Barzani mi Öcalan mı?
- GİRİŞ03.11.2014 09:35
- GÜNCELLEME03.11.2014 09:35
Kimin Kürt meselesine nasıl baktığı, kimin kimi tezgâha düşürmek istediği, kimin emperyalist dediği güçlerle ilişkiye girip, kendi halkının güçlerine "hayır" dediği, kimin demokratik bir zeminden yana, kimin tek tipçi bir toplumdan yana olduğunu açığa çıkardı.
Sadece peşmergenin Kobani'ye gidişine bakmak bile bunu görmeye yetiyor. Sorun, Kobani'yi IŞİD teröründen kurtarmak, Rojava'da demokratik bir zemin yaratmak olsaydı bunca gerilim yaşanır mıydı?
Dünyanın gelip Kobani'yi kurtarması isteniyor ama kendi halkından olan peşmergenin Kobani'ye gelmesi istenmiyor. ABD'nin bombalamasına, silah atmasına ses çıkarılmıyor ama Irak Kürdistanı'ndan gelecek peşmerge sayısı tartışma konusu oluyor. Bu işte bir gariplik yok mu?
Şu soruyu artık açıkça sormak gerekiyor: PKK-PYD hattının asıl derdi Kobani'yi kurtarmak mı yoksa elde ettikleri Rojava'da sorgulanamaz bir sistem kurmak mı? Tıpkı Kemalistler gibi kurdukları rejimin tek sahibi olmak istiyorlar, sorun bu. Bu da yaşanan Kürt mağduriyeti üzerinden yapılıyor.
Böyle olmasaydı peşmergenin sayısı şu kadar olsun, hatta "silah versin ama gelmesin" denir miydi? Hadi diyelim ki Türkiye'nin Kürt siyasetine güvenmiyorsunuz, peki Irak Kürdistanı yönetimiyle derdiniz ne?
Duhok anlaşmasına rağmen bakın Sabri Ok ne diyor: "Feodallere teslim olmayız..." Kastettiği Barzani. Oysa Ok'un temsil ettiği siyasette, demokrasiye ve çoğulculuğa "feodallerinki" kadar bile yer yok. Rojava deneyimi bunu gösterdi. PYD dışında tek bir siyasi hareketin yaşamasına izin verilmedi.
Şimdi bir de yardıma gelmesini istemedikleri o feodallerin kurduğu Irak Kürdistanı'na bakalım... Merkezi hükümetin her türlü ekonomik ve siyasi engeline rağmen her parti seçime giriyor ve yarışıyor. En son bugün Irak merkezi yönetiminin kabul etmediği Türkmenlerin dilleri resmi dil olarak kabul edildi. Onlarca eksiğine rağmen "feodaller" en azından demokratik yolda.
Oysa PKK-PYD hattı, kanton veya demokratik özerklik adı altında "modern- seküler" görünen "otoriter, tek tipçi" bir sistem öneriyor. Yani Kemalist-Stalinist Baasçılığın 2014 versiyonu.
Anlayacağınız Peşmerge ve ÖSO'nun gelmesiyle Rojava'da ortaya çıkacak "çoğulculuk"tan korkuluyor. Batı yayın organları bilinçli biçimde bu gerçeği görmüyor. Onların derdi bölgenin demokratikleşmesi değil kendi çıkarları.
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol