Yavuz Bülent Bakiler’e Vefa

  • GİRİŞ28.09.2022 10:30
  • GÜNCELLEME29.09.2022 09:32

Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer örnek ve öncü bir iş yaparak yaşayan insan hazinelerimizin ismini okul kütüphanelerine veriyor. Bu vesileyle düzenlenen açılış programlarının çoğuna katıldım.

Kültürümüze medeniyetimize eserleriyle hizmet eden değerli şahsiyetlerin adının kütüphane gibi stratejik bir mekânda yaşatılacak olması derin anlam taşıyor.

Ömrünü mal mülk servet biriktirmek yerine kütüphanesine kapanıp gündüzler geceler boyunca ilimle irfanla uğraşan bu kişilere verilebilecek en anlamlı hediye bu olsa gerek.

Bakan Özer’in bu kıymetli çabası takdiri ve tebriki fazlasıyla hak ediyor.

Vefa herkese yakışıyor ama makam sahiplerine ayrı bir yakışıyor.

Makamı yükseldikçe tevazusu artanlar gönüllerde ebediyen kalıyor. Makam delisi olanlar da unutulup gidiyor. ‘Semere-i hayat, hayırla yad edilmektir’ sözü boşuna söylenmemiş.

Hayırla anılacak işler yapmaktan vatana millete faydalı eylemlerde bulunmaktan daha büyük erdem yoktur.

Cumhuriyet tarihinde önemli makamları işgal edip de milletine çalışmak yerine kendisine çalışanlar çok oldu. Şimdi yerlerinde yeller esiyor. Arkalarından bir Fatiha bile okunmuyor.

Vefatlarından onlarca yıl geçmesine rağmen gözümüz yaşlı göğsümüz kabarık bir şekilde Fatihalarla Yasinlerle andıklarımız da yok değil.

Bu kişilerin ortak hususiyetleri vatana adanmış olmaları halka hizmeti Hakka hizmet olarak görüp yaşamalarıdır.

Gönlümüzde taht kuranları yaşarken de vefatından sonra da hatırlamak gibi bir mecburiyetimiz var.

Daha çok yaşarken vefamızı sunabilirsek elbette daha iyi olur. Yoksa Ziya Paşa’nın "Yaşarken tuz katmazlar aşına, Methiyeler düzerler mezar taşına.” Sözünü haklı çıkarmış oluruz.

Vefa ödevinden hepimiz sorumluyuz. Ödevi unutmak görevden kaçmak olmaz. Hayatımızın merkezine vefayı koyarsak yarınlarımız daha aydınlık daha olur.

Vefa göstermeyen vefa bulamaz. Kaybettiğimiz her güzel haslet bizi düşmana karşı koruyan kalenin yıkılması gibidir. Bu minvalde okullara vefa dersi koysak yeridir.

Dün sayın bakanın himayelerinde gerçekleşen Yavuz Bülent Bakiler Kütüphanesi’nin açılış programında vefanın bizim milletimize çok yakıştığını bir kez daha görmüş oldum.

 Yavuz Hoca geçirdiği ağır hastalıklara ve ilerleyen yaşına rağmen kütüphaneye adeta koşarak geldi.

Kendi ifadesiyle Türk ve Müslüman olmaktan kaynaklı bürokraside başına gelmedik zulümler kalmayan Bakiler dün canından aziz bildiği devletin bakanının ve devletin valisinin olağanüstü hürmet gösterdiği bir gün yaşadı.

 Hakkında konuşan her devletli aslında bilerek ya da bilmeyerek onun hakkını teslim ediyordu.

 Türk edebiyatına muhteşem eserler armağan eden Bakiler’in gözlerinin yaşarmasını mutlulukla izledim.

 Cenab-ı Allah cümlemize sevinç gözyaşları döktürsün. Ahir ömründe usta şairin hatırını sayanların hatırı sayılsın İnşallah.

Onlarca yıldır Bakiler yurdumuzun her köşesinde binlerce konferans verdi. Her konuşmasında istinasız okumanın önemine değindi.

Türk milletinin okumaya karşı mesafeli olmasını annesiyle yaşadığı hatıralardan yola çıkarak tek tek anlattı. Okumazsak birlileri bizim canımıza okur dedi. Okuyan düşünen nesiller yetiştirmenin önemi üzerine durdu.

 Türkiye sevdasıyla Türkçe mücahitliği yaptı. Dilimiz dinimiz geleneğimiz ve geleceğimiz için çırpındı durdu.

Doktorunun çokça müdahalede bulunduğu kalbi her zaman Türk milletiyle çarpan şairimiz dün yine kitabın ortasından konuştu.

Bu topraklardaki ebedi varlığımız için kitaba yaslanmamız gerektiğini söyledi. Akif’i andı Cemil Meriç’i hatırlattı Serdengeçti’yi hayırla yad etti.

 Arif Nihat Aya’nın çırağı olmaktan gurur duyduğunu belirtti. Gençleri kıramayarak paylaşım rekorları kuran şiirlerini seslendirdi. Dün Kadıköy’de İstanbul Anadolu Lisesi’nde adeta bir toy kuruldu.

Yüzlerce kurumdan sayısız ödül alan Bakiler bu mütevazı kütüphaneye isminin verilmiş olmasının kendisini aldığı bütün ödüllerden daha çok mutlu ettiğini söyledi.

 Törenden sonra protokolü uğurlayıp Yavuz Bülent Bakiler ile adının verildiği kütüphaneye geçip şiirler okuduk türküler söyledik. Bir bayram havası içinde çocuklar gibi şendik.

Öğretmenler öğrenciler veliler sıraya girip sevinçle kitaplarını imzalattılar.

Birileri görmek istemese de Türkiye’de güzel şeyler de oluyor.

 Okul kütüphanelerine bu dönemde hayat geldi. Bu başlı başına bir devrimdir. Sayın bakana müteşekkiriz.

Yavuz Bülent Bakiler Kütüphanesinin yeni güzeller yeni öncüler yetişmesine vesile olmasını diliyor böylesine müstesna bir günü bizlere yaşatan herkese şükranlarımı sunuyorum.

Yorumlar2

  • Fatih 1 yıl önce Şikayet Et
    Mahmut beye çok teşekkürler.
    Cevapla
  • Aşağımirahmetli 1 yıl önce Şikayet Et
    Bu verdiğini bilgiler için size teşekkür ediyoruz, kendimi adeta Yavuz Bülent Bakiler adının verildiği kütüphanenin açılış proğramında hissetmeme vesile oldunuz.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat