Akşener, Çatlı ve Yeşil
- GİRİŞ28.04.2016 10:14
- GÜNCELLEME28.04.2016 10:14
Üzerinde durmaya bile gerek yok ama yeni anayasa yaptırmamak için bahane arayan ana muhalefete fırsat çıktı. Bu da Türkiye'de "muhalefet"in hâlâ bir sorun olduğunu gösteriyor.
Muhalefet partileri, son 15 yılda ne iktidara yol arkadaşlığı yaparak (Yeni anayasa veya çözüm sürecine destek olmada) Türkiye'nin önünü açtı ne de alternatif siyaset üreterek kendisinin... Bu durum muhalefetin muhalefetine de yansıdı. HDP iradesini Kandil'e teslim ettiği için ondan beklenecek bir şey yok. Ama asil vahim olan, CHP ve MHP'deki muhalefetin hali.
CHP'de bırakın topluma, parti tabanına bile umut verecek bir isim çıkmadı. MHP'de çok sayıda isim çıktı ama umut veren yok. En popüleri bile güven sorunu yaşıyor. MHP'nin nereye savrulacağını kimse kestiremiyor. Asıl kaygı bu... Ayrıca bugüne kadar Türkiye'nin çok partili siyasi hayatında mahkeme yoluyla "lider" olan biri de çıkmadı.
Dahası her biri hakkında onlarca soru işareti var. Alın en önde görünen Meral Akşener'i... Hâlâ üzerindeki "paralel gölgesi" ve geçmişindeki "derin" izler açıklığa kavuşmuş değil. Geçen yazıda Akşener'in 90'larda patlayan Susurluk skandalı döneminde İçişleri Bakanı olduğunu hatırlatmış ve başka sorulardan söz etmiştim.
İşte o sorulardan ilki Yeşil kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım'ın odağında olduğu Mehmet Eymür ve Hanefi Avcı tartışmasıyla ilgili... Bir şikâyet mektubu söz konusu. O dönem MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür, Hanefi Avcı'yı 12 Şubat 1997'de İçişleri Bakanı Meral Akşener'e şikâyet eder. Nedeni de 5 gün önce İstanbul DGM'ye ifade veren Avcı'nın Eymür'ü teröre destek vermekle suçlaması... Bu mektup Kutlu Savaş'ın ünlü Susurluk Raporu'nda şöyle yer alır:
"Mehmet Eymür'ün Meral Akşener'e yazdığı 12.02.1997 tarihli mektubunda Hanefi Avcı'yı şikâyet ederken, Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar'ın kendisini gece 03.00'te arayıp Yeşil'in teslim alınmasını istediğini, Ankara bölgesinde kendisinin de ilgileri olmadığını söylediğini naklediyor..."
Raporda Eymür'ün Yeşil'le ilişkisine dair çarpıcı bilgiler de var. Yeşil'in 1995'te Ankara Emniyeti tarafından gözaltına alındığı, kaburga kemiklerini kıracak kadar işkenceye tabi tutulup sorgulandığı açıklanıyor. Aynı raporda, dönemin Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar'ın, bizzat Eymür'ü arayarak "Gelin adamınızı alın" dediği ve alındıktan sonra tedavisinin MİT tarafından yapıldığı bilgisi de yer alıyor.
Yazar Nusret Sanem, "Fethullah ve Susurluk" kitabında bu bilgilere şu tespiti ekliyor: "Kutlu Savaş Raporu'nun ekleri arasında bu mektup var. Eymür'ün şikâyet mektubunun içeriğini Mesut Yılmaz ve Meral Akşener çok iyi biliyorlar. Açıklanması ve yetkili makamlara verilmesi Yeşil olayının aydınlatılmasına katkıda bulunur."
Akşener, temiz siyasete Yeşil olayını aydınlatarak başlayabilir. Bekliyoruz.
Bir soru da Hanefi Avcı'dan. Avcı, "Haliç'te Yaşayan Simonlar" kitabında Susurluk'u şöyle tanımlıyor: "Susurluk, devletin mücadele biçimini mücadele ettiği (terörist) gruplarla aynı seviyeye indiren, inanılmaz bir anlayışın tezahürü. Bir dönem bu yöntem, devlet adamlarının bilgisi ve dolaylı desteği dahilinde güvenlik kuvvetleri içinde uygulandı."
Acaba Bakan Akşener'in de bilgisi var mıydı?
İlginç bir siyasi geçmiş. Çatlı'yla yakınlığı, Yeşil meselesini biliyor olması ve yeni dönemin Gladyo B'si "Paralel Yapı"yla ilişkilendirilmesi sorgulanması gereken bir durum değil mi?
Yorumlar6
-
ergün yiğit
9 yıl önce
Şikayet Et
çok güzel bir yazı mhp adım adım eriyor
Beğen
Cevapla
Toplam 1 beğeni
-
bilge adam
9 yıl önce
Şikayet Et
devlet derinliği olmazsa hiçbir illegal yapı ve terör örgütüyle anayasal zeminde mücadele etmek başarı getirmez, karşınızdaki devletler hukukunu hiçe sayan bir örgüt, denendi fakat sonuç ortada, ozamanın konjöktürüne göre yapılması gereken oydu, içimizde hainler olmasa kesinlikle en etkili yöntemde bu olacaktı şüphesiz... onu bunu bırakın siz asıl demirel sorgulanmalı, istihbaratın abdullah öcalanın suriyede barındığı yeri kendisine bildirildiği halde siz bir müddet sessiz kalın diyerek operasyon yapılmasını engellemiştir, ozaman öldürülseydi orada bugün belkide pkk dan eser kalmayacaktı.
Beğen
Cevapla
Toplam 1 beğeni
-
bozkurt
9 yıl önce
Şikayet Et
Mahmut Bey,
sipariş üzerine yazı yazmayı ne zaman bırakacaksınız, çok komik oluyor.
Beğen
Cevapla
Toplam 1 beğeni
-
can sezgin
9 yıl önce
Şikayet Et
mahmut çok şey biliyorsun sanıyon ama bak asıl bombayı sana söyleyeyim.o dönem doğruyol partisinin en hassas yerinde görevliydim.meral akşeniri partimize getirip öneren sence kimdir.aklınızın ucuna gelmez bilin.
evet veli küçük.yüzde yüz
Beğen
Cevapla
Toplam 1 beğeni
-
Kadir
9 yıl önce
Şikayet Et
Aksenerin halk tarafından ilgi görmesi ve bir karşılık bulması Tayip Erdoğan'ın 2001de parti kurmasinda ve sonrasindaki halk desdegine benziyor buda şu demek Tayip Erdoğan'ın önünü kim actiysa Aksenerin önünde aynı güç acıyor bilesiniz
Beğen
Toplam 1 beğeni
-
oğuz eri
9 yıl önce
Şikayet Et
su akar mecrasını bulur sayın bahçelinin hatalarıolsada mhp birazda kaderini yaşadı lakin şu anda ortaya çıkanlar onun eline su dökemezler
Beğen
Cevapla
Toplam 3 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle