Şiir şehir Bursa'da üç gün!

  • GİRİŞ17.10.2022 10:42
  • GÜNCELLEME18.10.2022 12:19

Bir zamanlar şiir gibi bir şehir olan Bursa’da Türk dünyasından gelen şairlerle birlikte dolu dolu üç gün geçirdik.

Türkiye Yazarlar Birliği’nin 30 yıldır devam eden Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleni vesilesiyle bir araya geldik.

On beşincisi gerçekleşen bu anlamlı faaliyetin ilkinin 30 yıl önce Bursa’da başlaması ve 30 yıl sonra yeniden başladığı yerde geçmişin yad edilmesi hepimizi duygulandırdı. İlk şölene katılanların çoğu vefat etmiş.

Fotoğraf sergisinden gördüğümüz kadarıyla kalanları da zaman epey hırpalamış.

Bu sene Bursa’nın kültür başkenti ilan edilmesi sebebiyle çok sayıda etkinlik yapılmış.

Şehir bu yönden biraz etkinlik yorgunluğu içinde de olsa misafirlerin gözlerindeki ışıltı görülmeye değerdi.

Üç gün boyunca çocuklar gibi şen olan şairler bizlere en güzel şiirlerini sundu. Bu tip organizasyonların en güzel yanı buluşmaya tanışmaya ve kaynaşmaya vesile olması.

Türk illerinden gelen şairlerle Anadolu’dan katılan şairlerin birbirlerinin iletişim bilgilerini alması tanışıklığın dostluğa dönüştüğünün işaretiydi.

Sadece bu yönüyle bile programa amacına ulaştı. Kültürel çalışmalara destek olan kurumlar genelde salonun dolup dolmaması üzerine kendilerini şartlandırabiliyor.

Zihinleri ve yürekleri doldurmak salonları doldurmaktan daha önemli. Siyasetin sayılarla ilgilenmesini anlayışla karşılıyorum ama kamu kurumları sayılara takılmamalı asıl meseleye yönelmeli.

Türk devletleri teşkilatı son yıllarda bizleri çok heyecanlandıran bir atılım oldu. Bu teşkilatın alt yapısını kültürel çalışmalarla oluşturamazsak fazla yol alamayız. O yüzden Türk dünyası adına yapılacak nitelikli her üretimin destek bulması gerekiyor.

Türkiye’deki yazarların şairlerin Türk dünyasının yazar ve şairlerini tanıması Türk dünyasındaki aydınların da Türkiye’deki aydınları tanıması şarttır.

Tanımadan kaynaşma kaynaşmadan birleşme olmaz. Kültürel birlik siyasi birlikteliklerin yolunu açar zeminini oluşturur.

Bu manada Türkiye Yazarlar Birliği meydan yerinde kimselerin olmadığı zamanlarda Türk dünyasına yönelik şölen başlatması takdir edilesi bir ufuktur.

 Kültür ancak gelenekle oluşur diyen Mehmet Doğan’ın omuzlarında yükselen Türkçenin uluslar arası şiir şöleninin istikrarla sürdürülmesi de büyük başarıdır.

Ülkemizde faaliyetler genelde bir heyecanla başlar sonra söner gider. Uzun soluklu edebiyat etkinliğimiz yok denecek kadar azdır.

Türk dünyasını birleştiren şiir şöleninin bugünlere gelmesini sağlayan kahraman şüphesiz Mehmet Doğan.

Onun olağanüstü gayretleri olmasa 30 yıldır bu yürüyüş düzenli bir şekilde gerçekleştirilemezdi.

Bütün imkânsızlıklara ve kamunun heyecansızlığına rağmen bu faaliyetleri yürütebilmek kolay değildir.

 Bunu ancak meselesine inanmış davasına adanmış adamlar başarabilir. Bu yüzden kendisine minnettarız.

Bursa’daki programların da her oturumuyla ve her şairle tek tek titizlikle ilgilenmesi şölene verdiği değeri görmemiz açısından önemliydi. Rabbimiz kendisine hayırlı uzun ömürler versin. Kültürümüze hizmeti daim olsun.

KÜLTÜR BAŞKENTİ BURSA

Bir zamanlar kartpostal güzelliğindeki Bursa’nın ortasına dikilen Toki binalarına bu yazıda değinmeyeceğim.

Gördüğüm eksikliklerden ve yanlış uygulamalardan hiç bahsetmeyeceğim. Ama şehri yönetenlerin en azından kalan güzelliklere sahip çıkması hususunda hatırlatmada bulunmayı kendime bir vazife  addediyorum.

Şehirler de nesiller de bize amanet. Bursa gibi tarih ve kültür şehirlerini korumak zorundayız.

Fethinden bir asır sonra Bursa’yı gören Avrupalı gezgin La Broquière’nin “Türklerin en muazzam beldesi” sözü boşuna değildir.

Şairlere ilham veren bu güzel şehir hakkında yazılanlar diğer şehirleri kıskandıracak kadar çoktur.

 Kültür ve edebiyat tarihimiz bakımından da çok önemli olan Bursa,  Anadolu’nun en seçkin ilim ve sanat adamlarının yaşadıkları ve eser verdikleri bir şehir olmuştur.

Şiir şölenini aziz hatırasına armağan ettiğimiz Süleyman Çelebi ve Ahmet Paşa isimleri zikretmek bile bu hususta yeterli olacaktır. Ayrıca tezkire yazarı Kınalızade Hasan Çelebi, mutasavvıf şairler Lâmiî Çelebi ve İsmail Hakkı Bursevi, şair ve tezkire yazarı İsmail Beliğ, Bursa’nın ilk edebiyat ve sanat dergisi Nilüfer’i çıkaran tiyatro yazarı Feraizcizade Mehmet Şakir, “Osmanlı Müellifleri” adlı eseriyle ünlü biyografi âlimi Bursalı Mehmet Tahir bunlardan sadece birkaçıdır.

Tanzimat ve Cumhuriyet Dönemlerinde şehirden yetişen şair ve yazarlar da edebiyatımıza önemli katkılar sunmuştur.

Günümüzde de Bursa’da yaşayan ve yazmaya devam şair ve yazar dostlarımızı ansak bu yazı uzar gider. Bazılarını ansak anmadıklarımız alınır.

Hülasa Bursa dün olduğu gibi bugün de edebiyata ve kültüre başkentlik yapmayı sürdürmektedir. Türkçenin uluslarası şiir şöleni gibi faaliyetlerin en çok yakıştığı şehirdir Bursa.

Yöneticilerimizin şehirlerin bu yönlerinin farkında olmaları ve bu konularda da yatırımlar yapmaları elzemdir. Konunun önemine vakıf olduğuna inandığımız ve bizleri üç gün boyunca çok güzel ağırlayan  Bursa Büyükşehir Belediyesinin  değerli başkanı Alinur Aktaş’ın kültürel hizmetlerinin devamını diliyoruz.

Türkçenin uluslararası şiir şöleninin Türk dünyasının birliğine beraberliğine katkısı senelerce sürsün İnşallah.

Yorumlar1

  • Ali 1 yıl önce Şikayet Et
    Şiirlerin kitap olarak başımı, bu eserleri kalıcı hale getirecek ve katılımcıları teşvik edecektir. İnşallah gerçekleştirilir
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat