şikâyetçi.

 Kütüphaneleri kullanamadıklarını belirtiyorlar. 

Özetle gençler ders çalışacakları mekân ararken Kütüphaneler de okur arıyor.

Kütüphaneleri asli misyonuna uygun kullanmak zorundayız.

Bugün kütüphanelerdeki binlerce sessiz şahit,  milletimizi kökünden koparmaya çalışan ve bu milletin ruhunu teşkil eden ana dokuyu görmezden gelmek isteyenlere inat okunmayı keşfedilmeyi anlaşılmayı bekliyor.

 Okuyan araştıran soran ve sorgulayan nesillere ihtiyacımız var.

Kütüphaneleri gerçek okurların doldurduğu gün millet olarak birçok problemimizi halletmiş oluruz.

Bugün yolunu ve yönünü arayan gençliğin besleneceği tertemiz kaynaklar kütüphanelerimizde kendilerine dokunacak elleri neden bu kadar geç kaldık pişmanlığını kuşanarak kendilerinden etkilenip titreyecek yürekleri beklemektedir.

 Ders çalışma merkezleri ders çalışacaklara Kütüphaneler ise gerçek okura hizmet etmelidir.

Mahmut Bıyıklı - Haber7

Yorumlar1

  • Sadık 2 yıl önce Şikayet Et
    Selamün aleyküm mahmut bey bende bir devlet üniversitesi kütüphanesinde çalışıyorum maalesef basiretsiz rektörler yüzünden kütüphane olarak değil sevgililerin sarmaş dolaş va daha ahlaksızca şeylerin yaşandığı bir yer durumunda müdahale etsen suçlusun bu konuyu gündeme getirdiğiniz için Allah razı olsun fırsat buldukça ara ara gündeme getirseniz belki yetkililer bazı sorunların farkına varırlar
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat