Sokak röportajı terörünü kim durduracak?
- GİRİŞ30.04.2025 13:48
- GÜNCELLEME30.04.2025 13:48
Geçtiğimiz günlerde ‘Sokak Kedisi’ mahlasını kullanan bir sosyal medya fenomeninin, başörtülü bir hanımefendiye yönelttiği soru sonrası sergilediği çirkin tavır herkesin tepkisini çekti. Sözde sokak röportajı formatında yapılan bu yayındaki saygısızlık ülkemizdeki bir kesimin iç sesini duymak açısından manidardı.
Sunucunun kibirli tavrı, tahrik ve tahkir edici dili; röportajın manipülasyon amacı taşıdığını açıkça ortaya koymaktadır.
Kendisine “Sokak Kedisi” diyerek masum bir görüntü vermeye çalışan bu kişinin, aslında sokaklara nefret ve ayrımcılık taşıdığı ortadadır. Kamerada mikrofon da bir silahtır. Bu silahı toplumsal barışı güçlendirmek için kullanmak yerine kaos yaratmak için kullanmak kabul edilemez.
Bugün sosyal medya platformlarında hızla yayılan bu tür içeriklerde, özellikle devleti ve hükümeti aşağılayan söylemlerin öne çıkarıldığı, olumlu görüşlerin bilinçli biçimde kesildiği, yayınların negatif bir Türkiye tablosu çizmek üzere kurgulandığı görülmektedir. Mesele bireysel bir yayıncılığı aşarak organize bir kara propaganda halini almıştır.
Sokak röportajı kisvesi altında yürütülen bu yayınlar, özellikle gençlerin zihnine “bu ülkede yaşanmaz” fikrini yerleştirmeyi hedefleyen sinsi bir kampanyaya dönüşmüş durumdadır. Türkiye berbat bir ülke halini aldı algısı oluşturularak halkın moral değerleri alt üst edilmektedir.
Bu kirli yayınlara karşı RTÜK Başkanı Sayın Ebubekir Şahin’in suç duyurusunda bulunması önemli bir adımdır. Sayın Şahin’in bu hassasiyeti, toplum vicdanının bir yansımasıdır. Ancak sorunu bir kişi üzerinden görmek yeterli değildir. Sinekle uğraşmak yerine bataklığı kurutmak için topyekûn bir seferberlik başlatmalı gerekli kanuni düzenlemeler yapılmalıdır.
Burada devletin ilgili tüm kurumlarına düşen görev açıktır: Sokak röportajları adı altında yürütülen algı operasyonlarına karşı, terörle mücadelede gösterilen ciddiyet ve koordinasyonla hareket edilmelidir. Zira bu röportajlar artık toplumsal huzuru hedef alan bir tür sözde medya terörüne dönüşmüştür.
Bu süreçte halkımızın da dikkatli olması, sokak röportajlarına karşı mesafeli olması gerekmektedir. Bu yayınların özellikle sosyal medya kullanıcısı düz vatandaşların eğilimlerini değiştirmeye ve onları yönlendirmeye yönelik olduğu unutulmamalıdır.
Diyanetimizin de bir Cuma hutbesinde vurguladığı gibi: “Sokakları temiz tutmak, insanlık görevidir.” Sokaklarımızı algıcılardan kurtarmak da bu temizliğe dahildir.
Milletimiz yetkililerden sokak röportajı terörüne son verilmesini istemektedir. Terörsüz Türkiye sürecine dağdaki eli silahlılarla birlikte sokakta mikrofonu silah olarak kullanan kişileri de eklemek gerekmektedir. Düğümler kördüğüm olmadan çözülmelidir.
Mahmut Bıyıklı / Haber7
Yorumlar8